Ocak 2009 Dünyanın
Küresel İmparatorlarına çekilen ‘One Minute’ restine karşılık, 31 Mayıs 2010
Mavi Marmara katliamı,
12 Eylül 2010
Referandumuyla 100 yıllık vesayetlerin yıkılmasına karşılık, Kasım 2011
Başbakanlık ofisine konulan ‘böcekler’,
7 Şubat 2012 Mit
operasyonu,
14 Mayıs 2013 IMF'e borcu sıfırlayan,
31 Mayıs 2013 Gezi saldırısıyla,
31 Mayıs 2013 Gezi saldırısıyla,
17-25 Aralık darbe
teşebbüsüyle indirilmek istenen Başbakan Erdoğan …
Tüm operasyonların
hedefinde, Ocak 2009’da İsviçre’nin Davos’unda Siyonist Şimon Perez şahsında
yeryüzünün efendilerine itirazını yapan, tüm baronlara restini çeken, bebek
katillerine postasını koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı.
31 Mayıs 2010 Mavi
Marmara katliamı, ‘one minute’ restinin intikamı için yapıldı.
Kasım 2011
Başbakanlık ofisine konulan ‘böcekler’ Erdoğan’ı teslim almak için konuldu,
7 Şubat Mit
operasyonu Erdoğan’a uzanmak için yapıldı,
Küresel Gezi
saldırısı Erdoğan’ı indirmek için yapıldı,
17-25 Aralık
operasyonları Erdoğan’a darbe için yapıldı,
Tüm ihanet operasyonlarının,
darbe teşebbüslerinin arkasında tek örgüt, Paralel İhanet Örgütü vardı.
Ellerindeki tüm
imkan ve şartları darbe için kullandılar, darbe planlarını Erdoğan’ı indirmek
üzere bina ettiler.
Emniyet içerisindeki
Paralel Emniyet,
Yargı içerisindeki
Paralel Yargı üzerinden her türlü kumpası kurarak,
Paralel Gazeteler,
Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet, Sözcü gazeteleriyle aynı manşetleri atarak,
Paralel medya, Halk
Tv, KanalD, Ulusal Kanal ortak canlı yayınlarla Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
çevresi üzerinde algı operasyonları yaptılar, hakaretler ettiler…
Bunca hakaretlere,
teşebbüs edilen darbe operasyonlarına, kasetlere, şantajlara, kumpaslara sesini
çıkaramayan Anayasa Mahkemesi ve Başkanı Haşim Kılıç, geçmişte kendisine,
ailesine, değerlerine ağız dolusu küfredenlerin sayfalarından Erdoğan’a aba
altından sopa göstermenin gayretinde.
9 yıl önce “yönetimde
istikrar ve temsilde adaleti sağladığı” gerekçesiyle yüzde 10'luk seçim barajı
uygulamasına itiraz etmeyen Haşim Kılıç’ın, bugün aynı seçim barajını “hak ihlali”
gerekçesiyle %10 seçim barajını kaldırmanın yollarını arıyorsa,
“Gücün karşısında gömlek değiştirenlerden
olmadık…” dedikten hemen sonra, sırtından adalet gömleğini çıkararak paralel
cüppe giyerek paralel gücün önünde diz çökmüş bir Haşim Kılıç’ın yapacağı Yüce
Divan yargılamalarından hiçbir vatandaş adalet beklemesin!
Anayasa Mahkemesini
Paralel İhanet Çetesinin merkez üssü yapan,
Yargının tepesinden
tırnağında kadar Paralel İhanet Çetesinin vesayeti altında bulunan bi yargıyı
göremeyen,
Devletin tüm
kurumlarını Paralel İhanet Örgütünün vesayetinden kurtarmak için çıkarılan
kanunları iptal eden,
Twitter üzerinden
Erdoğan’a ve ailesine küfürler edildiğinde, sadece Paralel İhanet Örgütünün gül
hatırı için küfür edenlerin özgürlüğünün bekçiliğini yapan Haşim Kılıç’ın
vereceği kararı adil bulmamızı kimse beklemesin.
7 Şubat Mit
operasyonunun, Gezi saldırısının, 17-25 Aralık darbe teşebbüslerinin stratejik
hedefi o gün Başbakan Erdoğan’dı, bugün Yüce Divan tuzağının stratejik hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.
17-25 Aralık’ta
Erdoğan’sız Ak Parti isteyenlerle, bugün Yüce Divan tuzağıyla Erdoğan’sız
Türkiye isteyenler aynı Küresel ve Paralel merkezlerdir.
Milletin 30 Mart ve
10 Ağustos’ta tasfiye ettiği kirli ittifakı yıkmak, oynanan oyunu bozmak Ak
Parti’li Millet Vekillerinin tek görevi olmalı…
Bugün “4 Bakan Yüce Divan’a
gitsinler, aklansınlar, gelsinler…” diyerek Erdoğan'ı tuzağa çekmek isteyenler,
7 Şubat'ta da "Hakan
Fidan gitsin, ifadesini versin, gelsin..." diyerek, Erdoğan'ı aynı Paralel
tuzağa düşürmek istemişlerdi.
4 Bakanın Yüce Divana
gittikleri gün atacakları manşetleri bugünden hazır: “Erdoğan’ın hırsız
Bakanları Yüce Divan’da…” Henüz yargılama başlamadan atacakları manşetlerle
oluşturacakları algılarla Bakanlar değil, Erdoğan’ın kendisi yargılanacak ve
hatta Anayasa Mahkemesinden önce Paralel medya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı mahkum
edecek. Yani Yüce Divan tuzağıyla Anayasa Mahkemesi Bakanları yargılayacak,
Paralel İhanet Örgütü Erdoğan’ı mahkum edecek…
Ak Parti’nin Sayın
Vekilleri!
Düşmeyin bu tuzağa.
Malum Bakanların 5
ay sonra Vekillikleri düşüyor.
Hazirandan sonra
istediğiniz davaları açın, istediğiniz yargılamaları yapın.
Ama bugün Ocak 2009’da
dünyanın efendilerine çekilen restin bedelini sizlere ödetmeye kalkan hainlerin
tuzaklarına düşmeyin.
7 Şubat’ta, Gezi’de,
17-25 Aralık’ta istediklerini yapamayanlara,
5 Ocak’ta bu fırsatı
vermeyin.
Aksi halde bu
gafletinizin hesabını bu millete, bu ümmete tarih huzurunda veremezsiniz…
Haziran 2015
seçimlerinin akabinde ne Küresel vesayet ne de Paralel vesayet kalmayacak.
Ne Anayasa Mahkemesi
vesayeti, ne Yargı vesayeti ne de Emniyet vesayeti kalmayacak.
Ne Fetullah Gülen
vesayeti ne de Haşim Kılıç vesayeti kalmayacak…
Gelin 1 defa daha
dik durun, Paralel İhanet Örgütünün dediği değil, Milli iradenin dediği olsun…
Unutmayın!
Aslolan Yüce Divan’ın
kararı değil,
Milli iradenin
kararıdır.
Gerisi angarya!...
03 Ocak 2015
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder