“Bu
örgütle mücadelede net bir duruş sergilediğim zamanlarda yanımda milletimden
başka kimseyi göremedim. Siyaset arkadaşlarımdan, muhalefetten, iş
dünyasından bunların üzerine çok gittiğimi ve haksızlık yaptığımı
söylüyorlardı…” Recep Tayyip Erdoğan - Cumhurbaşkanı
Küresel haydutlar,
2010 sonrasında Erdoğan engelinden kurtulmak,
Bu vesileyle Türkiye'yi teslim alabilmek
için dönemin Başbakanı Erdoğan'ın evine ve ofisine yerleştirdikleri böceklerle
işe başladılar!
7 Şubat 2012'de Yargı içerisindeki
Fetullahçı teröristlerle Mit üzerinden Erdoğan'a uzanmayı denediler!
Gitmediler bu
topraklardan,
Gezi'de sahaya indiler, yaktılar,
yıktılar!
Akabinde 17-25 Aralık'ta ayakkabı
kutusuyla saldırdılar!
10 Ağustos'ta Ekmeleddin'le,
7 Haziran'da Demirtaş'ın sazıyla,
1 Kasım'da PKK'nın hendekleriyle netice
alamadılar!
Son çare 15 Temmuz'da milletimizin
üzerine bomba olup yağdılar!
Geriye dönüp baktığımız da, verilen
kavga sadece Erdoğan'ın kavgasıymış gibi Erdoğan'ın tek başına mücadele
verdiğini gördük millet olarak!
Dünden bugüne Erdoğan içerde PKK ve FETÖ
gibi kiralık örgütlerin kökünü kazırken, dışarda bu kiralık örgütlerin
patronlarına karşı kavga verirken, Erdoğan'ın yol arkadaşlarından Erdoğan
sonrası için hesap yapanlara şahit olduk millet olarak!
7 Şubat saldırısında, Erdoğan'ın bir
gece de değiştirdiği MİT yasasıyla, "Erdoğan'ı kelepçeleme" hevesiyle
yanıp tutuşan Fetö'cüler avuçlarını yalarken,
Gezi'den "Erdoğan'ı indirmek
için" saldırdıklarında; Erdoğan'ın 'Abdullah Gül kardeşi' Gezicilerden
aldığı mesajla Çankaya'da kendisine pozisyon belirlerken,
Erdoğan'ın Bülent Abisi; "Gezi'nin
gençlerine özür borcumuz var, onları anlayamadık..." diyerek göz yaşı
dökerken, Erdoğan'ın kurduğu Ak Parti tek başına iktidardı,
Lakin kavgada Erdoğan tek başınaydı...
Abdullah Gül, Gezi'cilerin mesajını alsa
da,
Bülent Arınç Geziciler için göz yaşları
dökse de Gezi'de becermediler Erdoğan’ı indirmeyi.
17-25 Aralık’ta, Erdoğan dışında
operasyonun ‘darbeye teşebbüs’ olduğunu söyleyen bi Ak Partili görememenin
üzüntüsünü yaşadık!
17-25 Aralık operasyonunu “yolsuzluk
operasyonu” zanneden, “yolsuzlukların üzeri örtülmemeli” diyebilen, bu son
operasyonla Erdoğan’ın indirileceğine iyice inandırılmış kafaları ayakkabı
kutusunda olan bi çok Ak Parti’linin varlığına şahit olduk!
Mit tırlarının durdurulması,
Erdoğan’ın DAEŞ’e yardım yalanı,
Montaj kasetlerle desteklenen algı
operasyonlarıyla gidilen 30 Mart seçimlerinde Erdoğan devrinin kapandığına
kendilerini inandırmış Ak Parti’lilerin Erdoğan sonrası siyasi hesaplarına
şahit olduk!
Erdoğan; Fetö’nün “inlerine gireceğini…”
haykırdıkça,
Fetö’yle yeniden uzlaşmanın, Fetullah
Gülen’le yeniden barışmanın yollarını arayan Ak Parti’lileri gördük!
40 yıl boyunca devletin kılcallarına
sızmış,
40 yıl sonra devlet içerisinde, Paralel
bir devlet kurarak, devleti Erdoğan’ın elinden almak isteyen Fetullahçı
teröristlerin devletten kökünü kazımak için
başlattığı operasyonları itibarsızlaştırmak isteyen,
“Devlette Paralel bir yapının olduğuna
inanmayan..”,
“Fetullahçıların devlete sızdığına
kargaları güldüren…”,
Sanki çok mücadele ediyorlarmış gibi,
“Fetullahçılar fabrika ayarlarına dönsün, mücadele bitsin….” diyen Ak Parti’lileri
seyrettik!
15 Temmuz’a gelinceye kadar Erdoğan’cı
gözüküp, küresel tezgahın yıkılmaması için siyaset yapan Ak Parti’lilerin
siyasetteki varlıklarına şahit olduk millet olarak!
15 Temmuz’a kadar Ak Parti’li olduğunu
iddia ettiği halde Fetö’ye yamulanlar, savrulanlar, diz çökenler, 15 Temmuz
saldırısı Erdoğan’ın karşı duruşuyla püskürtüldükten hemen sonra “Fetö’nün
terör örgütü olduğunu, daha önce anlayamadıklarını…” ilan ederek, nöbet
meydanlarında; Fetullah Gülen’in terörist olduğunu, şerefsiz birisi olduğunu
yüksek sesle ilan ettiler…
7 Şubat’ta Erdoğan’ı yalnız bırakan Ak
Parti’liler,
Gezi saldırısında Erdoğan’ı yalnız
bırakan Ak Parti’liler,
17-25 Aralık’ta Erdoğan’ı yalnız bırakan
Ak Parti’liler,
7 Şubat’tan 15 Temmuz’a kadar süreci
tribünden izleyen, kim galip gelirse onunla yoluna devam edecek olan Ak
Parti’liler,
15 Temmuz saldırısından sonra başlatılan
Fetö’yle mücadeleyi sulandırmak, mağdur yalanlarıyla Fetö’den alınanları
yeniden görevlerine iade etmekle meşguller!
Fetö’cülerin mağdur edildiği yalanını
söyleyenlerin hiç birisinin gündeminde, yıllardır bu topraklarda Fetö’nün mağdur ettiği milyonlar olmadı.
Fetö’nün ocaklarını söndürdüğü bu
milletin evlatlarının mağduriyetleri hiç gündem yapılmadı.
Dahası, 15 Temmuz’da Fetö’cülerin attığı
bombalarla, sıktıkları kurşunlarla canını ve kanını bu topraklar için veren 241
şehidin yakınlarının mağduriyetleri hiç gündeme gelmedi.
3 bine yakın 15 Temmuz gazimizin uğradığı mağduriyetler Fetö’cüler kadar
gündem olmadı.
Alınanların içerisinde mağdurlar varmış!
O mağdurları o listelere yazan devletin
tepesindeki Fetö’cülere dokunmadan mağduriyetler bitmeyecektir!
Ne kadar KHK çıkarırsanız çıkarın!
Fetö’yle mücadele de Erdoğan tarafında
yer alıp, Devletin ve Belediyelerin tepelerindeki Fetö’cülere dokunmadan, Fetö’cüler
ne Erdoğan’dan, ne de bu topraklardan vazgeçmeyecektir bilesiniz!
15 Temmuz’a kadar Erdoğan; “Milletim…”
dedikçe, küresel sistemin tarafında yer alan,
“inlerine gireceğiz, inlerine…” dedikçe,
devlette Fetö’cülerin olmadığını söyleyebilen,
40 yıl boyunca hem devletin, hem iş
dünyasının, hem de siyasetin tüm kılcallarına sızmış Fetö’yü Ak Parti
içerisinde bulamayan,
7 Şubat’tan 15 Temmuz’a Erdoğan’ı
verdiği kavgada tek başına bırakan Ak Parti’liler kendi siyasi ikballeri için Erdoğan’ı
yalnız bıraksalar da…
Biz millet olarak;
15 Temmuz gecesi saklanarak değil, kaçarak değil,
Şehadet namazını kılarak,
Kefenini giyerek Marmaris’ten çıkıp,
F-16 lar tarafından işgal edilmiş
Atatürk Havalimanına inerek dünyanın
küresel haydutlarına rest çeken,
Bu toprakları küresel haydutlara
vermemek için “Ölümüne… Ölümüne…” yollara düşen Erdoğan’ı yalnız bırakırsak
kanımız kurusun!
Erdoğan’a, Gezi’den saldırdıklarında
Kazlı Çeşme’de yalnız bırakmayan bu şerefli millet!
17-25 Aralık’ta ayakkabı kutusuyla saldırdıklarında 10 Ağustos’ta yalnız
bırakmayan bu şerefli millet!
15 Temmuz’da saldırdıklarında 29 gün ve
gece meydanlarda, Finalde Yeni Kapı’da Erdoğan’ı yalnız bırakmayan bu şerefli
millet!
Bundan sonra ki uzun ve ince yolunda da
yalnız bırakmayacaktır!
Tarih bu süreci yazacak!
Hem de kalın harflerle…
Cihan İmparatorluğu kurmuş,
600 yıl boyunca gittiği yere adalet ve
merhamet götürmüş bi ecdadın evlatları,
Erdoğan Başkanlığında yeni Türkiye
İmparatorluğu kurdu diye yazacak tarih!..
Ak Parti içerisinde ki Erdoğan’ın yol ve
dava arkadaşları(!)mı?
Onları da yazacak elbet, kendi siyasi
hesaplarıyla Erdoğan’ı yalnız bırakanların tarihin çöplüğüne gittiğini
yazacak!...
31 Ekim 2016
mus@bhy