Son 14 yılda
girdikleri tüm seçimleri kaybedenler,
Son yerel seçimlerde
sağcıyı soldan, solcuyu sağdan aday yapanlar,
10 Ağustos
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 15 parti kendi iradeleriyle bi aday çıkaramayıp,
efendilerinin arzusu Ekmeleddin beyi aday yapanlar,
17-25 Aralık'ta
Erdoğan'sız Ak Parti'nin hesabını yapanlar,
10 Ağustos'tan
bugüne Erdoğan'sız Türkiye hayalini kurdular...
Dışardan kurulan
kirli ittifaklar,
İçerden yapılan
saldırılar Erdoğan'ın yürüyüşünü durdurmaya yetmedi.
Dışardan ve içerden
pusuya yattılar koro halinde saldırdılar.
Saldırıların tümünün
hedefinde Erdoğan vardı...
Başbakan Sayın
Davutoğlu'nun Ak Parti'yi kongreye götürmesi kararından sonra çıldırdılar.
20 aydır Sayın
Davutoğlu'nu sayfalarında karikatürize edenler,
Sarayın kuklası
diyerek çemkirenler,
Akıllarınca
'Davitoğlu' vurgusuyla sayın Başbakanı itibarsızlaştırmak için her haltı
yiyenler,
Bugün "Ahmet
Davutoğlu'na darbe yapıldı" yalanıyla, yine hedeflerinde ki Erdoğan'a
saldırmanın gayretindeler...
Beyler!
Darbe mi görmek
istiyorsunuz?
Dönünde geçmişinize
bakın!
Yakın geçmişten bi
derkenar;
1997 Haziran'ın da
Merhum Erbakan tarafından Süleyman Demirel'in önüne konulan 282 milletvekili
imzasını Demirel'in çöpe attığında alkışlıyordunuz!
Yetmedi;
Bizzat Demirel
tarafından, bir gecede DYP'nin içerisinden koparılan 50 milletvekiliyle
Hüsamettin Cindoruk'a kurdurulan şemsiye partisini alkışlıyordunuz!
Demirel demokrat,
Erdoğan darbeci öyle
mi?
O gün Demirel'i
alkışlayanların tamamı, bugün Davutoğlu'cu oldu...
Davutoğlu'nu çok
sevdiklerinden değil tabi!
Cennet mekan
Abdulhamit Han'a yaptıklarını,
Merhum Menderes'e
yaptıklarını,
Merhum Erbakan'a
yaptıklarını,
Erdoğan'a da
yapabilmek için Davutoğlu'cu oldular!
Erdoğan'ı
durdurabilirlerse, Yeni Türkiye davasını da durduracakları vehmine kapıldılar!
Oysa Yeni Türkiye
davası, tek başına ne Erdoğan'ın davasıdır, ne de Davutoğlu'nun davasıdır!
Efendiler!
Yeni Türkiye davası
kişilerin değil, milletin davasıdır, ümmetin davasıdır!
Yeni Türkiye davası
bugünün davası değil, 1299'lar da başlayıp, 1908'ler de iç ve düşmanların
saldırılarıyla ara verilip, 2000'li yıllardan sonra yeniden o kutlu yola
girenlerin, o yol da yürüyenlerin davasıdır!
Yeni Türkiye davası,
Milletin İstikbal, Ümmetin İstiklal davasıdır!
Yeni Türkiye davası,
100 yıllık küresel ve emperyal düzeni mutlaka yıkacak, yerine adil ve
merhametli bir düzeni mutlaka kuracak, 100 yıllık aradan sonra bu toprakları
yeniden barış, kardeşlik ve selamet yurdu yapacak davanın adıdır!
Bu davanın
müntesipleri asla, bu toprakların düşmanlarıyla aynı tarafta gözükemez.
Onların
manşetleriyle kendilerine bi yol bulamaz, bir yön tayin edemezler.
Bu topraklara ihanet
için sağdan sola, soldan sağa savrulanların,
FETÖ'nün inlerinden,
PKK'nın hendeklerinden saldıranların,
Karısını kendisine
siper eden casusların,
Erdoğan
düşmanlığıyla Esed'çi, Putin'ci, İran'cı olanların,
Küresel sofralarda
oturup bu toprakların evlatlarına düşman olanların bugün Davutoğlu'cu olmaları,
Yeni Türkiye davasını bitirmek, Milletimizin girdiği yeni Türkiye yolunda
durdurmak ve bu milleti yeniden diz çöktürmek içindir!
Bu toprakların
düşmanları hakikatte Davutoğlu'ndan da nefret eder, Erdoğan'dan da nefret eder!
Yerli düşünen, yerli
yaşayan her kese düşmandırlar!
Devlet Bahçeli,
saatini 17:25'e ayarladığında Bahçeli'yi destekleyenler,
Aynı Bahçeli,
"terörün kökü kazınana kadar Erdoğan'ın arkasındayız.." dediği anda,
küresel operasyona muhatap oluyor.
Onlar için bu
topraklarda terör ve teröristi destekleyenler makbuldür!
Küresel haydutların
bu topraklarda ki terör tezgahını dağıtan,
Ortadoğuda ki
küresel tezgahı başlarına geçiren Erdoğan diktatördür, darbecidir!
Eğer, 'Çözüm süreci
bitmiştir. Terörün kökleri kazınıncaya kadar mücadele devam edecek...' diyen
Erdoğan düşman ilan edilip, 'yeniden Çözüm masası kurulsun, her şey
konuşulsun...' diyenler mağdur gösterilip, destekleniyorsa...
Eğer, 'Paralel
İhanet Çetesinin inlerine gireceğiz, inlerine!' diyen Erdoğan diktatör ilan
edilip, 'Paraleller fabrika ayarlarına dönsün, mücadele biter...' diyenler
mağdur gösterilip, destekleniyorsa...
Eğer, 7 Haziran
seçimlerinden sonra, Ak Parti - CHP koalisyonuna engel olarak, ülkeyi uçurumun
kenarından alıp 1 Kasım'a götürenlere sövülüp, Ak Parti - CHP koalisyonundan
yana olan AKP'liler seviliyorsa... Bir defa değil, bin defa düşünmek gerekir!..
Bugünler
nefislerimizi gizleyip, akıllarımızı öne almamız gereken,
Millet olarak büyük
oyunları bozmamız gereken günlerdir!
Asla nefsi
hesapların içerisine girmeden, kutlu yolda mesafe almak durumundayız...
Yoksa, dışardan
saldırıp netice alamayanların, içerdeki hücreleriyle hedeflerine ulaşırlarsa
kaybeden top yekün bu toprakların evlatları olacaktır!
10.05.2016
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder