7 Haziran seçimleri yapıldı, sonuçlar ortaya çıktı.
Çok partili sisteme geçtiğimiz 1946 seçimlerinden bu yana belki de seçimlere
yapılan emperyalist saldırının bu denli yoğun olduğu başka bi seçim olmamıştır.
Sonuçlara üzülenler oldu, çılgınlar gibi sevinenler
oldu.
Seçimden %41 oy oranıyla birinci çıkan Ak Parti
üzülenler tarafındaydı, oyları %49'dan, %41'e düştüğü için üzülmediler, çıkan
neticeye göre kurulacak koalisyonla ülkenin yeniden karanlık günlere döneceği
korkusuyla üzüldüler.
CHP oyları artmadığı halde,
MHP, HDP'nin gerisinde kaldığı halde,
HDP'de barajı geçtiği için,
Küresel The Guardıan,
The Times,
Finacial Times,
Washigton Post,
CNN int,
BBC,
İsrail Today sevinenler tarafındaydı.
Üzülen taraf 13 yılda ülkenin kasalarına doldurulan
kaynakların, kurulacak koalisyonlarla yeniden boşaltılacağı endişesiyle
üzüldüler.
Sevinenler de iktidara gelebilme ihtimallerinin
olmadığını bildikleri halde sevindiler. Kurdukları kirli ittifakın asıl
maksadının Ak Partiyi iktidardan indirmek olduğu için sevindiler.
13 yıllık tek başına iktidarın ardından milletimizin
Ak Parti'ye verdiği ince mesajları Ak Parti yetkilileri muhakkak masaya
yatıracaktır.
2011 genel seçimlerinde alınan %49,9'luk oy oranıyla
elde edilen 21 milyon 466 bin oyun, 4 yıl içerisinde her hangi bir ekonomik
kriz olmadığı halde, dünyada 2 küresel kriz yaşanırken, Avrupa Birliği üyesi
ülkeler küçülürken,
Türkiye’de devasa projelerin temellerinin atıldığı, bi
çok ulusal ve uluslararası yatırımların yapıldığı halde alınan %41'lik oy
oranıyla 18 milyon 850 bine nasıl düştüğünün hesabı muhakkak verilecektir.
Seçim neticelerinin bu şekilde olmasına sebep dışardan
ve içerden yapılan küresel ve paralel saldırıları göstermek gibi bi gerekçe
asla tabanda bi karşılık bulmaz.
Kaldı ki, bu ittifaklar sadece 7 Haziran seçimlerine
özel bir ittifak olmadığı, 2002'den buyana içerden ve dışardan Ak Parti'yi
durdurmak için ittifaklar kurulduğu, Küresel ve Paralel ittifakın azgın
saldırıları altında özellikle 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinden galibiyetle
çıkıldığı ortada iken, 7 Haziran seçim sonuçlarına, Ak Parti karşısında kurulan
Küresel ve Paralel ittifakı sebep göstermek sadece kandırmacadan ibaret olur.
Özellikle 17-25 Aralık darbe teşebbüsünden sonra
girilen süreçte, Sayın Erdoğan'ın gösterdiği dik duruşu gösteremeyen Ak Parti
İl ve İlçe teşkilat mensuplarının masa altına gizlenmesi, ya da süreci
tribünden izlemesi, Paralel İhanet Örgütü bulduğu her mevziden saldırırken
sessiz kalmaları, darbe teşebbüsü milletin duasıyla ve Erdoğan'ın duruşuyla
püskürtülmesinden sonra, girilen 30 Mart seçimlerinde 'Nasıl sa Erdoğan il il
çalışıyor, tüm Küresel ve Paralel ittifakları yıkıyor biz işimize
bakalım,.." anlayışıyla girilen yerel seçimlerde alınan neticeyi,
kendileri çalışmış gibi sayarak sahiplenmeleri,
10 Ağustos’ta Ak Parti teşkilat ve mensupları kendi
ikballerinin hesabını yaparken, yine tek başına Erdoğan tarafından Küresel ve
Paralel ittifaka karşı verilen mücadeleyle alınan %52’lik neticeyle sevinmeleri
bugünlere işaretti.
10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra
teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Süleyman Soylu’nun
teşkilatlardaki yaptığı operasyonlar, yapılan kongrelerde ‘Milli Görüş’ çü
teşkilat mensuplarının tasfiyesi ve ağırlıklı olarak kripto Paralellerin ve
Ülkücü siyasi geçmişi olanların Ak Parti İl ve İlçe teşkilatlarında etkin görev
almaları yine 7 Haziran seçimlerinde alınan %41 oy oranının sebeplerindendi.
7 Haziran seçimlerinde aday tespitleriyle yapılan
listeler ahbap-çavuş ilişkileriyle oluşması,
Sayın Erdoğan’ın siyaseten üzerini çizdiği insanların
farklı yollarla listelere girmesi,
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Yeni Türkiye’sinden,
Yeni Anayasa’sından, Başkanlık sisteminden habersiz adayların listelere
doldurulması alınan sonuçlara sebep olmaya yetti.
Yani demem o ki;
2002’den bu güne girdiği 10 seçimde küresel kirli
ittifaklara yenilmeyen Ak Parti’nin son seçimlerde %41’e düşmesinde başrol
oyuncu Ak Parti İl ve İlçe teşkilatları ve mensuplarıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan %52’lik oy
oranının, 10 ay sonra yapılan 7 Haziran seçimlerinde %41’e düşmesine,
Olağanüstü bi ekonomik kriz olmadığı halde kurulan
Küresel kirli ittifakları sebep göstermek sadece kendimizi yanıltmaktan öteye
götürmez.
Türkiye’de ekonomik bir kriz mi oldu?
Esnaf kepenklerini mi kapattı?
İşçi-Memur sokaklara mı döküldü?
Bankalar mı battı da Ak Parti 10 ay önce aldığı %52
oyu, %41’e düşürdü?
Bu soruların cevabını verecek olan Ak Parti İl ve İlçe
teşkilatları ve o teşkilatların başında ki Süleyman Soylu’dan başkası değildir.
Van depreminde yıkılan Van’ı, 1 yıl dolmadan Yeni
Van’ı inşa eden Ak Parti’nin oyunu,
PKK’nın 99 defa yaktığı Hakkari Havalimanını 2 yıl
gecikmeyle de olsa yapan, hizmete sokan Ak Partinin oyunu HDP’nin sandıklarına
dolduranın sadece PKK’nın silahı olduğunu söylemek,
100 yıllık kavgaları bitiren, Türkü-Kürde yeniden
kardeş yapan, Küresellere rağmen başlatılan Çözüm sürecini, kardeşlik ve barış
projesini bölge insanına anlatamayan bölgedeki Ak Parti İl ve İlçe teşkilat
mensuplarını ve listelerdeki Milletvekili adaylarını haklı çıkarmaz.
Bizler vatandaş olarak 7 Haziran seçimlerinin
milletimiz için, Coğrafyamız için ne kadar hayati önem arzettiğini bulunduğumuz
her mecliste gündeme getirmemize rağmen,
Bulduğumuz her mevziden, sosyal medya hesaplarımızdan
haykırmamıza rağmen,
Kurulan Küresel ve Paralel ittifakın hedefinde
Erdoğan’ın olduğunu, Erdoğan düşerse milletin düşeceğini, ümmetin garip
kalacağını dillerimizde tüy bitinceye kadar söylememize rağmen,
Ak Parti Teşkilat mensuplarının ve özellikle aday
listelerindeki kardeşlerimizin hesaplarının farklı şeyler olduğunu görmek
bizleri ziyadesiyle üzmüştür.
7 Haziran seçim neticeleri;
Ümmetin yetimlerini de,
Coğrafyamızın mazlumlarını da,
Yeryüzünün mağdurlarını da üzmüştür.
Öte yanda seçimlere iktidar olmak için değil, Ak
Parti’yi iktidardan indirmek için girenler,
Bunu becerebilmek için CHP’nin, MHP’nin, Saadet ve
Büyük Birliğin oylarını barajı geçsin oyunuyla HDP’nin sandığına dolduranlar
istediklerini aldılar.
Ak Parti iktidardan indi, HDP sadece barajı geçmekle
kalmadı MHP, Saadet, Büyük Birliği’de geçti.
İki gündür tüm küresel merkezlerde kutlamalar
yapılıyor.
Ak Parti’yi indirenler kendileri iktidara geldiği için
kutlamalar yapmıyorlar.
Londra’da, Washington’da, Tel Aviv’de, Pensilvanya’da,
Kandil’de yapılan kutlamalar,
Aydın Doğan’ın malikanesinde atılan havayi fişekler,
patlatılan şampanyalar,
Doğan medyada çekilen zafer selfiyeleri,
The Guardıan, Financial Times, Washington Post, İsrail
Today’s, Hürriyet, Zaman, Today’s Zaman’dan atılan ortak manşetler Ak Parti
özelinden Erdoğan’ı indirmenin sevinciyle atılan manşetlerdi.
Siyonist İsrail’in Terörist Cumhurbaşkanı Şimon
Perez’i mutlu eden seçim sonuçları bu ülkede asgari ücret 1.500 lira olacak
diye mi Şimon Perez sevindi zannediyosunuz?
Ya da, emekliye iki ikramiye verilecek diye mi, Aydın
Doğan şampanya patlatıyor, çılgınca kutlamalar yapıyor zannediyorsunuz?
Şimon Perez'i sevindiren, Aydın Doğan’a şampanya
patlattıran hiç bir seçim sonucu asla bu milleti mutlu etmeyecektir bilesiniz.
Bunun böyle olmadığını çok yakın gelecekte göreceğiz.
Zira seçimler bitti, sonuçlar ortaya çıktıktan sonra
Ak Parti’yi indirenler, işbaşına gelmekten, görevi almaktan kaçıyorlar.
Seçimlerin oran itibariyle ikincisi CHP ve dördüncüsü HDP, “asla Ak Parti ile
koalisyon kurmayız”, seçimin üçüncüsü MHP “hiç bi partiyle koalisyona girmeyiz,
Ak Parti, CHP, HDP kursun, MHP ana muhalefet olsun” diyerek kapıları
kapattılar.
Bunlar mı bu ülkeyi idare edecekler?
Hadi buyrun! Ak Parti görevi bıraktı!
Efendilerinizin kurduğu kirli ittifakla Ak Parti’yi
indirdiniz, elele verin kurun koalisyonunuzu yerine getirin millete verdiğiniz
vaatleri. Hadi asgari ücreti üçünüzün ortalama vaadi 1566 lira yapın! Ramazan
Bayramı yaklaştı, ardından Kurban Bayramı geliyor, milletin gözü sizlerde
Bayram ikramiyelerini beklemekte.
Onların öyle bi derdi hiç olmadı ve olmayacak!
Sadece milletin kasasını boşaltmaktı asıl hedefleri.
Sonuçlara milletimiz sevinemedi lakin kirli ittifakın
tetikçileri sevindiler.
Emekli Bayramlarda ikramiye alacak diye sevinmediler
tabi,
Ya da asgari ücret 1500 lira olacak diye sevinmediler
tabi.
Milletin kasasını boşaltacağız diye kutlamalar
yaptılar.
Ve Ak Parti’siz ilk gün Dolar, Faiz ve Borsa oyunuyla
milletin kasasını boşaltmaya başladılar.
Dolar yükseldi,
Faiz yükseldi,
Borsa düştü lakin Paralellerin ve Aydın Doğan’ın
kağıtları yükseldi…
İşte Milletin kasasını 13 yıldır soyamadıkları için,
Küreseller ve Paraleller için Erdoğan tehlikeydi.
Kısa bir süreliğine, şimdilik korkuyu atlattılar
belki,
Ama tüm hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Ak Parti’yi iktidardan indirseniz de, çıkan sonuçlar
milletimizi sevindirmedi.
Hakikatte Ak Parti dışındaki partileri de
sevindirmedi.
Dışardan Küresel ve Paralel düşmanların
saldırılarıyla,
İçerden kripto Paralellerin sabotajlarıyla girilen 7
Haziran seçimlerinin sonuçları, yeni bir seçime gitme, yeniden meydanlara inme
neticesini ortaya çıkarmıştır.
Ekim sonu yada Kasım başı yapılacak erken seçimlere
kadar, teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Süleyman Soylu’dan
boşalacak koltuğa teşkilatın omurgasını bilen, teşkilatla yatıp, teşkilatla
kalkacak,
İl ve İlçe teşkilatlarında kripto paralellere hayat
hakkı tanımayacak, Küresel ve Paralel mücadelede masa altına gizlenmeyecek
teşkilat ve mensuplarını dim dik ayağa kaldıracak,
Refah ve Fazilet Partilerinden buyana teşkilatı ve
teşkilatçılığı bilen, gençliğini ve zamanının en güzel anlarını teşkilata
vakfeden Metin Külünk misali dava adamlarının Ak Parti teşkilatlarında iş
başına gelmeleri elzemdir.
Bu dava birilerinin ikbal ve gelecek hesaplarının
yapıldığı bir dava değildir.
Bu dava kişilerin davası değildir.
Bu dava sadece Sayın
Erdoğan’ın ya da Sayın Davutoğlu’nun davası değildir.
Bu dava milletin davasıdır!
Bu dava Ümmetin davasıdır!
Seçim neticelerine üzülenlere ve sevinenlere
bakarsanız bunun böyle olduğunu görürsünüz.
Yeni Türkiye, Yeni Ak Parti teşkilatlarıyla
kurulacaktır.
Ve bu millet Erdoğan’ı Başkan yapacaktır!
9 Haziran 2015
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder