7 Haziran
seçimlerinde Ak Parti, partiler arası geçen normal bi seçime girmedi, hakikatte
küresellerle savaşa girdi...
Bugün
yaşadıklarımızı, Sayın Cumhurbaşkanı seçimlerden aylar önce, verilen savaşın
adını 'istiklal savaşı' koyarak, milletimize haykırmıştı...
Tabii olarak 7
Haziran seçimlerine Küreseller de aynı saikle hazırlandılar ve buldukları her
mevziden ateş ettiler.
1915'te bu
toprakları işgal etmek için Çanakkale'ye gelenlerin çocukları,
90 yıl sonra bu
topraklara, bu toprakların evlatlarına aynı düşmanlıkla saldırdılar ve netice
de Ak Parti'yi iktidardan indirdiler... Son 5-6 yıldır Erdoğan’a ‘diktatör’
etiketi yapıştırmak için kıçlarını yırtanlar da istediklerini alabilmenin
zevkini yaşadılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan hani ‘diktatör’dü. İçerden ve dışardan
aylarca ‘diktatör’ manşetleriyle saldıranlar, seçim sonrası televizyonlarında,
gazetelerinde tek bir ‘diktatör’ manşeti gördünüz mü?
Erdoğan’ın ‘diktatör’
olmadığını kendileri de eşşekler gibi biliyorlardı, lakin başka sarılacakları
dal kalmamıştı.
Seçim sonrası ‘diktatör’
manşetinden vazgeçtiler, şimdilerde sandık sonuçlarının verdiği mesajın
CHP+MHP+HDP koalisyonunu mesajı olduğu yalanını manşetlerinden sallıyorlar.
Seçim sonuçlarını
yorumlayan tetikçilere bakarsanız, milletimiz seçim sandığıyla Ak Parti'ye
mesaj vermiş! Ak Parti iktidarı terketsin, güya CHP + MHP + HDP iktidar olsun
mesajı vermiş!
Seçimin birincisi Ak
Parti, seçim ikincisi CHP'ye 16 puan fark atmış, lakin Milletimizin Erdoğan'ı
durdurduğundan filan bahsediyorlar..
Milletimizin verdiği
mesajla; "CHP'yi iktidarda" görmek istediğinden filan bahsedenler
var.
CHP'yi iktidarda
görmek isteyen milletimiz değildi elbet.
Öyle olsaydı, %41'le
birinci olan parti CHP olurdu.
CHP+MHP+HDP'yi
iktidarda görmek isteyen, bu partileri bi torbada seçime sokan küresel
efendilerdir.
Öyle olmadı mı?
HDP verilen oyları
CHP'ye verilmiş sayan CHP'lileri görmediniz mi?
Hatta, HDP'nin
barajı geçmesi MHP'yi memnun etmedi mi?
Küresel efendilerin
Guardıan'ı, Washington Post'u, Tel Aviv'in Hartez'i aynı manşeti atmadılar mı?
"Yeni bin yılın
Selahaddin-i Eyyübisi durduruldu, Erdoğan düştü," manşetleri bile verilen
kavganın adının İstiklal savaşı olduğunu ispat etmeye yetmez mi?
Abdulhamit Han,
tahttan indirildiği günün ertesinde de bu küreseller aynı manşetleri
atmışlardı.
Ve Abdulhamit Han'ın
hâl edilmesinden sonra bu toprakları böldüler, parçaladılar ve 100 yıl bu
toprakların kaynaklarını sömürdüler.
Bugün, hala yapılan
seçimlerin bir parti mücadelesi olduğunu zannedenler var!
Parti mücadelesi olsaydı dış düşmanlarla iç
düşmanlar ele verip bu denli Cumhurbaşkanı Erdoğan'a top yekûn saldırırlar
mıydı?
Yalan mı?
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın şahsına dışardan küresel medyayla, içerden Paralel ve Doğan medyayla
saldırmadılar mı? Güçlerini birleştirip Erdoğan üzerinden bu milletin üzerine
çullanmadılar mı?
CHP'nin, MHP'nin,
HDP'nin hatta Saadet ve Büyük Birliğin ortak düşmanı Cumhurbaşkanı Erdoğan
değil miydi?
Son günlerde yazdığı
ve konuştuğu cümlelerle kendisini açık eden, sahibinin sesi Fehmi Koru'ya da
iki kelam etmek isterim.
Küresellerin kalemi
ve sesi Fehmi Koru'ya göre; "Miletimiz Erdoğan'a Ak Saray'ı boşaltıp,
yeniden Çankaya'ya taşınması..." mesajını vermiş.
Bu fikir Fehmi
Koru'ya ait bir fikir mi zannediyorsunuz?
Fehmi Koru tipindeki
tetikçiler asla kendi akıllarıyla düşünemezler, kendi fikirleriyle yazamazlar.
Efendileri
kulaklarına ne üflerse onu yazarlar, onu konuşurlar.
Fehmi Koru misali
tetikçiler son süreçte sadece Sayın Abdullah Gül'ün sözcülüğünü yaparlar
medyada.
Zira Sayın Abdullah
Gül de, Fehmi Koru'da Londra'nın EXETER ÜNİVERSİTESİNDEN mezundur.
Üniversitenin patronu Kraliçe'dir.
Bu tip siyasetçi ve
yazarlar bu topraklarda Londra'nın Kraliçe'sinin kurduğu 100 yıllık saltanatın
devamı için siyaset yaparlar, yazı yazarlar.
Bunlar için sadece
Kraliçe vardır.
Fehmi Koru'nun
ağzından ve kaleminden dökülen cümlelerin tamamı, önce Sayın Abdullah Gül'ün,
sonrada Kraliçe'nin cümleleridir.
Hakikatte seçim
sandıklarında verilen mesajı milletimiz çok net anladı.
Mesela şahsım olarak
ben, asla Küresellerin, Paralellerin ve Aydın Doğan’ın aldığı mesajı almadım. Fehmi
Koru’nun aldığı mesajı hiç almadım.
Benim 7 Haziran
seçim sonuçlarından aldığım en net mesaj:
Bu topraklarda
oynanan küresel oyunun çok büyük bir oyun olduğu,
Bu küresel oyunu
1915'te olduğu gibi yine bu şerefli milletin bozacağı mesajını aldım…
7 Haziran seçim
neticelerinden İstiklal mücadelesinin devam ettiği mesajını aldım...
Cumhurbaşkanı Sayın
Erdoğan'ın bu milleti, yeniden ayağa kaldırmak için verdiği istiklal
mücadelesine destek vermesi gerektiği, 90 yıllık küresel tezgahı bozmak için
gerekirse şehadet mesajını aldım…
Seçim ertesi küresel
merkezlerde yapılan kutlamaları gördükten sonra, hala milletin verdiği mesajı
tartışanlar,
Erdoğan’a saldıran,
milletimiz üzerine çullananları gizlemek için her haltı yiyen içimizdeki
düşmanlarımız bilsin ki;
Bu millet ne
Erdoğan'ı, ne de bu toprakları Küresellere vermeyecektir.
Milletimiz
particilik hastalığından kurtularak gerekirse yeniden cepheye koşacak ve
yeniden bu toprakları geçilmez yapacaktır.
Bu şerefli millet 7
Haziran'da açılan bu parantezi erken yada normal seçim de kapatacaktır. Lakin
Fehmi Koru'nun dedikleri olmayacaktır!
Yani demem o ki; 7 Haziran seçim sonuçlarıyla milletimizin verdiği en net
mesaj; Fehmi Koru’lar, ya
Küresel efendilerinin yolunu terkedip, milletin yolu Yeni Türkiye yolunda
yürüyecekler,
Ya da 100 yıl evvel
bu millete diz çöktüren içerdeki düşmanları 'hain' olarak yazan tarih, bunları
da 'hain' olarak yazacaktır.
Hem de kap kara
sayfalara, kalın harflerle...
13 Haziran 2015
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder