Yeniden Büyük Türkiye
kurulacak, bu toprakların evlatları yeniden özgür ve bağımsız bir ömür sürecek
korkusu adamlarda ne yeme bıraktı ne
içme...
Uykusuzlukları
zirvede,
Kendilerini
kaybettiler,
Çılgınlar gibi alkol
ve şarap tüketiyorlar.
Yaptıkları planları
bozuldukça, tezgahları dağıtıldıkça çıldırıyorlar.
Oyunları bozuldukça
kuduz köpekler gibi kuduruyorlar...
Boğazın yalılarında
yaşayan Türk ve Türkiye düşmanı patronlar,
Türk medyasındaki
milli olmayan özellikle paralel unsurları üzerinden saldırıyorlar.
Belki de 100 yılda ilk defa bu kadar çok
yaklaştığımız galibiyete, yeniden belimizi doğrultmaya başladığımızı
gördüklerinden dolayı ekonomik, enerji ve politik güçlerini birleştirip üzerimize
çullanıyorlar.
Böyle bir şey 100
yılda ilk kez oluyor.
Geçmişte hesapları bozulduğunda
darbeyle, muhtırayla yada önümüze koydukları yeni operasyonlarla yollarına
devam ediyorlardı.
İlke defa darbeyle,
operasyonlarla götüremedikleri bir iktidara her koldan saldırıyorlar.
2 yıldır içerde denedikleri Erdoğan'ı
düşürme metod ve teknikleri işe yaramayınca,
Dışardan meseleyi çözmek için 100 yıldır
hiç gitmedikleri Musul'da tezgah açtılar.
Türkiye'nin Halkbank üzerinden Ortadoğu
petrol trafiğini yönetmesine izin vermezlerse, Erdoğan'ın geri adım atacağı
hesabını yaptılar.
Çok güvendikleri Şii Maliki,
Barzani-Erdoğan antlaşmasını bozamayınca,
Türkiye'nin bölgede ele geçirmek
istediği gücü kırmak için Petraeus namındaki Türk düşmanı haydutu CIA'nın
başındaki görevinden istifa ettirerek Ortadoğuya gönderdiler.
Ortadoğuyu ve Irak'ı yeniden dizayn etme
göreviyle gelen Petraeus, emrindeki IŞİD'i sahaya sürerek işe başladı.
Hatırlarsanız,
operasyonun ilk adımı Musul konsolosluğu baskını ve 49 Türk Vatandaşının rehin
alınmasıydı.
Bu operasyon planı
Petraeus tarafından, eylem planı IŞİD tarafından yapıldı.
Yani IŞİD sünniler
için sahaya sürülmedi,
Obama'nın karşısında ki Cumhuriyetçi
Neoconların bölgedeki hesapları için, daha da önemlisi bölgedeki Türk
hakimiyetini kırmak için sahaya indirildi.
Biz kendi gücümüzü bilmiyoruz.
Bize saldıranlar bizim gücümüzü bizden
daha iyi biliyorlar.
Onun için Küresel çete yıllardır sadece
IŞİD'le üzerimize gelmiyor.
Kurdukları taşeron İslami(!) terör
örgütleriyle saldırıyorlar.
El-Kaide, IŞİD, Taliban, Şebab, Boko
Haram, Hizbullah, Hizbut-Tahrir örgütlerinin kurucuları, sahaya sürenleri hep
aynı küresel merkezlerdir.
İsimlerinin başına da
'İslami' yi yapıştırıyorlar ki, Türkiye'de de bu örgütlere taban bulabilsinler.
Sonrada istedikleri cephede kullanabilsinler.
Kurulan ve kurulmaya çalışılan bütün
tezgahları görmek,
Üzerimizde oynanan hain oyunları bozmak
için bi araya gelmeye mecburuz.
Bugün particilik yapılacak gün değil,
Bugün şu ismi başa getirelim, şu adayı
Cumhurbaşkanı yapalım meselesi değil.
'Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin'
düşüncesi bize ait olmayan, küresel merkezlerin önümüze koyduğu bi düşünce. Bu
mantıkla sandık başına gidersek millet olarak kaybedenlerden oluruz.
Erdoğan'ın kaybetmesini, Ekmeleddin
İhsanoğlu'nun kazanmasını arzu edenlerin hesabı, Türkiye'nin Ortadoğuda
kazandıklarını kaybetmesini isteyenlerin hesabıyla aynıdır.
Ekmeleddin bey seçilirse Ortadoğu
normale döner propagandasını yapanlar bilirler ki,
Bugün Erdoğan'da Ortadoğu petrollerinde
Türkiye'nin hesabından vazgeçsin, Ortadoğu normalleşir.
Mesele kazandıklarınızdan geri adım atıp
vazgeçmek değil,
Asıl mesele 100 yıl bu topraklarda
kaybettiklerinizi yeniden kazanabilmenin adımlarını atabilmektir.
İşte Erdoğan'ın 12
yıldır verdiği mücadele, kaybettiklerimizi yeniden kazanma mücadelesidir.
Neden erkekçe çıkıp, Ekmeleddin bey
seçildiği andan itibaren Ortadoğu petrollerinden, Çözüm Sürecinden vazgeçecek,
Küresellerin bu topraklardaki sömürülerini devam ettirecek diyemiyorlarda, 'Erdoğan
bölgeyi geriyor, bedeli ağır olacak' propagandası yapıyorlar.
Boğazın yalılarındaki Türk düşmanı
patronları,
Gayri milli kartel ve
paralel medyayı dinlemeyin.
100 yıl bu toprakları babalarının
çiftliği gibi kullananların,
100 yıldır bu toprakların evlatlarının
ensesinde keyif süren Baronların hesabının bozulacağı büyük gün 10 Ağustos'tur.
Bu oyunu kaybedersek, millet olarak çok
şey kaybettiğimizi, kaybettiklerimizi gördükten sonra anlayacağız.
Milletimiz oynanan büyük oyunun
farkında,
Bunu içerde gördüğümüz
gibi, dün Viyana'da, bugün Lyon'da da gördük elhamdülillah.
Ne kadar güçlü gelirlerse gelsinler,
Hangi taraftan saldırırlarsa
saldırsınlar,
Boğazdan Yalılardan da gelseler,
Paralelleriyle çullansalar da üzerimize,
100 yıllık bu büyük plan bozulacak, tezgahlar dağıtılacak,
Bu Coğrafya yeniden selamet yurdu, barış
yurdu ve kardeşlik yurdu olacak.
Ve Küresel haydutların yalılarında
yaptıkları 100 yıllık hesapları, 10 Ağustos'a uymayacaktır.
Bakacağız o zaman Zalimlerin zulmüne
destek çıkanları,
Bu milletin
kaynaklarını kasalarına dolduranları,
Bu topraklarda 100
yıldır at koşturanları...
Erdoğan gitsin yerine
Ekmeleddin gelsin öyle mi?
21 Haziran 2014
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder