Translate

10 Haziran 2014 Salı

DURDURAMAYACAKSINIZ!

Bugün yeniden bi daha anladık ki;
35 yıl bu toprakların Güneydoğusuna konuşlandırılan PKK terör örgütünün bekçiliğiyle bu toprakların kaynaklarını sömürenler,
Türk ile Kürdü birbirleriyle kavga ettirenler,
Türkün anasını da,
Kürdün anasını da ağlatanlar,
Yıllarca kan ve göz yaşı dökenler,
Bölgede barış ve kardeşliği engellemenin,
Yeniden anaları ağlatmanın çabasında oldular.
Yıllarca üzerimizdeki tezgahı anlamayalım diyerek bizlere sınır ötesi operasyonlar yaptıranlar, boş dağları bombalattıranların oyununa geldik.
Asıl kurulan tezgahı göremedik yıllarca.
Kuklacıyı değil kuklayı vurursak sonuç alacağımız gafletine düştük.
Silahla netice alacağımızı zannettik.
Yanıldık!
Çok canımız yandı,
Gözyaşlarımız sel oldu.
Ağır bedeller ödedik...
O yıllarda aklımızı devreye sokup, Türk ve Kürdün aklını birleştirip, Kuklacıyı yok etmemiz gerektiğini düşünemedik.
'Bölünürüz' korkusuyla, kurulan her tezgahın, oynanan her oyunun ortasında bulduk kendimizi...
1,5 yıl evvel başlatılan Çözüm süreciyle aklımızı kullanıp kuklacıyı vuracaktık.
Ama ne çare ki dışardan oluşturdukları kirli ittifaklarla, içerden kurdukları koalisyonlarla Çözüm Sürecini durdurabilmenin çarelerini aradılar.
Oslo görüşmelerini sızdırmakla işe başladılar,
7 Şubat Mit operasyonuyla devam ettiler,
Vazgeçmediler,
PKK, Ulusalcılar, Paralelciler, Sağcılar, Solcular, Gezi ile koalisyonlarını kurup, bir ellerinde Türk Bayrağı, öteki ellerinde Apo posterleriyle sahaya indiler ama Çözüm Sürecini durduramadılar.
Gazetelerinden manşetlerle,
Sosyal medyadan trolleriyle ateş ettiler ne çare ki 30 Mart'ta da sonuca ulaşamadılar.
Gezi'de bir eline Türk Bayrağı, öteki eline Apo posteri verdikleri kendi çocuklarından birisini göndere asılı bayrağı indirmek için direğe çıkardılar.
Bir taşla, kuş katliamı yapacaklardı.
Hem Erdoğan'dan hem Çözüm Sürecinden kurtulacaklardı,
Hem de çok istedikleri Kuzey Irak petrollerine kavuşmuş olacaklardı.
Amaçları elbette Çözüm Süreci ve mimarı Recep Tayyip Erdoğan'dı.
Erdoğan gitmediği sürece Çözüm Sürecinin devam edeceğini biliyorlardı.
Onlara göre, sadece Başbakanlıktan değil, siyasetten de gitmeliydi Erdoğan ve Çözüm Süreci de derhal bitmeliydi.
İstenen olmadı.
O çocuk Askeri birliğin duvarından, tel örgüsünden atlayıp direğe tırmanıncaya kadar, hatta Bayrağı indirinceye kadar görmeyenler Çözüm Sürecinin devamını sağladılar belki ama, o çocuğun direğe çıkışını engellemeyenler bedelini de ödemeliler.
Millet olarak biz çok bedel ödedik, şimdi bedel ödeme sırası içerdeki ve dışarıdaki provokatörlerde.
Uyandık ve ayağa kalkıyoruz!
100 yıl diz çöktükten sonra ayağındaki prangalarından kurtulup doğrulup ayağa kalkan bu millet, bu toprakları yeniden selamet yurdu yapacak, kadim medeniyetimizi yeniden ihya ve inşa edecektir.
Küresel Para Baronları,
Silah Baronları,
Uyuşturucu Baronları,
Enerji Baronları,
Kan Baronları istemese de, yeryüzünün mazlum ve masumlarının yüzü yeniden gülecek,
Türküyle-Kürdüyle, Alevi-Sünnisiyle bu şerefli millet, küresel zalimlere yenilmeyecektir.
Kendi küresel menfaatleri adına sokakları yangın yerine çevirenler,
Bölgenin kaynaklarına ulaşmak için,
Kuzey Irak petrolleri için yerli işbirlikçileriyle beraber Çözüm Sürecinin sabote edilmesi için her haltı yiyenler,
1,5 yıldır Anadolunun köylerine Şehit Cenazeleri gelmedikçe,
Bölgede göz yaşı dökülmedikçe kudursanızda.
Türk ve Kürt kardeş olacak, kuklayı değil kuklacıyı muhakkak vuracaktır.
Provokasyonlarınızdan ve tezgahlarınızdan vazgeçmeseniz de,
Asla durduramayacaksınız!

Ve bu yaptıklarınızı da Türk ve Kürt asla unutmayacaktır!

10 Haziran 2014

mus@bhy

Hiç yorum yok: