"Türkiye'de Başkanlık sistemi gerçekleşirse, yeni dünya düzeni sekteye
uğrayacaktır!... Mutlaka engellenmelidir..." Rupert Murdoch - Siyonist
Medya İmparatoru
Küresel haydutların sabah akşam Erdoğan'a saldırmalarına sebep,
Erdoğan'ın inşa etmek için canını dişine taktığı Yeni Türkiye'nin Başkanlık
sistemine geçmesiyle, Küresel haydutların yeni Dünya düzenlerinin yıkılmasıyla küresel
tezgahlarının başlarına geçmesiydi.
2010 referandumuyla girilen Yeni Türkiye ve Başkanlık yolunda,
Özelde Erdoğan'ın, genelde bu toprakların evlatlarının durdurulması,
Eski Türkiye'nin devamıyla 100 yıllık küresel sömürü saltanatının ayakta
kalması için içerden ve dışardan güçlerini birleştirip saldırıya geçtiler.
Ellerinden gelen her türlü rezilliği yaptılar,
7 Şubat'ta Mit üzerinden,
Haziran 2013'te Gezi'den saldırdılar,
17-25 Aralık'ta gözlerini kararttılar darbeye teşebbüs ettiler...
Sokakta birbirlerine selam vermeyen Sağcılarla - Solcuları, Kemalistle -
Ülkücüleri, Paralel F.İ.Ç'lerle PKK'lı teröristleri Erdoğan düşmanlığında
birleştirip aynı sofraya oturttular.
Lakin Erdoğan'ı da bu milleti de girdikleri Yeni Türkiye yolundan
döndüremediler.
Son 5 yılda dışardan saldırdılar olmadı!
İçerden saldırdılar olmadı!
7 Haziran ertesi Ak Parti içerisindeki hücrelerini harekete geçirmenin
çabasıyla, Ak Parti ile Cumhurbaşkanı arasına kalın duvarlar örebilmenin
yollarını aradılar. Küresel ve Paralel haydutların hesabı, Ak Parti'nin CHP ile
yapacağı koalisyonla bir taşla kuş katliamı yapmaktı.
Ak Parti’nin CHP ile kuracağı koalisyonla hem Erdoğan'ı durduracaklar, hem
de Başkanlık yolunu kapatacaklardı.
CHP ile yapılan 38 günlük istikşafi görüşmelerin neticesinde koalisyon
kararı çıkmayınca çılgına döndüler.
Ak Parti içerisinden ve dışarısından koalisyon hayaliyle bekleyenler
Erdoğan'a olan öfkelerini pervasızca serdetmelerinde bir sakınca görmediler.
Bülent Arınç'ı canlı yayınlarda konuşturdular; 'CHP ile kurulacak
koalisyonu Erdoğan'ın engellediğini...' söylettirdiler.
Ak Parti içerisinden yeniden çözüm masası kurdurulması hususunda görüşler yükselttiler.
Erdoğan'ın yok saydığı Anayasa Mahkemesinin Can Dündar kararını sessizce
izleyip, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Can Dündar’ın tahliye kararını yok
saymasını, ‘kişisel görüşüdür’ diyerek, Hükümetin konuyla alakalı fikrini beyan
etmediler.
'Teröristi masum, devleti katil' ilan eden bildiriye imza koyan 3
akademisyenin, 'terör propagandası' yaptıkları gerekçesiyle tutuklanmasına Ak
Parti Hükümeti tarafından düşülen; 'tutuksuz yargılanmaları gerekirdi…' şerhi!
Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin; "Paralel İhanet Çetesi
fabrika ayarlarına dönsün, Paralelle mücadele bitsin..." ifadelerine Ak
Parti Hükümeti içerisinden edilmeyen itiraz!
Milletimiz, teröre ve teröriste destek veren vekillerin acilen
dokunulmazlıklarının kaldırılmasını beklerken, fezlekesi olan tüm vekillerin
dokunulmazlığının kaldırılması için çekilen hodri meydan!
1 Kasım'dan bugüne 7 aydır devletin kadrolarına atanmayı bekleyen 65 bin
memur, bürokrat!
Sureti haktan gözükerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 7/24 saldıranların Hükümet
tarafından görülmemesi, Başbakan Davutoğlu'na ise hakaret etmeden,
eleştirenlerin düzenlerinin bozulması!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminin başında yer alan, Paralel İhanet
Çetesiyle mücadele, Yeni Anayasa, Başkanlık ve Yeni Türkiye gündeminden
Hükümetin gündeminin farklı olması!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı Ak Parti hükümeti tarafından örülmüş duvarı da
açığa çıkardı.
Dışardan yapılan operasyonun da,
İçerden yapılan saldırıların da,
Ak Parti içerisinden uygulanan defansın da nihayi hedefinde,
Küresel ve de Siyonist medya imparatoru Rupert Murdoch'un arzusu,
Türkiye'nin Başkanlığa giden yolunun kapatılmasından başka bir şey değildir...
7 Şubat'ta mit üzerinden,
Gezi'de ağaç üzerinden,
17-25 Aralık'ta ayakkabı kutusu üzerinden Erdoğan'ı durduramayanlar,
Ak Parti içerisinde ki unsurlarıyla netice almanın hesabındaydılar!
Lakin hesapları tutmadı, tutmayacak!
Kraldan çok kralcıların ağızlarına pelesenk ettikleri sihirli cümlelerle
'Cumhurbaşkanı ile Başbakan farklı düşünebilir' algısıyla belki bilmeden, belki
de bilerek, farklı düşünmeyi masum göstererek Başkanlığa giden yolu
kapatabilmenin gayretindeler.
Davaları bir,
İstikametleri bir,
İdealleri bir olduğunu iddia ettikleri Cumhurbaşkanı ile Başbakan asla
farklı düşünmemeli ve asla farklı düşünemezler.
"Paralel İhanet Çetesinin inlerine gireceğiz, inlerine..."
diyerek, Paralelle mücadele eden Cumhurbaşkanına karşı,
Partinin Genel Başkan Yardımcısının; "Paraleller fabrika ayarlarına
dönsün, inlerine girmekten vazgeçelim..." açıklaması asla farklı bi
düşüncenin ürünü değildir!
"Yeni Anayasa ve Başkanlık, hükümetin gündeminde yok, Başbakanla bu iş
yürümez..." diyenlerin düşüncesini fitne sayanların gündeminde Yeni
Anayasanın ve Başkanlığın olduğunu mu zannediyorsunuz?
Farklı düşünerek Yeni Türkiye kurulacak olsaydı,
27 Ağustos kongresiyle Abdullah Gül siyasetten tasfiye edilmezdi!
Farklı düşünerek Yeni Türkiye kurulacak olsaydı Eski Türkiye siyaset ve
siyasetçileri tasfiye edilmezdi!
Bu topraklarda Yeni Türkiye ancak Yeni Anayasa ile, Başkanlık sistemine
geçişle mümkündür!
Aksi taktirde;
Erdoğan'ın ve bu toprakların evlatlarının 100 yıl beklediği Yeni Türkiye
yerine,
Murdoch'un hayali Eski
Türkiye devam eder gider. Bu toprakların evlatları da bi 100 yıl daha diz
çökmeye devam eder…
Her türlü kuşatmaya rağmen,
Dışardan her türlü saldırıya rağmen,
İçerden örülen duvarlara, uygulanan defansa rağmen,
Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasına örülen duvarlar yıkılacak!
Bu topraklarda Yeni Türkiye kurulucak!
Başkanlık sistemine geçilecek!
Ve böylece Murdoch’ların Yeni Dünya tezgahları başlarına geçecek Allah’ın
izniyle!..
02 Mayıs 2016
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder