Suriye'nin Esed'i 4
yıldır kan döküyor.
250 bin Suriye'li
vatandaş Esed tarafından öldürülmüş, öldüremediği 1,5 milyon Suriyeli Kürt,
Türkmen, Ezidi, Nusayri, Hristiyan vatandaş Türkiye'de misafir ediliyor.
Tunus'ta Bin
Ali'nin,
Mısır'da Mübarek'in,
Libya'da
Kaddafi'nin,
Irak'ta Saddam'ın,
Suriye'de Baba
Esed'in 30 yılda döktüğü kan, acıtmadığı yürek,
Ortadoğunun
evlatlarının çektikleri çileler yetmemiş olacak ki,
Son 4 yıldır oğul
Esed'in kendi vatandaşını öldürmesini seyredenler!
2002 yılında projesini
yaptıkları BOP'la Ortadoğuyu yeniden şekillendirecek, sınırları ve rejimleri
değiştirmeyi uman Küreseller, 2007 yılında Tunus'tan düğmeye basarak 40 yıllık
kendi diktatörleri Bin Ali'yi indirdiler.
Ardından yapılan
seçimlerle Gannuşi'nin Nahda'sının iktidara geleceğini düşünemediler.
Küresellerin
diktikleri Libya'da Kaddafi, Mısır'da Mübarek diktatörlükleri Küresel
Operasyonla yıkılınca, yapılan seçimlerle yerlerine gelen İhvan-ı Müslimin
iktidarlarının kabinelerinin Erdoğan'ın aklıyla şekillenmesi Küresellerin
BOP'larını altüst etmeye yetmişti.
Arap Baharı
dedikleri dalga Suriye'de Esed diktatörlüğüne geldiğinde BOP'larını durdurma
kararı aldılar. BOP'larından vaz geçtiler, Esed'e olabildiğince silah ve
lojistik destek verip döndüler Türkiye'ye "Suriye'ye gir Esed'i vur ve
çık" dediler. Türkiye'de kendisi girmek yerine Suriye'deki muhalif
unsurları destekleyerek Esed'i indirmeyi denedi. Muhalif unsurların başında
İhvan-ı Müslimin, Özgür Suriye Ordusu, Türkmenler ve fırkalara ayrılmış Kürt
guruplar vardı.
Kahire'nin Rabiatül
Adeviyye'sinde sahur vakti 2.000 İhvan'ı
kurşuna dizen Sisi'ye karşı silaha başvurmayan İhvanı Müslimin, Suriye'de
de silaha yaklaşmadı, elini tetiğe
uzatmadı. İhvan dışında kalan unsurlar Türkiye'ninde desteğiyle Suriye'de Esed
rejimine başkaldırdı. Bi tarafta Türkiye'de ki demokratik modeli Suriye'de
hayata geçirmek isteyen Türkiye, karşı tarafta 100 yıldır Ortadoğuda kurdukları
zalim diktatörlüklerle kendi halkının kan ve göz yaşını dökerek emperyal
tezgahın aktörleri Küreseller!
Suriye'de Esed
küresel destekle kendi vatandaşının kanını dökmeye devam ederken, Küreseller de
boş durmuyor önce bölgenin büyük ağabeyi Türkiye'de Gezi ile Erdoğan'ı
indirmeyi deniyor, mümkün olmayınca hemen yanı başında bölgenin küçük ağabeyi
Mısır'da Mursi'ye darbe yapıyordu.
Mısır darbesini
takip eden zaman dilimin de, ne Mısır’da, ne Libya’da, ne Suriye’de 100 yıldır
dökülen kan durmadı. Tek dert, Türkiye’de 12 yıldır indiremedikleri Recep
Tayyip Erdoğan’dı. Erdoğan hem kendisine yapılan Gezi ve 17-25 Aralık darbe
girişimlerine karşı dim dik durdu, hem de bölgenin mazlum ve mağdurlarına elini
uzattı. Esed’in kurşunlarından kaçan, evlerini yurtlarını terkeden 1,5 milyon
Suriye’li vatandaşın ırkına, mezhebine ve meşrebine bakmadan misafir edebilmenin
gururunu yaşadı. Yediğinden yedirdi, giydiğinden giydirdi. Sağlık ve barınma
hizmetleriyle bölgede büyük ağabey olmanın gereğini yerine getirdi.
Tüm planları,
projeleri alt üst olan Küreseller içerden işbirlikçileri Paraleller son bi
hamleyle 4 yıldır yapmak isteyipte yapamadıklarını hayata geçirmenin, hem
bölgede hem de Türkiye’de Erdoğan’dan kurtulmanın çarelerini aradılar. Son çare
IŞİD terör örgütü üzerinden, bölgede Erdoğan’a destek veren tüm unsurları yok
etmeyi, özellikle Esed’e destek vermeyen Kürt grupların üzerine giderek netice
alacaklarını düşündüler. Salih Müslim’in PYD’sini Esed’in yanına monte etmek
suretiyle, Esed’in ve IŞİD’in zulmünden kaçan Kürtler Kobane merkezine
sığındılar. Bölge de Erdoğan’la birlikte hareket eden Barzani’yi köşeye sıkıştırmak
adına Musul’u IŞİD’e teslim edenler, bi
adım sonra Suriye’nin Rakka’sını, Halep’ini ve Tel Abyad’ını da teslim ettiler.
Rakka’nın, Halep’in ve Tel Abyad’ın Türkmenleri, Kürtleri ve tüm mazlumları bu üçgenin
tam ortasında 45 bin nüfuslu Kobane’ye sığındılar. 25 gün boyunca IŞİD’in
kuşatması altında kalan Kobane, Esed’in maaşlı elemanı Salih Müslim’in
ihanetleri sonucunda çaresiz kalınca, 3 günde 180 bin insan ırz ve namuslarını
kurtarmak adına Erdoğan’ın uzatılan eline sarıldılar. Tam da bu sırada Küresellerin
içimizdeki işbirlikçileri HDP ve CHP provokasyonlarıyla Diyarbakır sokaklarına
indiler. Yaktılar, yıktılar, yağmaladılar ve 40 canı katlettiler.
Küreseller böylesi
bi planla daha evvelce de üzerimize gelmişlerdi. Ama ne çare ki 30 Mart ve 10
Ağustos seçimleri heveslerini kursaklarında bırakmıştı.
Tayyip bey bölgenin
evlatlarının kardeşliğini sağlamak için ortaya koyduğu “Çözüm sürecini başarıya
ulaştırmak için elimi, bedenimi, canımı ortaya koydum” dedikçe çıldırmaya devam etseler de, Türküyle, Kürdüyle
bu toprakların evlatları hem çözüm sürecine hem de bu topraklara sarılmaya
devam ediyor.
Bir yıllık
iktidarında İsrail’in, Gazze’nin boğazını sıkmak için kapalı tuttuğu ‘Refah’
kapısını açmak suretiyle Gazze’li mazlumların rahat nefes almalarına vesile
olan Mursi’ye, Sisi’nin darbesiyle bedel ödettirenler, bölgenin mazlumlarına
nefes aldıracak, Kürdü, Türke kardeş yapacak, bu vesileyle bizim olan
topraklarımızı 100 yıllık sömürünün ardından yeniden ele geçirmemize vesile
olacak Çözüm Sürecini durdurmayı başaramayacaklar.
100 yıldır bu
topraklarda Küreseller plan yaptı, oyun kurdu,
Türküyle-Kürdü,
Alevisiyle-Sünnisi, Arabıyla-Acemi, Çerkeziyle-Lazıyla bedellerini bu
toprakların evlatları ödedi,
Türk gencinin, Kürt gencinin kanı
döküldü, milletimizin anaları ağladı.
2010 sonrası bu
topraklarda analar ağlamasın, akan kan-göz yaşı dinsin diye planları bu
toprakların evlatları yapıyor.
Oyunu biz kurar, planları biz hayata
geçirirsek küresellerin 100 yıllık saltanatlarını başlarına geçecektir.
İşte şu anda verilen
kavgaya, çektiğimiz sancılara sebep, durduramadıkları Çözüm süreci ve bu
süreçte attıramadıkları geri adımdır.
Şimdi bu toprakların
evlatları oyun kuruyor, Küresel ve Paralel düşmanlar çıldırıyor.
Ne yapsanız olmuyor,
olmayacak!
Bu topraklarda Yeni
Türkiye kurulacak ve Yeni Türkiye’nin son sürprizi Türküyle-Türkmeniyle, Arabıyla-Kürdüyle
Yeniden Büyük Türkiye olacaktır.
Bu toprakların evlatlarının
otobana çıkışını, Yeni Türkiye yolunda koşusunu durduramayacaklar...
Belki de IŞİD
Küresel kan ve silah baronları için otoban öncesi son çıkış ama, IŞİD, Esed’in
de yıkılışını durduramayacak.
…ve böylece 60
yıldır bölgede terör estiren ama bu günlerde sesini çıkarmadan Esed’i ve IŞİD’i
izleyen Güneyde sevdiğiniz Ülke kininden tırnaklarını yemeye devam edecek!...
11 Ekim 2014
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder