Translate

7 Haziran 2014 Cumartesi

SANCI BÜYÜK, DOĞUM YAKINDIR!..


8-10 yıl evveline kadar bu ülkenin büyük çoğunluğu göbeğini kaşıyarak gecekondusun da yaşamış, bidon kafalı olduğu için siyasetten, ekonomiden anlayamamış,
Küresellerin bu topraklardaki 100 yıllık planlarına itiraz edememiş, kendi kaynakları sömürülmüş, kasaları boşaltılmış, sindirilmiş, canı yanmış, Türk-Kürt birbirine düşman edilmiş,
İlerici dedikleri ‘Beyaz Türkler’ küresellere göbekten bağlanmış,
Gerici dedikleri Anadolu insanı adam yerine konulmamış bir millettik…
Bugün gecekondunun yerine modern siteler, devasa plazalar yükselmiş,
Dün gecekondu sahibi göbeğini kaşıyan fakirler, bugün zengin olmuş,
12 yıl sonra bugün artık İstanbul’un Boğaz’ında, dünün gecekondusunda göbeğini kaşıyanlar Beyaz Türklere yan komşu olmuş,
Bu toprakların kaynakları, bu ülke evlatlarının cebine girmiş, sömürü durmuş…
Fakirler zenginleşmiş,
Ülke büyümüş, İhracaat rekorlar kırmış, Faizler düşmüş, Enflasyon tek haneli rakamlara inmiş,
Türk-Kürt barışmış, İmzalanan enerji antlaşmalarıyla, bölgenin kaynakları bölgenin kasalarında kalmış,
Ülkeyi uçuracak Milli Projelerle ülke şaha kalkmış,
Ülkenin yolları duble, trenleri hızlı olmuş,
Taşralı dedikleri Anadolu insanı, dolmuştan-otobüsten inmiş Uçağa binmiş,
Marmarayla denizin altından geçmiş, 3.Köprüyle denizin üstünden giden bir millet olduk…
Tabi olarak, rakamlarla ülkenin büyümesi, ülke insanını hayat standartı yükselmesi küresellerin kaybetmesine vesileydi.
Yani bu ülkenin kasasına para aktıkça, küreseller kaybetti.
              Bugüne kadar kasalarına giren paranın, bugünden sonra akmayacak olması adamları delirtiyordu.
              Tayyip beyi düşman ilan etmeleri, diktatör ilan etmeleri, hırsız ilan etmeleri delirdiklerine en açık ispattır.
Operasyon üzerine operasyon yapmalarına sebepte kaybettikleri paranın miktarıdır.
              100 yıldır diz çöktürdükleri bir milleti yeniden kafalarını kaldırıp ayağa kaldırmamak adına Gezi’ye inenlerle,
               17-25 Aralık operasyonlarıyla Tayyip beyin koluna kelepçe takmak isteyenlerle,
               Montaj-dublaj tapelerle darbe teşebbüsünde bulunanlar aynı zihniyetin sahipleridir.
               Tayyip beye karşı duruş sergilemek adına saldırıya geçenlere, süreç içerisinde lojistik destek ve tebrikler hep küresellerden geldi.
                Deşifre olup, oyunlar ve planlar bozulduktan, bu topraklarda 100 yıllık tezgahlar dağıtıldıktan hemen sonra, İngiltere Başbakanı Cameron’un ‘İslami Ekonomik Forumun’da, sözlerine ‘Selamünaleyküm’ diyerek başlayarak Ortadoğu ve Türkiye’ye akacak bölge kaynaklarını kendi kasalarına akmasının hesabını yapmıştı.
                Cameron, ‘İslami Ekonomik Forumunda’ sözünü ettiği ‘Faizsiz Bono’ oyunuyla 1 trilyon dolar beklediğini deklare etmişti. Cameron’un selamına bölgenin evlatları ‘aleykümselam’ demeden hemen önce, bu topraklarda Halkbank ve Vakıfbank işbirliğiyle kurulan Ortak Kalkınma Bankası projesiyle Ortadoğunun 1 trilyon dolarının da adresi belirlenmiş olacaktı. İşte 17 Aralık’ta inen yumruk Cameron yumruğuydu ve direk olarak Ortak Kalkınma Bankası Projesinin tepesine indi.
Dışardan, içerdeki işbirlikçilerini tebrik edenlere bakarsanız esas kavganın şimdilik 1 trilyon dolar kavgası olduğunu görebilirsiniz.
              Operasyonlara kimler çok sevindiyse,
              Milli Projelere kimler karşı çıktıysa,
              Enerji ve gaz antlaşmalarına kimler karşı çıkıyorsa, Başbakan Erdoğan’ın indirilmesini ısrarla isteyenler de aynı çevrelerdi.
              100 yıldır Ortadoğu Coğrafyasında sömürdükleri trilyonlarca doları, bugünden sonra yedirmem diyen bir Türkiye’nin önlerine dikilmesi, küreselleri çılgına çeviriyordu.
              30 Mart onlar için yeni bir milattı.
              Her türlü rezilliği bu yeni milat için yaptılar.
              Şimdi yeni bir tarih, yeni bir yöntemle saldırıya geçtiler.
              1,5 yıl önce başlatılan ‘çözüm sürecini’ sabote etmenin çabasındalar…
              Kavga etmeyen Türk ve Kürdü sömürmek onlar için imkansızdır.
              35 yıl PKK’yı Güneydoğuya bekçi olarak konuçlandırarak sömürdüler Ortadoğuyu. Türk ve Kürdün barışması, küresellerin bölgede sömürüsünü durduran tek argümandır. Küresellerin tek korkusu Türk ve Kürdün kucaklaşmasıdır.
              30 Mart’a kadar attıkları her kurşun kendilerine dönünce, bu defa Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, 2500 Kürt gencinin PKK tarafından dağa kaçırılmasıyla, süreci sabote edip Tayyip beyi Cumhurbaşkanlığına giden yolda durdurmanın hesabını yapıyorlar.
              2 yıldır içeriden ve dışarıdan Tayyip beye sövenlerin, 20 gündür 2500 Kürt gencini dağa kaçıran PKK aleyhinde tek bi kelam etmemeleri,
              Gezi’de kendi provokasyonlarıyla öldürdükleri Berkin için manşetlerle, canlı yayınlarla Tayyip beyi ‘diktatör’ ilan edip, Abdullah Gül’ü göreve davet etmeleri bölgede PKK’ya yeniden misyon yüklemelerindendi.
              2 yıldır yapamadıklarını PKK’ya yaptırmaktı esas amaçları.
              Mit operasyonuyla yapamadıklarını,
              Gezi saldırısıyla yapamadıklarını,
              Dershane ayaklanmasıyla yapamadıklarını,
              17-25 Aralık’ta yapamadıklarını,
              Montaj-dublaj kasetlerle yapamadıklarını 30 Mart’ta gördüler.
              Çözüm sürecini sabote edip, PKK üzerinden Türk-Kürt kavgasını yeniden başlatabilirlerse hem Tayyip beyden kurtulmuş, hem de vazgeçemedikleri Ortadoğunun kaynaklarına, trilyon dolarlarına da kavuşmuş olacaklardı.
              Yine hesabını yapamadıkları, milletin Tayyip beye olan dua ve desteğiydi.
              Sürecin başında, ‘2.istiklal mücadelesi’ olarak adı konulan kavgada, milletimizin Tayyip beyi yalnız bırakacağını zannediyorlarsa büyük bir yanılgı içerisindeler. Tayyip beyin yol arkadaşları yollarını terk etseler de, Tayyip beyi yalnız bıraksalar da milletimiz Tayyip bey misali dimdik Başbakanının yanındadır.
              Bunu 30 Mart’ta gördük.
              Tayyip beyin yol arkadaşı olduklarını iddia eden, Partisinden Milletvekili, Belediye Başkanı seçilen, ama sürecin başından itibaren kavgayı tribünden seyreden ya da masa altından izleyenlere karşılık, milletimizin küresel planlara ve paralel kirli ittifaklara olan öfkesini 30 Mart’ta sandıklara doldurması, Küresellerin ve paralellerin Tayyip beyin yol arkadaşlarını korkuttuklarının ama milletimizi korkutamadıklarının en net ispatıdır.
Milletimiz 30 Mart’ta büyük bir oyunu bozmuş ve büyük bir tezgahı dağıtmıştır. Böylece bu topraklarda küresellerin 100 yıllık planları bozulmuş ve tezgahları da dağıtılmış oldu.
Yeniden bu topraklarda 100 yıllık planlar yapılıyor. Bu 100 yıllık yeni planda bölgenin kaynakları, bölgenin evlatlarının kasalarında kalacak. Operasyon üzerine operasyonlar  yapsalar da, içimizden seçtikleri paralellerle kirli ittifaklar kursalar da, PKK’yı yeniden durdurucu güç olarak önümüze koysalar da, ‘Selamünaleyküm’ diyerek bölgenin kaynaklarını sömüremeyecekler.
              Bundan böyle 100 yıllık yeni planda küresellerin verdiği selama, bu topraklarda ‘Aleykümselam’ diyen olmayacak.
              Bor'un pazarı geçeli 12 yıl oldu.
              Dünya para imparatorları Rothschild’ler ve Rockefeller’in tetikçileri Cameron’lar, Merkel’ler, The Times’ler, Der Spiegel’ler, CNN İNT’ler, BBC’ler istemese de,
              Yerli Baronlar ve işbirlikçilerinin kurdukları kirli ittifaklara inat,
              2023’e geldiğimizde bu topraklarda 100 yıl sonra yeniden ‘Büyük Türkiye İmparatorluğu’ kurulmuş olacaktır.
              Zira, son dört yıldır bu toprakların evlatlarının çektiği sancının adı ‘Yeniden Büyük Türkiye’ sancısıdır.

              Sancı büyük, doğum yakındır vesselam…


07 Haziran 2014


 mus@bhy



Hiç yorum yok: