Allah’ın
kuluna emaneti, ömrü; Allah’ın arzu ettiği gibi yaşamanın adı nedir?…
Müslüman,
yaşadığı ömür içerisindeki tüm parantezleri kaldırıp, Rabbına adanmış bi
hayatın, verilmiş bi sözün, ahdi misakına olan sadakatin, şuurunda olabilendir…
Hayatımızda parantezleri olabildiğince
kaldırıp, kalbimiz üzerindeki ki siyah noktaları olabildiğince
azaltabilmenin gayretiyle, ‘lâ şerîke leh’
diyerek, ömrümüzü Allah’a adayabilmenin
çarelerini arayabilmeliyiz.
Hayata,
Peygamber s.a.v Efendimiz perspektifinden
bakan insanlar için çare birdir. Pazarlık yapmadan, ömrümüzde parantezler
açmadan, elini, dilini, gönlünü ve her
şeyini Allah’a adayarak, lokal ve küresel, kişisel ve
toplumsal sıkıntılardan kurtulmanın yollarını bulup, özünü, sözünü o yola
uydurup, o kutlu yolda sabırla yürümektir tek çare.
İnsanlığın
sıkıntıdan, üzüntüden ve hüsrandan kurtuluş çaresi dörttür.
Allah’ın,
yemin ederek altını çizdiği, insanlığın aleyhine akan zamanın neticesinde
hüsranda olduğu, zararda ve ziyanda olduğu, insanlığın buhranlar ve
sıkıntılarda olduğu vurgusu yaptığı halde, hayatınızda parantezleri kaldırıp,
dört çareyi hayatınız da yaşamadığınız sürece, bunalmaya, çıldırmaya, ağlamaya,
sızlamaya ve hep kaybetmeye devam edeceksiniz.
Bunalımlardan,
sıkıntılardan kurtulmak isteyenler, önce iman etmelidir. Yüreği ne kadar temiz olursa olsun, ne kadar
insancıl olursa olsun bir insan, önce iman edecek. ‘Lâ şerîke leh’ diyerek
pazarlıksız bir şekilde İman etmelidir insan.
Sıkıntıdan
kurtulmak için yol göstermek adına, Rabbımız, yarattığı kuluna emrediyor. Ne
kadar iyi insan olursan ol, İman etmeden, buhrandan kurtulmanın, imkanı ve
çaresi yoktur. Pazarlık yaparak ve karşılık bekleyerek yapılan iman ile,
zarardan ve ziyandan kurtulamayacağımızı bilmeliyiz. Önce İman etmeliyiz, hemen
ardından İmanımızı, iddiamızı amellerimizle ispat etmeliyiz, pratiğe dökmeliyiz. Hayatımızda, imanımızı
yaşamalıyız. Yaşarken, ne kadar parantezimiz varsa, tüm parantezleri
hayatımızdan kaldırıp atmalıyız. İmanı hayatımızda yaşamadan, ‘oku, sev ve
infak et’ ilkelerini, hayatımızın vazgeçilmezleri saymadan, iddiamız ve
imanımız bizim kurtuluşumuza yetmeyecektir.
Okurken,
severken ve bize lutfedilen nimetlerden verirken, perspektifimizi geniş
tutmalıyız. Bizler hep okuruz ama, okuduğumuz güzel şeylerin pek hayatımıza bi
katkısı olmaz. Sadece okur ve geçeriz.
Severiz ama, sevdalarımız hep nefsi olur. Veririz, ama hep birileriyle yarış
adına veririz. Halbu ki, Hz. Ali r.a, gece vermiş, gündüz vermiş, açıktan
vermiş, gizli vermiş. Bunu duyan Efendimiz s.a.v; ‘ Ya Ali, neden böyle
yaparsın?’ diye sorunca; ‘Ya Rasulüllah s.a.v, Rabbım belki birini kabul eder’
perspektfiyle vermeliyiz. Değilse, Okuduklarımızla, sevgilerimizle,
verdiklerimizle parantezler açarak hayatımızı devam ettirenlerden olursak,
böyle iman ederek, ziyandan ve buhrandan kurtulamayız, ve hep kaybederiz.
Hayatımız
boyunca, akan zamanın kıymetini bilemeden, İmanını amele dökemeyenler, hem
kişisel ve hemde toplumsal sıkıntılardan kurtulması mümkün değildir. İmanını
hayata transfer edenler, zamanın kendi aleyhinde aktığını fark ederek, bu akan
zamanı lehine döndürülmediği taktir de, kişisel ve toplumsal sıkıntıların
bitmeyeceğini bilenler, muhakkak hem kendisi için, hem de tüm insanlık için,
Hakkı, hakikati, hayrı, hasenatı, okumayı, sevmeyi, vermeyi tavsiye edenler,
İmanını kaynağından alanlar, Hira’dan hayatını formatlayanlar, hayatındaki
parantezleri Efendimizin hayatını yaşayarak kaldıranlar, perspektiflerini,
bakış açılarını Kur’an-a göre şekillendirenler, Sabırla ve azimle bu kutlu
yolda yürüyenler kurtuluşa erecektir.
Kur’an-ı
Kerimin gösterdiği yoldan başka, Peygamberimiz s.a.v Efendimizin gittiği yoldan
başka, yolumuzda yok, yönümüzde yok. Elimizde Kur’an ve Sünnet gibi iki kutlu
mirasımızla, İman eden, amel eden, Hakkı ve Sabrı tavsiye edenler olabilmenin
çabasıyla, Hira’nın hayatımızdaki yerini büyüterek, ömrümüzü Allah’a
adayanlardan olalım.
Aldanmış bi
hayatın bizi götürdüğü yer hüsrandır…
‘ La şerîke
leh ’ diyerek, Allah’a adanmış bi hayatın bizi götürdüğü yer kurtuluştur…
18 Ekim 2010
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder