Translate

31 Ekim 2016 Pazartesi

ERDOĞAN’IN YALNIZLIĞI


“Bu örgütle mücadelede net bir duruş sergilediğim zamanlarda yanımda milletimden başka kimseyi göremedim.  Siyaset arkadaşlarımdan, muhalefetten, iş dünyasından bunların üzerine çok gittiğimi ve haksızlık yaptığımı söylüyorlardı…” Recep Tayyip Erdoğan - Cumhurbaşkanı

Küresel haydutlar, 2010 sonrasında Erdoğan engelinden kurtulmak,
Bu vesileyle Türkiye'yi teslim alabilmek için dönemin Başbakanı Erdoğan'ın evine ve ofisine yerleştirdikleri böceklerle işe başladılar!
7 Şubat 2012'de Yargı içerisindeki Fetullahçı teröristlerle Mit üzerinden Erdoğan'a uzanmayı denediler!
Gitmediler bu topraklardan,
Gezi'de sahaya indiler, yaktılar, yıktılar!
Akabinde 17-25 Aralık'ta ayakkabı kutusuyla saldırdılar!
10 Ağustos'ta Ekmeleddin'le,
7 Haziran'da Demirtaş'ın sazıyla,
1 Kasım'da PKK'nın hendekleriyle netice alamadılar!
Son çare 15 Temmuz'da milletimizin üzerine bomba olup yağdılar!
Geriye dönüp baktığımız da, verilen kavga sadece Erdoğan'ın kavgasıymış gibi Erdoğan'ın tek başına mücadele verdiğini gördük millet olarak!
Dünden bugüne Erdoğan içerde PKK ve FETÖ gibi kiralık örgütlerin kökünü kazırken, dışarda bu kiralık örgütlerin patronlarına karşı kavga verirken, Erdoğan'ın yol arkadaşlarından Erdoğan sonrası için hesap yapanlara şahit olduk millet olarak!

7 Şubat saldırısında, Erdoğan'ın bir gece de değiştirdiği MİT yasasıyla, "Erdoğan'ı kelepçeleme" hevesiyle yanıp tutuşan Fetö'cüler avuçlarını yalarken,
Gezi'den "Erdoğan'ı indirmek için" saldırdıklarında; Erdoğan'ın 'Abdullah Gül kardeşi' Gezicilerden aldığı mesajla Çankaya'da kendisine pozisyon belirlerken,
Erdoğan'ın Bülent Abisi; "Gezi'nin gençlerine özür borcumuz var, onları anlayamadık..." diyerek göz yaşı dökerken, Erdoğan'ın kurduğu Ak Parti tek başına iktidardı,
Lakin kavgada Erdoğan tek başınaydı...
Abdullah Gül, Gezi'cilerin mesajını alsa da,
Bülent Arınç Geziciler için göz yaşları dökse de Gezi'de becermediler Erdoğan’ı indirmeyi.
17-25 Aralık’ta, Erdoğan dışında operasyonun ‘darbeye teşebbüs’ olduğunu söyleyen bi Ak Partili görememenin üzüntüsünü yaşadık!
17-25 Aralık operasyonunu “yolsuzluk operasyonu” zanneden, “yolsuzlukların üzeri örtülmemeli” diyebilen, bu son operasyonla Erdoğan’ın indirileceğine iyice inandırılmış kafaları ayakkabı kutusunda olan bi çok Ak Parti’linin varlığına şahit olduk!
Mit tırlarının durdurulması,
Erdoğan’ın DAEŞ’e yardım yalanı,
Montaj kasetlerle desteklenen algı operasyonlarıyla gidilen 30 Mart seçimlerinde Erdoğan devrinin kapandığına kendilerini inandırmış Ak Parti’lilerin Erdoğan sonrası siyasi hesaplarına şahit olduk!
Erdoğan; Fetö’nün “inlerine gireceğini…” haykırdıkça,
Fetö’yle yeniden uzlaşmanın, Fetullah Gülen’le yeniden barışmanın yollarını arayan Ak Parti’lileri gördük!
40 yıl boyunca devletin kılcallarına sızmış,
40 yıl sonra devlet içerisinde, Paralel bir devlet kurarak, devleti Erdoğan’ın elinden almak isteyen Fetullahçı teröristlerin devletten kökünü kazımak için  başlattığı operasyonları itibarsızlaştırmak isteyen,
“Devlette Paralel bir yapının olduğuna inanmayan..”,
“Fetullahçıların devlete sızdığına kargaları güldüren…”,
Sanki çok mücadele ediyorlarmış gibi, “Fetullahçılar fabrika ayarlarına dönsün, mücadele bitsin….” diyen Ak Parti’lileri seyrettik!
15 Temmuz’a gelinceye kadar Erdoğan’cı gözüküp, küresel tezgahın yıkılmaması için siyaset yapan Ak Parti’lilerin siyasetteki varlıklarına şahit olduk millet olarak!
15 Temmuz’a kadar Ak Parti’li olduğunu iddia ettiği halde Fetö’ye yamulanlar, savrulanlar, diz çökenler, 15 Temmuz saldırısı Erdoğan’ın karşı duruşuyla püskürtüldükten hemen sonra “Fetö’nün terör örgütü olduğunu, daha önce anlayamadıklarını…” ilan ederek, nöbet meydanlarında; Fetullah Gülen’in terörist olduğunu, şerefsiz birisi olduğunu yüksek sesle ilan ettiler…
7 Şubat’ta Erdoğan’ı yalnız bırakan Ak Parti’liler,
Gezi saldırısında Erdoğan’ı yalnız bırakan Ak Parti’liler,
17-25 Aralık’ta Erdoğan’ı yalnız bırakan Ak Parti’liler,
7 Şubat’tan 15 Temmuz’a kadar süreci tribünden izleyen, kim galip gelirse onunla yoluna devam edecek olan Ak Parti’liler,
15 Temmuz saldırısından sonra başlatılan Fetö’yle mücadeleyi sulandırmak, mağdur yalanlarıyla Fetö’den alınanları yeniden görevlerine iade etmekle meşguller!

Fetö’cülerin mağdur edildiği yalanını söyleyenlerin hiç birisinin gündeminde, yıllardır bu topraklarda Fetö’nün  mağdur ettiği milyonlar olmadı.
Fetö’nün ocaklarını söndürdüğü bu milletin evlatlarının mağduriyetleri hiç gündem yapılmadı.
Dahası, 15 Temmuz’da Fetö’cülerin attığı bombalarla, sıktıkları kurşunlarla canını ve kanını bu topraklar için veren 241 şehidin yakınlarının mağduriyetleri hiç gündeme gelmedi.
3 bine yakın 15 Temmuz gazimizin uğradığı mağduriyetler Fetö’cüler kadar gündem olmadı.

Alınanların içerisinde mağdurlar varmış!
O mağdurları o listelere yazan devletin tepesindeki Fetö’cülere dokunmadan mağduriyetler bitmeyecektir!
Ne kadar KHK çıkarırsanız çıkarın!
Fetö’yle mücadele de Erdoğan tarafında yer alıp, Devletin ve Belediyelerin tepelerindeki Fetö’cülere dokunmadan, Fetö’cüler ne Erdoğan’dan, ne de bu topraklardan vazgeçmeyecektir bilesiniz!

15 Temmuz’a kadar Erdoğan; “Milletim…” dedikçe, küresel sistemin tarafında yer alan,
“inlerine gireceğiz, inlerine…” dedikçe, devlette Fetö’cülerin olmadığını söyleyebilen,
40 yıl boyunca hem devletin, hem iş dünyasının, hem de siyasetin tüm kılcallarına sızmış Fetö’yü Ak Parti içerisinde bulamayan,
7 Şubat’tan 15 Temmuz’a Erdoğan’ı verdiği kavgada tek başına bırakan Ak Parti’liler kendi siyasi ikballeri için Erdoğan’ı yalnız bıraksalar da…
Biz millet olarak;
15 Temmuz gecesi  saklanarak değil, kaçarak değil,
Şehadet namazını kılarak,
Kefenini giyerek Marmaris’ten çıkıp,
F-16 lar tarafından işgal edilmiş Atatürk Havalimanına inerek  dünyanın küresel haydutlarına rest çeken,
Bu toprakları küresel haydutlara vermemek için “Ölümüne… Ölümüne…” yollara düşen Erdoğan’ı yalnız bırakırsak kanımız kurusun!

Erdoğan’a, Gezi’den saldırdıklarında Kazlı Çeşme’de yalnız bırakmayan bu şerefli millet!
17-25 Aralık’ta ayakkabı kutusuyla saldırdıklarında 10 Ağustos’ta yalnız bırakmayan bu şerefli millet!
15 Temmuz’da saldırdıklarında 29 gün ve gece meydanlarda, Finalde Yeni Kapı’da Erdoğan’ı yalnız bırakmayan bu şerefli millet!
Bundan sonra ki uzun ve ince yolunda da yalnız bırakmayacaktır!

Tarih bu süreci yazacak!
Hem de kalın harflerle…

Cihan İmparatorluğu kurmuş,
600 yıl boyunca gittiği yere adalet ve merhamet götürmüş bi ecdadın evlatları,
Erdoğan Başkanlığında yeni Türkiye İmparatorluğu kurdu diye yazacak tarih!..

Ak Parti içerisinde ki Erdoğan’ın yol ve dava arkadaşları(!)mı?
Onları da yazacak elbet, kendi siyasi hesaplarıyla Erdoğan’ı yalnız bırakanların tarihin çöplüğüne gittiğini yazacak!...


31 Ekim 2016

mus@bhy

Hiç yorum yok: