Translate

11 Ekim 2014 Cumartesi

SONA DOĞRU




Suriye'nin Esed'i 4 yıldır kan döküyor.

250 bin Suriye'li vatandaş Esed tarafından öldürülmüş, öldüremediği 1,5 milyon Suriyeli Kürt, Türkmen, Ezidi, Nusayri, Hristiyan vatandaş Türkiye'de misafir ediliyor.

Tunus'ta Bin Ali'nin,

Mısır'da Mübarek'in,

Libya'da Kaddafi'nin,

Irak'ta Saddam'ın,

Suriye'de Baba Esed'in 30 yılda döktüğü kan, acıtmadığı yürek,

Ortadoğunun evlatlarının çektikleri çileler yetmemiş olacak ki,

Son 4 yıldır oğul Esed'in kendi vatandaşını öldürmesini seyredenler!

2002 yılında projesini yaptıkları BOP'la Ortadoğuyu yeniden şekillendirecek, sınırları ve rejimleri değiştirmeyi uman Küreseller, 2007 yılında Tunus'tan düğmeye basarak 40 yıllık kendi diktatörleri Bin Ali'yi indirdiler.

Ardından yapılan seçimlerle Gannuşi'nin Nahda'sının iktidara geleceğini düşünemediler.

Küresellerin diktikleri Libya'da Kaddafi, Mısır'da Mübarek diktatörlükleri Küresel Operasyonla yıkılınca, yapılan seçimlerle yerlerine gelen İhvan-ı Müslimin iktidarlarının kabinelerinin Erdoğan'ın aklıyla şekillenmesi Küresellerin BOP'larını altüst etmeye yetmişti.

Arap Baharı dedikleri dalga Suriye'de Esed diktatörlüğüne geldiğinde BOP'larını durdurma kararı aldılar. BOP'larından vaz geçtiler, Esed'e olabildiğince silah ve lojistik destek verip döndüler Türkiye'ye "Suriye'ye gir Esed'i vur ve çık" dediler. Türkiye'de kendisi girmek yerine Suriye'deki muhalif unsurları destekleyerek Esed'i indirmeyi denedi. Muhalif unsurların başında İhvan-ı Müslimin, Özgür Suriye Ordusu, Türkmenler ve fırkalara ayrılmış Kürt guruplar vardı.

Kahire'nin Rabiatül Adeviyye'sinde sahur vakti 2.000  İhvan'ı kurşuna dizen Sisi'ye karşı silaha başvurmayan İhvanı Müslimin, Suriye'de de  silaha yaklaşmadı, elini tetiğe uzatmadı. İhvan dışında kalan unsurlar Türkiye'ninde desteğiyle Suriye'de Esed rejimine başkaldırdı. Bi tarafta Türkiye'de ki demokratik modeli Suriye'de hayata geçirmek isteyen Türkiye, karşı tarafta 100 yıldır Ortadoğuda kurdukları zalim diktatörlüklerle kendi halkının kan ve göz yaşını dökerek emperyal tezgahın aktörleri Küreseller!

Suriye'de Esed küresel destekle kendi vatandaşının kanını dökmeye devam ederken, Küreseller de boş durmuyor önce bölgenin büyük ağabeyi Türkiye'de Gezi ile Erdoğan'ı indirmeyi deniyor, mümkün olmayınca hemen yanı başında bölgenin küçük ağabeyi Mısır'da Mursi'ye darbe yapıyordu.

Mısır darbesini takip eden zaman dilimin de, ne Mısır’da, ne Libya’da, ne Suriye’de 100 yıldır dökülen kan durmadı. Tek dert, Türkiye’de 12 yıldır indiremedikleri Recep Tayyip Erdoğan’dı. Erdoğan hem kendisine yapılan Gezi ve 17-25 Aralık darbe girişimlerine karşı dim dik durdu, hem de bölgenin mazlum ve mağdurlarına elini uzattı. Esed’in kurşunlarından kaçan, evlerini yurtlarını terkeden 1,5 milyon Suriye’li vatandaşın ırkına, mezhebine ve meşrebine bakmadan misafir edebilmenin gururunu yaşadı. Yediğinden yedirdi, giydiğinden giydirdi. Sağlık ve barınma hizmetleriyle bölgede büyük ağabey olmanın gereğini yerine getirdi.

Tüm planları, projeleri alt üst olan Küreseller içerden işbirlikçileri Paraleller son bi hamleyle 4 yıldır yapmak isteyipte yapamadıklarını hayata geçirmenin, hem bölgede hem de Türkiye’de Erdoğan’dan kurtulmanın çarelerini aradılar. Son çare IŞİD terör örgütü üzerinden, bölgede Erdoğan’a destek veren tüm unsurları yok etmeyi, özellikle Esed’e destek vermeyen Kürt grupların üzerine giderek netice alacaklarını düşündüler. Salih Müslim’in PYD’sini Esed’in yanına monte etmek suretiyle, Esed’in ve IŞİD’in zulmünden kaçan Kürtler Kobane merkezine sığındılar. Bölge de Erdoğan’la birlikte hareket eden Barzani’yi köşeye sıkıştırmak adına Musul’u  IŞİD’e teslim edenler, bi adım sonra Suriye’nin Rakka’sını, Halep’ini ve Tel Abyad’ını da teslim ettiler. Rakka’nın, Halep’in ve Tel Abyad’ın Türkmenleri, Kürtleri ve tüm mazlumları bu üçgenin tam ortasında 45 bin nüfuslu Kobane’ye sığındılar. 25 gün boyunca IŞİD’in kuşatması altında kalan Kobane, Esed’in maaşlı elemanı Salih Müslim’in ihanetleri sonucunda çaresiz kalınca, 3 günde 180 bin insan ırz ve namuslarını kurtarmak adına Erdoğan’ın uzatılan eline sarıldılar. Tam da bu sırada Küresellerin içimizdeki işbirlikçileri HDP ve CHP provokasyonlarıyla Diyarbakır sokaklarına indiler. Yaktılar, yıktılar, yağmaladılar ve 40 canı katlettiler.

Küreseller böylesi bi planla daha evvelce de üzerimize gelmişlerdi. Ama ne çare ki 30 Mart ve 10 Ağustos seçimleri heveslerini kursaklarında bırakmıştı.

Tayyip bey bölgenin evlatlarının kardeşliğini sağlamak için ortaya koyduğu “Çözüm sürecini başarıya ulaştırmak için elimi, bedenimi, canımı ortaya koydum” dedikçe  çıldırmaya devam etseler de, Türküyle, Kürdüyle bu toprakların evlatları hem çözüm sürecine hem de bu topraklara sarılmaya devam ediyor.

Bir yıllık iktidarında İsrail’in, Gazze’nin boğazını sıkmak için kapalı tuttuğu ‘Refah’ kapısını açmak suretiyle Gazze’li mazlumların rahat nefes almalarına vesile olan Mursi’ye, Sisi’nin darbesiyle bedel ödettirenler, bölgenin mazlumlarına nefes aldıracak, Kürdü, Türke kardeş yapacak, bu vesileyle bizim olan topraklarımızı 100 yıllık sömürünün ardından yeniden ele geçirmemize vesile olacak Çözüm Sürecini durdurmayı başaramayacaklar.

100 yıldır bu topraklarda Küreseller plan yaptı, oyun kurdu,

Türküyle-Kürdü, Alevisiyle-Sünnisi, Arabıyla-Acemi, Çerkeziyle-Lazıyla bedellerini bu toprakların evlatları ödedi,

         Türk gencinin, Kürt gencinin kanı döküldü, milletimizin anaları ağladı.

2010 sonrası bu topraklarda analar ağlamasın, akan kan-göz yaşı dinsin diye planları bu toprakların evlatları yapıyor.

         Oyunu biz kurar, planları biz hayata geçirirsek küresellerin 100 yıllık saltanatlarını başlarına geçecektir.

İşte şu anda verilen kavgaya, çektiğimiz sancılara sebep, durduramadıkları Çözüm süreci ve bu süreçte attıramadıkları geri adımdır.

Şimdi bu toprakların evlatları oyun kuruyor, Küresel ve Paralel düşmanlar çıldırıyor.

Ne yapsanız olmuyor, olmayacak!

Bu topraklarda Yeni Türkiye kurulacak ve Yeni Türkiye’nin son sürprizi Türküyle-Türkmeniyle, Arabıyla-Kürdüyle Yeniden Büyük Türkiye olacaktır.

Bu toprakların evlatlarının otobana çıkışını, Yeni Türkiye yolunda koşusunu durduramayacaklar...

Belki de IŞİD Küresel kan ve silah baronları için otoban öncesi son çıkış ama, IŞİD, Esed’in de yıkılışını durduramayacak.

…ve böylece 60 yıldır bölgede terör estiren ama bu günlerde sesini çıkarmadan Esed’i ve IŞİD’i izleyen Güneyde sevdiğiniz Ülke kininden tırnaklarını yemeye devam edecek!...



11 Ekim 2014

mus@bhy

Hiç yorum yok: