Translate

10 Mayıs 2016 Salı

DAVA



Son 14 yılda girdikleri tüm seçimleri kaybedenler,
Son yerel seçimlerde sağcıyı soldan, solcuyu sağdan aday yapanlar,
10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 15 parti kendi iradeleriyle bi aday çıkaramayıp, efendilerinin arzusu Ekmeleddin beyi aday yapanlar,
17-25 Aralık'ta Erdoğan'sız Ak Parti'nin hesabını yapanlar,
10 Ağustos'tan bugüne Erdoğan'sız Türkiye hayalini kurdular...
Dışardan kurulan kirli ittifaklar,
İçerden yapılan saldırılar Erdoğan'ın yürüyüşünü durdurmaya yetmedi.
Dışardan ve içerden pusuya yattılar koro halinde saldırdılar.
Saldırıların tümünün hedefinde Erdoğan vardı...
Başbakan Sayın Davutoğlu'nun Ak Parti'yi kongreye götürmesi kararından sonra çıldırdılar.

20 aydır Sayın Davutoğlu'nu sayfalarında karikatürize edenler,
Sarayın kuklası diyerek çemkirenler,
Akıllarınca 'Davitoğlu' vurgusuyla sayın Başbakanı itibarsızlaştırmak için her haltı yiyenler,
Bugün "Ahmet Davutoğlu'na darbe yapıldı" yalanıyla, yine hedeflerinde ki Erdoğan'a saldırmanın gayretindeler...

Beyler!
Darbe mi görmek istiyorsunuz?
Dönünde geçmişinize bakın!
Yakın geçmişten bi derkenar;
1997 Haziran'ın da Merhum Erbakan tarafından Süleyman Demirel'in önüne konulan 282 milletvekili imzasını Demirel'in çöpe attığında alkışlıyordunuz!
Yetmedi;
Bizzat Demirel tarafından, bir gecede DYP'nin içerisinden koparılan 50 milletvekiliyle Hüsamettin Cindoruk'a kurdurulan şemsiye partisini alkışlıyordunuz!
Demirel demokrat,
Erdoğan darbeci öyle mi?
O gün Demirel'i alkışlayanların tamamı, bugün Davutoğlu'cu oldu...
Davutoğlu'nu çok sevdiklerinden değil tabi!
Cennet mekan Abdulhamit Han'a yaptıklarını,
Merhum Menderes'e yaptıklarını,
Merhum Erbakan'a yaptıklarını,
Erdoğan'a da yapabilmek için Davutoğlu'cu oldular!
Erdoğan'ı durdurabilirlerse, Yeni Türkiye davasını da durduracakları vehmine kapıldılar!
Oysa Yeni Türkiye davası, tek başına ne Erdoğan'ın davasıdır, ne de Davutoğlu'nun davasıdır!

Efendiler!
Yeni Türkiye davası kişilerin değil, milletin davasıdır, ümmetin davasıdır!
Yeni Türkiye davası bugünün davası değil, 1299'lar da başlayıp, 1908'ler de iç ve düşmanların saldırılarıyla ara verilip, 2000'li yıllardan sonra yeniden o kutlu yola girenlerin, o yol da yürüyenlerin davasıdır!
Yeni Türkiye davası, Milletin İstikbal, Ümmetin İstiklal davasıdır!
Yeni Türkiye davası, 100 yıllık küresel ve emperyal düzeni mutlaka yıkacak, yerine adil ve merhametli bir düzeni mutlaka kuracak, 100 yıllık aradan sonra bu toprakları yeniden barış, kardeşlik ve selamet yurdu yapacak davanın adıdır!

Bu davanın müntesipleri asla, bu toprakların düşmanlarıyla aynı tarafta gözükemez.
Onların manşetleriyle kendilerine bi yol bulamaz, bir yön tayin edemezler.
Bu topraklara ihanet için sağdan sola, soldan sağa savrulanların,
FETÖ'nün inlerinden, PKK'nın hendeklerinden saldıranların,
Karısını kendisine siper eden casusların,
Erdoğan düşmanlığıyla Esed'çi, Putin'ci, İran'cı olanların,
Küresel sofralarda oturup bu toprakların evlatlarına düşman olanların bugün Davutoğlu'cu olmaları, Yeni Türkiye davasını bitirmek, Milletimizin girdiği yeni Türkiye yolunda durdurmak ve bu milleti yeniden diz çöktürmek içindir!

Bu toprakların düşmanları hakikatte Davutoğlu'ndan da nefret eder, Erdoğan'dan da nefret eder!
Yerli düşünen, yerli yaşayan her kese düşmandırlar!
Devlet Bahçeli, saatini 17:25'e ayarladığında Bahçeli'yi destekleyenler,
Aynı Bahçeli, "terörün kökü kazınana kadar Erdoğan'ın arkasındayız.." dediği anda, küresel operasyona muhatap oluyor.
Onlar için bu topraklarda terör ve teröristi destekleyenler makbuldür!
Küresel haydutların bu topraklarda ki terör tezgahını dağıtan,
Ortadoğuda ki küresel tezgahı başlarına geçiren Erdoğan diktatördür, darbecidir!

Eğer, 'Çözüm süreci bitmiştir. Terörün kökleri kazınıncaya kadar mücadele devam edecek...' diyen Erdoğan düşman ilan edilip, 'yeniden Çözüm masası kurulsun, her şey konuşulsun...' diyenler mağdur gösterilip, destekleniyorsa...

Eğer, 'Paralel İhanet Çetesinin inlerine gireceğiz, inlerine!' diyen Erdoğan diktatör ilan edilip, 'Paraleller fabrika ayarlarına dönsün, mücadele biter...' diyenler mağdur gösterilip, destekleniyorsa...

Eğer, 7 Haziran seçimlerinden sonra, Ak Parti - CHP koalisyonuna engel olarak, ülkeyi uçurumun kenarından alıp 1 Kasım'a götürenlere sövülüp, Ak Parti - CHP koalisyonundan yana olan AKP'liler seviliyorsa... Bir defa değil, bin defa düşünmek gerekir!..

Bugünler nefislerimizi gizleyip, akıllarımızı öne almamız gereken,
Millet olarak büyük oyunları bozmamız gereken günlerdir!
Asla nefsi hesapların içerisine girmeden, kutlu yolda mesafe almak durumundayız...
Yoksa, dışardan saldırıp netice alamayanların, içerdeki hücreleriyle hedeflerine ulaşırlarsa kaybeden top yekün bu toprakların evlatları olacaktır!


10.05.2016

mus@bhy

Hiç yorum yok: