Bizim oralarda Babasından önce, Dedesinin geçmişini bilmeyen
insana pek iyi gözle bakılmaz. Yani geçmişini bilmeyen insanın geleceği de
meçhuldür. Bir insanın geçmişi, o insan için gelecekle ilgili atacağı adımlarda
en sağlam referansıdır. Bir insanı tanımak isterseniz, geçmişine bakmanızla,
Babasının ve Dedesinin yaşadığı hayata ulaşmanızla ancak o insanla ilgili
sağlam verilere ulaşmış olursunuz. Aksi halde, dününü bilmediğiniz bi insanın
geleceğiyle ilgili fikir beyan etmeniz de mümkün değildir. Bir insanın geçmişi,
o insanın hafızasıdır. Hafızasını kaybetmiş, geçmişini hatırlamayan bir insanın
geleceğe emin adımlarla yürümesi mümkün değildir.
Milletler de insan
misalidir.
Milletlerin geçmişi
Tarihidir.
Bir milletin
hafızasını silmek isterseniz, Tarihiyle bağını koparmanız gerekir. Geçmişiyle
bağını koparmış bi milletin, Tarihini bilmeyen, ecdadını tanımayan milletler de başka milletlere sömürülmekten asla kurtulamazlar.
Bu mukaddimeden
sonra, milletimizin dünüyle, bugün yaşadıklarını ve geleceğiyle ilgili
hedeflerini özetlemek isterim.
1000 yıl bu
topraklarda şerefli bi ecdadın torunları olarak 1000 yıllık bi ömür yaşamış,
Bu toprakları yeryüzünde medeniyyetin ve adaletin merkezi
yapmış,
Bu toprakları 600
yıl barış ve kardeşlik yurdu yapmış,
20 milyon metrekare
toprak parçasında tüm ırkları kavga ettirmeden bi sofrada oturtmuş bi ecdadın
evlatlarıyız.
1299 öncesi bu
topraklarda yaşayanlar beylikler, obalar, boylar, toylar şeklinde hayatlarını
sürdürdüler.
-1299'da Oğuz'ların
Kayı boyundan Osman beyin kurduğu Devlet-i Aliyye-i, büyük Cihan
İmparatorluğunun kuruluşuyla Bizan İmparatorluğu yıkılmış,
-1453 Fatih Sultan
Mehmed Han'ın (ks) İstanbul'u fethetmesiyle Roma impartorluğunun bu
topraklardaki hakimiyeti bitirilerek bir çağ kapayıp yeni bir çağ açılmış,
-1517 Yavuz Sultan
Selim'in Msır'ı fethetmesiyle, İstanbul Hilafetin merkezi olmuş,
-1680'lerde Kanuni
Sultan Süleyman'ın Viyana kapılarına dayanmasıyla, Macar İmparatorluğu yerle
bir olmuştu.
-1699'da küresel
efendilerin Papa liderliğinde kurdukları kirli ittifakla Karlofça antlaşmasıyla ilk toprak kaybını yaşamış,
-1789 Fransız
ihtilaliyle başlayan süreçle Osmanlı'nın
duraklama,
-1839'da çıkarılan
Tanzimat fermanıyla gerileme,
-Ve 1908'den 1922'ye
kadar içerdeki düşmanlar eliyle çıkarılan isyanlarla,
Yapılan antlaşmalarla Büyük Cihan
İmparatorluğu Devlet-i Aliyye-i'nin yıkılma süreci de tamamlanmış oldu.
Osmanlı Cihan
İmparatorluğunun yıkılışıyla, Küreseller ellerinde cetvellerle çizdikleri sınırlarla
bu coğrafyada Osmanlı'dan bakiye toprakları ve kaynakları bölüştüler. 600 yıl
sömüremedikleri kaynaklara da, İmparatorluğun yıkılışıyla kavuşmuş oldular.
Bu toprakların
evlatlarını ve kaynaklarını 600 yıl küresel efendilere sömürtmeyen Osmanlı
Hanedanı'nın bu topraklardan kovulmasıyla sahayı da temizleyen küreseller, 26
Temmuz 1923'te 5 milyon kilometrekare toprak parçasından 814 bin metrekare
toprak parçasının tapusunu Lozan'da elimize verdiler, Lozan'ın üzerinden 3 ay
sonra 29 Ekim 1923'te bu topraklarda yeni rejim Cumhuriyeti ilan ettiler, Cumhuriyetin
ilanından 6 ay sonra ümmetin başı Hilafetin kaldırılmasıyla başlayan süreçte,
alfabe devrimiyle, kılık ve kıyafet devrimiyle, şapka devrimiyle bu topraklarda
yaşayan insanımızın değerlerini devirdiler, bir gecede milletimizin hafızasını
sildiler.
1923-1950, 27 yılda
bu topraklarda insanımızın geçmişini yok ettiler. Ve bu milletin tarihini
1923'ten başlatmak suretiyle, geçmişiyle tüm bağlarını kopardılar. Osmanlı’nın
kuruluşunu, verdiği mücadeleyi bilmeyen, hatta ecdadıyla utanan bi millet
oluşturmak için her yolu denediler.
1923'te kurulan yeni
Cumhuriyetle insanımız ‘vatandaş’ etiketiyle kandırıldı. Kıyafetlerini,
alfabesini, yaşantısını, yediğini ve içtiğini değiştirince özgür vatandaşlar
olundu zannedildi. Batılı gibi giyinmeyi, Batılı gibi yaşamayı medeniyet diye
yutturdular ve ecdadıyla bağını koparınca medeni olunacak yalanıyla milletimiz
karanlık bir tünele sokuldu. Tünelden çıkıldığında milletimiz geçmişini
unutmuştu.
Batılı gibi
giyinmeyeni ‘yobaz',
Batılı gibi
düşünmeyeni 'gerici',
Batılı gibi yaşamayanı
'barbar’ ilan ettiler.
Milletimize
geçmişini ve tarihini hatırlatacak her
şeyi yok ettiler.
Yobaz olmamak için
Batılı gibi giyindik!
Onların hukuklarına
göre evlendik,
Onların ceza
yasalarıyla yargılandık,
Küresel merkez
Londra’nın sömürdüğü topraklara atadığı sömürge valilerine giydirdiği Frak’la
medeni olduğumuzu ispat edebilmenin çabasında olduk.
Her zaman ve zeminde
Osmanlı ve hanedana söven, Osmanlı’nın tarihinden utanan,
Batılıların
medeniyetiyle gurur duyan, hep Batı ve Batılıları haklı gören bi millet olduk.
90 yıllık aradan
sonra yeniden ecdadımızı ve tarihimizi hatırladık, Osmanlı’nın giyimini ve
sembollerini yeniden gün yüzüne çıkardık!
Öylesine çıldırdılar
ki, Osmanlı’ya olan kinlerini, nefretlerini kıyafetler üzerinden kusmaya
başladılar.
Dünya küresel sömürü
merkezi Buckingham’ın yüz yıllar öncesi kıyafetlerini günümüzde resmi
törenlerde gözümüze sokanları alkışlayanlar, Osmanlının kurduğu 16 Türk
Devletini sembolize eden kıyafetlere alçakça saldırdılar.
1923’le başlayan
süreçte bu milleti geçmişinden, Osmanlı’dan kopardığını zannedenleri, 90 yıl
sonra yeniden Ankara’nın Ak Saray’ında yeniden Osmanlı Diriliş Marşının Devlet
töreninde duyulması çılgına çevirdi.
Siz bu milletin
hafızasını silseniz de,
Geçmişini ve
tarihini yok saysanız da, Milletimize ecdadını
unutturamadınız!
Geçmişinden utanan
bi milletin hesabındaydınız,
Geçmişiyle gurur
duyan bi millet olarak yeniden ayaktayız!
Bu gururdur bizi
millet yapan!
Bir insanın geçmişiydi,
bir milletin de tarihiydi geleceğine en büyük referans!
Osmanlı’nın tarihi, Osmanlı’nın
yaşadığı hayat, milletimizin kimliğinin bir parçasıydı…
Siz geçmişinizden
utansanız da, büyük Cihan İmparatorluğunun şanlı tarihi referans alınarak bu
topraklarda Yeni Türkiye kurulacak,
Bu topraklar yeniden
adaletin, medeniyyetin merkezi olacak,
Bu topraklar 90
yıllık aradan sonra yeniden barış yurdu, selamet yurdu olacak,
Bu toprakların
evlatları esenlik ve barış içerisinde aynı sofraya yeniden oturacak,
Ve büyük Osmanlı
İmparatorluğu’ndan bakiye mirasın üzerine yeniden Büyük Türkiye İmparatorluğu inşa edilecek.
Hem de tüm
sembolleriyle…
19 Ocak 2015
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder