600 yıllık
Büyük Cihan İmparatorluğunu yıkanlar,
Bu
toprakları böldüler, parçaladılar,
Coğrafyamızda
kurdukları devletçiklere ellerine aldıkları cetvellerle sınırlar çizdiler.
Ve böylece
100 yıl bu toprakların kaynaklarını sömürebilmek,
Bu
toprakların evlatlarının kanları üzerinde keyif sürebilmek için tezgah üstüne
tezgah açtılar.
1915
Kurtuluş Savaşında galip gelmiş bi milletin önüne koydukları Lozan'la
Coğrafyayı dizayn ettiler,
Lozan'ın
üzerinden 3 ay sonra bu topraklarda yeni rejim Cumhuriyeti ilan ettiler,
Lozan'dan 6
ay sonra 3 Mart 1924'te düğmeye bastılar, adına 'devrim' dedikleri tezgahlarla
milleti hizaya soktular.
Hizaya
girmeyenleri astılar.
Milletin
dilini, düşüncesini, kıyafetini, kültürünü, yaşantısını değiştirdiler.
Ezan'ı
'Tanrı Uludur'a çevirip, Kur'an eğitimini yasakladılar,
Camileri
sattılar, satamadıklarını depo olarak kullandılar.
14 Mayıs
1950'ye kadar bu toprakların evlatlarına karanlık bi hayat yaşattılar.
Son 60
yılda ne zaman ayağa kalkmak için bi çabamız olsa, darbelerle, ekonomik ve
siyasi krizlerle yeniden diz çöktürdüler.
Milletimiz
diz üstü doğrulmasın, ayağa kalkmasın için milleti sağcı yaptılar, solcu
yaptılar,
Aleviyi
Sünniye, Sünniyi Aleviye düşman ettiler,
Milleti
Laik-Mürteci diyerek böldüler.
Türk ile
Kürtü kavga ettirerek, hem Türk^ün kanını hem de Kürtün kanını döktüler.
Barışırsanız
bölünürsünüz diye korkutarak 100 yıl bu toprakları sömürdüler.
Onlar bu
topraklarda tezgah açtı,
Sağcı-
Solcu, Alevi-Sünni, Laik-Mürteci, Türk-Kürt Milletimizin her bir ferdi ağır
bedeller ödedi 100 yıl boyunca...
100 yıl
sonra yeniden bu toprakların evlatlarını hizaya sokmak için,
Coğrafyayı
yeniden dizayn etmek için, ellerine cetvellerini alarak,
Adını BOP
koydukları projeyle bu topraklarda yeni bi 100 yıllık planı hayata
geçireceklerdi.
Ortadoğu'da
22 devletin rejimlerini değiştireceklerdi,
2007'de
Tunus'ta bastıkları düğmeyle Ortadoğuyu yeniden dizayn edeceklerdi.
Libya ve
Mısır'da yıktıkları 40 yıllık diktatörlüklerin yerine İhvan-ı Müsliminin
iktidara gelmesiyle, projelerini 2011'de Suriye'de durdurma kararı aldılar,
Esed'e
kendi insanını öldürmesi için gerekli lojistik ve silah desteği verdiler.
Türkiye'ye
de; "Suriye'ye gir, vur, parçala Esed'i durdur" dediler.
Esedin
kurşunlarından kaçanlara Türkiye'nin sofrasını açması,
Erdoğan'dan
Esed'e 'adam ol, kendi insanı öldürme' çağrıları Ortadoğuda hesabı olan
Küreselleri çıldırtmaya yetmişti.
Onların
beklentisi, "Türkiye Suriye'ye girsin, hem
Erdoğan'dan hem de Esed'den kurtulalım. Onların vurdukları kuşun etini biz
yiyelim" diye düşünmüşlerdi.
Planları
bozuldu,
Erdoğan'ı
küresel medyalarından 'diktatör' ilan etmeleri bundandı.
İçerdeki
bizden görünen, ama akılları ve beyinleri Küsreller için var olan
Paralelleriyle Gezi'de Erdoğan'a diz çöktürmeyi denediler.
Diz
çöktüremeyince döndüler Mısır'da darbe yaptılar.
Mursi'ye
yaptıklarını, Erdoğan'a da yapacaklarına,
Erdoğan'ı
indireceklerine dair güçlerini ve akıllarını birleştirdiler, yeminler ettiler!
17-25
Aralık operasyonlarıyla yeneceklerdi, 30 Mart'ta yenildiler.
Ne
Erdoğan'ı indirebildiler, ne çözüm sürecini durdurabildiler, ne de Türkiye'nin
yeniden eline geçirdiği Ortadoğu petrol kartını alabildiler.
Ortadoğu
petrolünden yüklenen 16. gemiyi de durduramayınca Küresel ve Siyonist
medyalarından ateş etmeye başladılar.
Lideri,
Telaviv'li Yahudi bir Anne ve Babadan dünyaya gelen 1971 doğumlu Simon Eliot'u
Ebubekir Bağdadi kimliğiyle IŞİD'i Musul'da sahaya indirdiler.
10 Ağustos
Cumhurbaşkanlığı seçimleri arefesinde Musul Konsolokluk görevlisi 49 vatandaşımızı
rehin alarak Erdoğan'ı ve Barzani'yi IŞİD'le korkutmayı denediler.
Bu
topraklarda son tezgah, IŞİD tezgahıyla rehin aldıkları vatandaşlarımızla
ilgili pazarlık güçlerini artırabilmek için ABD'li gazetecinin kafa kesme
görüntüleri üzerinden Erdoğan'a mesaj verdiler.
Verilen
mesajlar, yapılan planlar işe yaramayınca İngiltere'de toplandılar IŞİD'e
Uluslararası operasyon kararı aldılar.
Türkiye'nin
de aldıkları karara imza koymasını istediler.
Güya
yapılacak Uluslararası operasyonla IŞİD'i yok edecekler,
Eğer bu topraklarda
Erdoğan’la kazandıklarımızdan vazgeçmediğimiz sürece yeni IŞİD'lerin yeniden
geleceği de muhakkaktır.
Türkiye,
İngiltere'de alınan Uluslararası operasyon kararına uymamalıydı ve gereğini
yaptı.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan IŞİD'e yapılacak Uluslarası operasyon kararına imza koymayarak bir kez
daha tezgahlarını dağıttı.
Bölgede
aldıkları kararları Türkiye’siz hayata geçirdikleri zamanlar çok gerilerde
kaldı.
Küresel
akıl Terry’i apar-topar Anakara’ya göndermesi bundandır.
Lakin Küresellerin
dertlerinin IŞİD'i yok etmek olmadığını,
Esas yok
etmek istedikleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye olduğunu sağır sultanlar da
biliyor artık.
Yani,
100 yıl
evvel Büyük Cihan İmparatorluğunu parçalayan akıl,
Coğrafyayı
dizayn eden akıl,
Bu
topraklarda Kurtuluş Savaşında galip gelen bi milleti Lozan’da masaya oturtan
akıl,
Milletimizi
‘devrimlerle’ hizaya sokan akıl,
Milletin ve
Ezan’ın dilini değiştiren, Kur’an eğitimini yasaklayan akıl,
Milletimizi
Sağcı-Solcu, Alevi-Sünni, Laik-Mürteci, Türk-Kürt kamplarına bölen akıl,
Milletimizi
birbirine düşman eden, milletimize 100 yıl da ağır bedeller ödeten akıl,
100 yıl
sonra bu topraklarda BOP'u hayata geçirmek isteyen akıl,
Tamamı aynı
Küresel merkezlerin aklıydı.
Türkiye'yi
Şam'a sokmak isteyen akıl,
Türkiye Şam'a
girmeyince, Mısır'da darbe yapan akıl,
Gezi'de
Çapulcuları Dolmabahçe Ofisine saldırtan akıl,
17-25
Aralık operasyonları planlayan akıl,
Paralel
medyadan Erdoğan'a sövdüren akıl,
Lideri
Telaviv'li bi Yahudi olan IŞİD'i tezgahlayan, Musul'da sahaya indiren akıl,
30 Mart'ta
Milletin iradesine mağlup olan akıl,
10
Ağustos'ta Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına çıkışını durduramayan akıl,
Kendi
kurdukları IŞİD'e Uluslararası operasyon kararı alan akıl,
Bu
topraklarda 100 yıldır galip gelen, ilk defa bu toprakların evlatlarının aklına
mağlup olan Küresel akıldır, Siyonist akıldır, İngiliz aklıdır, Buckingham
aklıdır, Kraliçe aklıdır.
Belki de
100 yıl sonra bu toprakların evlatları ilk defa kavgada galip gelecek ve
başımızı ilk defa bu kadar dik tutacağız.
Efendiler!
Bizim olan
topraklarımız, kaynaklarıyla beraber 100 yıllık aradan sonra yeniden bizim
oluyor...
Üstad Ergun
Diler'in lisanıyla; Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıldır pirincin içerisindeki
siyah taşları ayıklamakla meşguldü,
10 Ağustos
sonrası beyaz taşlar da ayıklanmaya başladı ve bu topraklarda kurulan 100
yıllık küresel tezgahlar dağıtılıyor.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan bu milleti zafere giden yolda yalnız bırakmayacaktır.
Yeter ki
Milletimiz Erdoğan'ı yalnız bırakmasın!
12 Eylül 2014
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder