Translate

19 Ocak 2015 Pazartesi

GEÇMİŞTEN GELECEĞE…



Bizim oralarda  Babasından önce, Dedesinin geçmişini bilmeyen insana pek iyi gözle bakılmaz. Yani geçmişini bilmeyen insanın geleceği de meçhuldür. Bir insanın geçmişi, o insan için gelecekle ilgili atacağı adımlarda en sağlam referansıdır. Bir insanı tanımak isterseniz, geçmişine bakmanızla, Babasının ve Dedesinin yaşadığı hayata ulaşmanızla ancak o insanla ilgili sağlam verilere ulaşmış olursunuz. Aksi halde, dününü bilmediğiniz bi insanın geleceğiyle ilgili fikir beyan etmeniz de mümkün değildir. Bir insanın geçmişi, o insanın hafızasıdır. Hafızasını kaybetmiş, geçmişini hatırlamayan bir insanın geleceğe emin adımlarla yürümesi mümkün değildir.

Milletler de insan misalidir.
Milletlerin geçmişi Tarihidir.
Bir milletin hafızasını silmek isterseniz, Tarihiyle bağını koparmanız gerekir. Geçmişiyle bağını koparmış bi milletin, Tarihini bilmeyen, ecdadını tanımayan milletler de başka milletlere sömürülmekten asla kurtulamazlar.

Bu mukaddimeden sonra, milletimizin dünüyle, bugün yaşadıklarını ve geleceğiyle ilgili hedeflerini özetlemek isterim.

1000 yıl bu topraklarda şerefli bi ecdadın torunları olarak 1000 yıllık bi ömür yaşamış,
Bu toprakları  yeryüzünde medeniyyetin ve adaletin merkezi yapmış,
Bu toprakları 600 yıl barış ve kardeşlik yurdu yapmış,
20 milyon metrekare toprak parçasında tüm ırkları kavga ettirmeden bi sofrada oturtmuş bi ecdadın evlatlarıyız.

1299 öncesi bu topraklarda yaşayanlar beylikler, obalar, boylar, toylar şeklinde hayatlarını sürdürdüler.
-1299'da Oğuz'ların Kayı boyundan Osman beyin kurduğu Devlet-i Aliyye-i, büyük Cihan İmparatorluğunun kuruluşuyla Bizan İmparatorluğu yıkılmış, 
-1453 Fatih Sultan Mehmed Han'ın (ks) İstanbul'u fethetmesiyle Roma impartorluğunun bu topraklardaki hakimiyeti bitirilerek bir çağ kapayıp yeni bir çağ açılmış,
-1517 Yavuz Sultan Selim'in Msır'ı fethetmesiyle, İstanbul Hilafetin merkezi olmuş,
-1680'lerde Kanuni Sultan Süleyman'ın Viyana kapılarına dayanmasıyla, Macar İmparatorluğu yerle bir olmuştu.
-1699'da küresel efendilerin Papa liderliğinde kurdukları kirli ittifakla Karlofça antlaşmasıyla ilk toprak kaybını yaşamış,
-1789 Fransız ihtilaliyle başlayan süreçle Osmanlı'nın duraklama,
-1839'da çıkarılan Tanzimat fermanıyla gerileme,
-Ve 1908'den 1922'ye kadar içerdeki düşmanlar eliyle çıkarılan isyanlarla,
       Yapılan antlaşmalarla Büyük Cihan İmparatorluğu Devlet-i Aliyye-i'nin yıkılma süreci de tamamlanmış oldu.
Osmanlı Cihan İmparatorluğunun yıkılışıyla, Küreseller ellerinde cetvellerle çizdikleri sınırlarla bu coğrafyada Osmanlı'dan bakiye toprakları ve kaynakları bölüştüler. 600 yıl sömüremedikleri kaynaklara da, İmparatorluğun yıkılışıyla kavuşmuş oldular.
Bu toprakların evlatlarını ve kaynaklarını 600 yıl küresel efendilere sömürtmeyen Osmanlı Hanedanı'nın bu topraklardan kovulmasıyla sahayı da temizleyen küreseller, 26 Temmuz 1923'te 5 milyon kilometrekare toprak parçasından 814 bin metrekare toprak parçasının tapusunu Lozan'da elimize verdiler, Lozan'ın üzerinden 3 ay sonra 29 Ekim 1923'te bu topraklarda yeni rejim Cumhuriyeti ilan ettiler, Cumhuriyetin ilanından 6 ay sonra ümmetin başı Hilafetin kaldırılmasıyla başlayan süreçte, alfabe devrimiyle, kılık ve kıyafet devrimiyle, şapka devrimiyle bu topraklarda yaşayan insanımızın değerlerini devirdiler, bir gecede milletimizin hafızasını sildiler.
1923-1950, 27 yılda bu topraklarda insanımızın geçmişini yok ettiler. Ve bu milletin tarihini 1923'ten başlatmak suretiyle, geçmişiyle tüm bağlarını kopardılar. Osmanlı’nın kuruluşunu, verdiği mücadeleyi bilmeyen, hatta ecdadıyla utanan bi millet oluşturmak için her yolu denediler.
1923'te kurulan yeni Cumhuriyetle insanımız ‘vatandaş’ etiketiyle kandırıldı. Kıyafetlerini, alfabesini, yaşantısını, yediğini ve içtiğini değiştirince özgür vatandaşlar olundu zannedildi. Batılı gibi giyinmeyi, Batılı gibi yaşamayı medeniyet diye yutturdular ve ecdadıyla bağını koparınca medeni olunacak yalanıyla milletimiz karanlık bir tünele sokuldu. Tünelden çıkıldığında milletimiz geçmişini unutmuştu.
Batılı gibi giyinmeyeni ‘yobaz',
Batılı gibi düşünmeyeni 'gerici',
Batılı gibi yaşamayanı 'barbar’ ilan ettiler.
Milletimize geçmişini  ve tarihini hatırlatacak her şeyi yok ettiler.
Yobaz olmamak için Batılı gibi giyindik!
Onların hukuklarına göre evlendik,
Onların ceza yasalarıyla yargılandık,
Küresel merkez Londra’nın sömürdüğü topraklara atadığı sömürge valilerine giydirdiği Frak’la medeni olduğumuzu ispat edebilmenin çabasında olduk.
Her zaman ve zeminde Osmanlı ve hanedana söven, Osmanlı’nın tarihinden utanan,
Batılıların medeniyetiyle gurur duyan, hep Batı ve Batılıları haklı gören bi millet olduk.

90 yıllık aradan sonra yeniden ecdadımızı ve tarihimizi hatırladık, Osmanlı’nın giyimini ve sembollerini yeniden gün yüzüne çıkardık!
Öylesine çıldırdılar ki, Osmanlı’ya olan kinlerini, nefretlerini kıyafetler üzerinden kusmaya başladılar.
Dünya küresel sömürü merkezi Buckingham’ın yüz yıllar öncesi kıyafetlerini günümüzde resmi törenlerde gözümüze sokanları alkışlayanlar, Osmanlının kurduğu 16 Türk Devletini sembolize eden kıyafetlere alçakça saldırdılar.
1923’le başlayan süreçte bu milleti geçmişinden, Osmanlı’dan kopardığını zannedenleri, 90 yıl sonra yeniden Ankara’nın Ak Saray’ında yeniden Osmanlı Diriliş Marşının Devlet töreninde duyulması çılgına çevirdi.

Siz bu milletin hafızasını silseniz de,
Geçmişini ve tarihini yok saysanız da, Milletimize ecdadını unutturamadınız!
Geçmişinden utanan bi milletin hesabındaydınız,
Geçmişiyle gurur duyan bi millet olarak yeniden ayaktayız!
Bu gururdur bizi millet yapan!

Bir insanın geçmişiydi, bir milletin de tarihiydi geleceğine en büyük referans!

Osmanlı’nın tarihi, Osmanlı’nın yaşadığı hayat, milletimizin kimliğinin bir parçasıydı…


Siz geçmişinizden utansanız da, büyük Cihan İmparatorluğunun şanlı tarihi referans alınarak bu topraklarda Yeni Türkiye kurulacak,
Bu topraklar yeniden adaletin, medeniyyetin merkezi olacak,
Bu topraklar 90 yıllık aradan sonra yeniden barış yurdu, selamet yurdu olacak,
Bu toprakların evlatları esenlik ve barış içerisinde aynı sofraya yeniden oturacak,
Ve büyük Osmanlı İmparatorluğu’ndan bakiye mirasın üzerine yeniden Büyük Türkiye İmparatorluğu inşa edilecek.
Hem de tüm sembolleriyle…



19 Ocak 2015
mus@bhy

Hiç yorum yok: