-1938-1950 İsmet
İnönü Türkiye'si; 1943 develüasyonuyla Osmanlı'dan bakiye ekonomik kaynaklar
Lozan'ın Haim Nahum'larına peşkeş çekilmiş, Ülke insanı ekmeği karneyle aldığı
günlerde çıkarılan varlık ve aşar vergi kanunlarıyla milletimiz aç ve açık
bırakılarak sefalet ve sürünmenin zirvesini yaşadı.
-1950-1960 Menderes
Türkiye'si; 266 km açılmış yol 1.226 km'ye,
436 km asfalt yol 1806 km'ye çıkarılmış,
Makina Kimya Kurumu,
Denizcilik Bankası, Et ve Balık Kurumu, DMO, Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı, Türkiye Kâğıt Fabrikaları, Ereğli Demir Çelik fabrikalarının
açılmasıyla üretime dayalı milli ekonomik modele geçilmek suretiyle Menderes'le
Türk Ekonomisi yeniden ayağa kaldırılmıştı.
Küresel sistemden
vazgeçmenin bedeli önce paranın efendilerinin dayatmasıyla Türk Ekonomisi IMF'e
bağlanarak, akabinde küresel darbeyle asılarak ödetilmişti.
-1964'den sonra iki
defa darbeyle indirilmesine rağmen 8 defa giden, 9 defa gelen Süleyman Demirel
Türkiye'si; Menderes'in Milli Politikalarından
vazgeçilip, dışa bağımlı ekonomik ve siyasi mandacılıkla yeni hedefler
belirlenmiş, Demirel zamanında yapılan ikili antlaşmalarla Ülkenin kasası
küresel efendilere peşkeş çekilmiş, milletimiz ekmek kuyruklarında, gıda
kuyruklarında, kömür, benzin ve yağ kuyruklarında ömür tüketmişti.
-1974-1979 Bülent
Ecevit Türkiye'si; uygulanan ekonomik, sosyal ve siyasi politikalarla büyüme
oranı 3.8'den 0.5'e düşmüş, enflasyon 18.60'dan 56.80'lere çıkmış, ülkenin
sağcı olanları solcuları, solcu olanları sağcıları öldürmüş, milletin evlatları
birbirlerini vurmuş, Türkiye 70 sente muhtaç hale getirilmişti.1999-2002 arası
Ecevit'in son Başbakanlığında koalisyonuna ortak ettiği Mesut Yılmaz ve Devlet
Bahçeli hükümetinde uygulanan politikalarla Ülkenin 22 bankası küreseller
tarafından hortumlanarak milletin
kasaları boşaltılmış, insanımızın elinde kalan yazar kasalar da Başbakan
Ecevit'in kafasına atılmıştı.
-1996-1997 Necmeddin
Erbakan Türkiye'si; 11 aylık Erbakan Başbakanlığında uygulanan Havuz
sistemiyle, küresel para imparatorlarının milletin cebine uzanan Küresel
hortumlar kesilmiş, Memur, Esnaf, Köylü ve Çiftçi kasası ve kesesi parayla
tanışmış, milletimiz Milli gelirden payına düşen payını almış, uygulanan
ekonomik programla %200'lerle borç faiziyle yapılan 58 milyar dolar dış borç
faizi 6 ayda 22 milyar dolara indirilmiş, 1997 sonu 15 milyar dolara indirmeyi
bütçeye hedef olarak koymuştu. 1997 yılı için Cumhuriyet tarihinin ilk denk
bütçesini yapan Erbakan Hükümeti 28 Şubat Küresel ve Parelel darbeyle indirilmişti.
-2002-2014 Recep
Tayyip Erdoğan Türkiye'si, Milli Gelir 232 milyar dolardan 820 milyar dolara,
Milli Gelirden kişi başı pay 3.492 dolardan 10.782 dolara yükselmiş, Büyüme
oranlarında 9.2 ile Çin'den sonra Dünyanın ikinci en hızlı büyüyen ülkesi olmuş. 2002 yılı bütçesinin %84'ü dış
borç faizine giderken, yapılan ekonomik uygulamalarla bu oran 2014 bütçesinde
%13'e gerilemiş. Bütçeden ödenen borç faizinde ki %71 oranında düşüşle 300
milyar doları milletin kasasında bırakmış,
Mayıs 2013 itibariyle IMF'ye borcu
sıfırlamış, IMF'ye borç verir duruma gelmiş,
10 yılda 19.000 km
bölünmüş yolunu yapmış,
Yer üstüne döşenen
Hızlı Tren, Deniz altına döşenen Marmaray raylarıyla ülke baştan başa demir
ağlarla örülmüş,
Şehir Hastaneleri,
Havalimanları ve Üniversitelerle ülkenin fotoğrafı değişmiş,
Enflasyon ve
işsizlikte tek haneli oranlara indirilmiş.
Milli Savunmada
Milli Projelere geçilmiş, yerli üretimle Milli Savaş Gemisi MİLGEM'ini, ATAK
Helikopterini, HÜRKUŞ'unu, kendi tüfeğini, Milli Tank ALTAY'ını, insansız hava
aracı ANKA'sını yapmış, kendi 5. uydusunu Uzaya göndermiş.
Yeni Milli projeleri
3.Köprü, 3.Havalimanı, Kanalİstanbul, Enerji Santralleriyle küresel efendilerin
hedefi haline gelmiş bi Türkiye...
Son 77 yılın
özetinin özeti.
-12 yıl karneyle
ekmek dağıtılan ülkeyi idare eden İsmet İnönü,
-5+3 yıl 70 sente
muhtaç bırakılmış, milletin 22 bankasının boşaltıldığı Ülkenin Başbakanı Bülent
Ecevit,
-2 defa darbeyle
toplam 8 defa indirilip, 9 defa geri geldiği, ülke insanının kuyruklarda ömür
tüketildiği ülkenin Başbakanı Süleyman Demirel hırsız olmadı, diktatör olmadı,
sülalerine sövülmedi...
Ama;
-10 yıllık
Başbakanlığında ülke insanını ayağa kaldıran Menderes'e 'hırsız' dendi asıldı.
-11 aylık
Başbakanlığında milletin parasını küresellerden alıp milletin cebine dolduran
Erbakan 'hırsız' dendi indirildi.
-12 yıllık
Başbakanlığında, 100 yıldır diz çöktürülmüş bi milleti yendien ayağa kaldıran
Erdoğan 'hırsız, diktatör, tiran' denilerek indirilmek isteniyor.
Son 2 yıldır
buldukları her mevziden sülalesine sövüyor, kuduz köpekler gibi saldırıyorlar..
77 yılda bu
topraklarda kim küresel efendilere diz çöktüyse kahraman olmuş,
Kim de küresellere
itiraz edip rest çekmişse 'Hırsız, Diktatör ve Tiran' olmuştur!
Yani;
Milletin kasalarını
soyduranlar kahraman,
Milletin kasasına
bekçilik yapanlar hırsız oldu bu memlekette..
Sizce de tuhaf değil
mi?
10 Ocak 2015
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder