Translate

25 Haziran 2015 Perşembe

GARİP DEĞİL Mİ?



29 Ocak 2009’da Küresel efendilerin Davos’unda suratlarına karşı “One Minute” restiyle başladı her şey.
100 yıl evvel cetvelle çizdikleri sınırlarla diz çöktürdükleri bir milletin evlatlarından böylesi bir karşı duruş beklemedikleri bir anda Siyonist İsrail’in terörist Cumhurbaşkanı Şimon Perez özelinden suratlarında patlayan “One Minute” haykırışı, bu toprakların evlatlarının 100 yıl aradan sonra yeniden ayağa kalkmasının,
Bu topraklarda kurulan 100 yıllık Küresel tezgahların da yıkılacağına dair ilk işaret fişeğiydi.
Ardından 2010 referandumu Küreseller için sonun başlangıcıydı.
2011 Kasım’ında Başbakanlık ofisine yerleştirilen böceklerle,
Teşebbüs edilen darbelerle,
İçerden dışardan kurulan kirli ittifaklarla bu milleti yürüdüğü kutlu yolunda durduracağını zannedenler, istedikleri sonuçlara ulaşamadıkça kuduz köpekler misali kudurdular.
Ne Küresel efendilerin IMF’sinin kovulmasını engelleyebildiler,
Ne de, küresel hesapları alt-üst eden Milli projeleri durdurmayı becerebildiler.
Her haltı yediler lakin Dünya’nın 5’ten büyük olduğu gerçeğini değiştiremediler.
Tüm güçlerini birleştirip özelde Erdoğan’ın, genelde milletimizin üzerine çullandılar.

Diktatör dediler saldırdılar.
Girdiği 10 seçimde milletimizin desteğiyle galip gelmiş Erdoğan diktatörmüş!
Gazete manşetlerinde, Televizyon ekranlarında ulu orta  şahsına, ailesine, sülalesine sövülen Erdoğan diktatörmüş!
Ne yaptı da diktatör oldu?
Milletin oylarıyla seçilmiş Milletin Vekiline yemin ettirmeyen, o Vekili Meclisten kovana diktatör diyemeyenler!
Milletin oylarıyla seçilmiş Milletin Vekilini Milletin Meclisinden kovanlara Allah’tan şefaat yetkisi isteyenlere diktatör diyemeyen alçaklar, Erdoğan’a diktatör etiketi yapıştırma çabasındaydılar.
Tutmadı!

Hırsız dediler!
70 yılda bu milletin 2.2 trilyon dolar alın terini borç faizi oyunuyla  küresellerin kasalarına dolduranlara hırsız diyemeyenler,
Bu şerefli milleti 70 sente muhtaç hale getirenlere hırsız diyemeyenler,
Bu milletin 240 milyar dolarını 22 Bankada batırmak oyunuyla küresellerin cebine dolduranlara hırsız diyemeyenler,
13 yılda sadece borç faizi oyunuyla küresellerin kasalarına gidecek 340 milyar doları, küresellere yedirmeyen Erdoğan’a hırsız dediler.

Vatanı sattı, vatan haini dediler!
Lozan’da Musul’u, Kerkük’ü küresellere bırakanlara,
Hilafeti kaldıranlara,
Bir gecede milletin dilini, kıyafetini, kültürünü değiştirenlere,
Milletin hafızasını silenlere,
Ezanın dilini değiştirenlere,
Kur’an eğitimini yasaklayanlara,
Camileri satanlara,
Satamadıkları camileri ahır, depo haline çevirenlere,
Bu millete 1950’ye kadar karanlık bir hayat yaşatanlara,
100 yıldır Türkü-Kürde, Kürdü-Türke düşman edenlere,
100 yıldır Türk-Kürt kavgasından dolayı, Türk’ün de, Kürdüne kaynaklarını sömürenlere Vatan haini diyemeyen hainler,
100 yıllık aradan sonra yeniden bu toprakların evlatlarını kardeş yapmak adına 100 yıllık kavgaları bitirecek,
Bu toprakları yeniden selamet yurdu, kardeşlik ve barış yurdu yapacak medeniyet projelerini hayata geçirmek için tüm bedenini bu projenin altına koyan Erdoğan’a vatan haini dediler.
Buda tutmadı tabi!

10 Ağustos’tan buyana Ak Saray üzerinden saldırıyorlar.
7 Haziran seçimlerinde aldıkları neticelerle sevinen, içerden ve dışardan kurdukları ittifaklarla ‘iyi iş çıkardık, iyi salladık…’ kutlamalarıyla tebrikleşenler şimdilerde kudurdular, yapabilecekleri belki de son alçaklıkları yapıyorlar.

29 Ocak 2009’da suratlarına karşı bebek katili oldukları söylenmeseydi eğer,
100 yıllık küresel saltanatlarını sallayacak “One Minute” resti çekilmeseydi eğer,
Küresel sömürü merkezi IMF bu topraklardan kovulmasaydı eğer,
Dünyanın, 5 zalimden daha büyük olduğu gerçeği BM’de suratlarına karşı haykırılmasaydı eğer,
3. Havalimanı, 3. Köprü ve Enerji Santralleri temelleri atılmasaydı eğer,
Bu milletin alın teri küresellerin kasalarına doldurulsaydı eğer,
Bu milletin Türk ve Kürt evlatları arasındaki 100 yıllık kavgaları bitirecek yeni bir medeniyet projesi başlatılmasaydı eğer,
Bu Coğrafyanın evlatlarını yeniden ayağa kaldıracak Yeni Türkiye’den, Yeni Anayasa’dan, Başkanlık’tan vazgeçilseydi eğer,
Milletimizin önüne hedef olarak 2023 konulmasaydı eğer,
İçerden Doğan ve Paralel medyada,
Dışardan küresel medyada asla Ak Saray manşet olmaz,
Ak Saray’ın odaları sayılmaz,
Geçmiş Cumhurbaşkanlarının da kullandıkları Ak Saray’ın masası, sandalyesi, çatal ve bıçağı asla haber bile olmazdı.

Erdoğan 13 yılda attığı tüm bu adımlardan vazgeçmiş olsaydı eğer, asla Küresel medyada ‘diktatör’ manşetleri atılmayacak, köşelerinden ‘hırsız’, ‘hain’ taşlarıyla taşlanmayacak,
Belki de Aydın Doğan ve Paraleller bu denli bu toprakların evlatlarına ihanet etmeyeceklerdi.

13 yılda milletin alın terini küresellere yedirmeyen Erdoğan'ı Ak Saray’ın masasıyla indirmeye çalışıyorlar!

Garip değil mi sizce?

25 Haziran 2015

mus@bhy

Hiç yorum yok: