Translate

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Hayatı Ramazanlaştırmak...


"Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım, Peygamberim!
Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim…"  nfk
Kur’an-a uymayan, Sünnete uymayan, tepilesi bi hayatı yaşamadan öte, bu sefil hayatın yaşanacağı cesaretini gösteren Müslümanlar…
     Kur’an-î bir hayatı yaşamanın güçlüğü bir yana, bir müslümana Kur’an-î hayatı anlatmanın, Müslümana İslamı anlatmanın güçlüğünü yaşıyoruz. Bir yandan, Allah’ı ve Resulünü çok sevdiği iddiasında bulunup, Allah ve Resulünden korktuğundan dem vurup, öte yandan iddiasının arkasında duramayıp, her türlü haysiyetsizliği, ölçüsüzlüğü, nefsi arzuları öne çıkararak, bir var oluş garantisi sağlama çabasıyla hayatını bi ölçüsüzlüğe doğru sürüklemenin gayreti içerisinde olamaz Müslüman… Dünya hayatındaki makamlarını ve mevkilerini yitirmekten korktukları için, bu korkularını kalplerindeki Allah korkusunu bastıracak kadar büyüttükleri için sefil bi hayatı yaşayamaz Müslüman...
Bizler, insan olmanın, Müslüman doğmanın, Müslüman kalabilmenin ve Rabbının huzuruna Müslüman olarak varabilmenin hesabını yapabilmenin gayretiyle, nefsi arzularımızı, apaçık indirilmiş Kur’an-a göre ölçülendiren olmalıyız. Kişisel nazariyelerle, nefsimizin arzularına göre taktikler geliştirip, kendimize göre ruhsatlar çıkararak düzenleyemeyiz hayatımızı.
Kur’an-ı Kerim deki emir ve yasakları görmezden gelmek, namazsız, oruçsuz, zekatsız bi hayatın yaşanması, aptallığın da üzerinde bir cüretkârlık sayılmazmı? Ortalama 60-70 yıllık yaşanacak sefil bi hayat için, Ahiret hayatının hesabını yapamayanlar, aptallığında üzerinde bir yok oluşun ifadesi değilmidir?
Sizlere açık bi teklif, hazır fırsat gelmişken; Ayların efendisi, Rahmet, Bereket ve Affedilme ayı, Ramazan-ı Şerifi fırsata çevirerek, Rabbımıza olan sevgimizi ve korkumuzu, Resulüne olan sevdamızı, Ramazan ayına hapsetme anlayışından kurtararak “bu sefil hayatımızı Ramazanlaştırmanın” gayreti içinde olmalıyız. Ölçülerimizi değiştirelim, hayatımızın ölçüsü, kurtarıcısı, Kur’an-î ve Peygamberî bi hayat olmalı. Üstadın ifadesiyle, Kur’an-a uymayan ölçüleri, ölçüsüzlük kabul edip nasıl reddetmişse, Peygambere uymayan ölçüleri, ölçüsüzlük kabul edip nasıl terk etmişse, bizlerde, çıkmış olduğumuz bu ramazan yolculuğunda, hayatımızı tüm dünyevi ölçüsüzlüklerden arındırıp, bu rezil hayatı tepip, bu sefilliği terk edip, hayatımızı, ömrümüzü Ramazanlaştırmanın şerefini yaşamalıyız.
Ramazan yolculuğu kutlu bir yolculuktur. Bir ay boyunca, hem bedenimizin hemde irademizin mükemmel bir kulluk için test edileceği; Mazeretlerimizi, gerekçelerimizi kendi ellerimizle imha edeceğimiz bi mübarek zaman dilimindeyiz. Ramazan ayı boyunca öne çıkardığımız, namazlarımızı, oruçlarımızı, sahurumuzu, iftarımızı, takvamızı, diğer aylarda da öne çıkarmamız gerektiği şuurunda olacağımız bi eğitim ayı olarak görmeliyiz. Bu ay da bize lazım olacak kulluk, diğer aylarda da bizim vazgeçilmezlerimizden olacağı eğitimi aldığımız bi mübarek aydır. Kulluk imtihanı sadece bir ay için değil, bir ömür içindir. Sabrımız, Şükrümüz ve amellerimiz kesintisiz ve istikrarlı olmalıdır. Amellerin sadece bir ay için olanı değil, devamlı olanı hayırlıdır.
Ömrümüzün, tüm günleri Ramazan günleri gibi olmalı; 
Tüm geceleri, Ramazan geceleri gibi olmalı; 
Kur’an-la irtibatımız, ömrümüzün tüm zamanlarında, Ramazandaki gibi olmalı; 
Dua ve zikirlerimizdeki samimiyet bi ömür devam etmeli; 
Ramazan da malını, lokmasını, vaktini bölüşenler, Şevval de de bölüşmeyi, aynı ölçüleri  devam ettirmelidir; 
Yolculuğun sonunda, mağfiret olmanın, affedilmenin bayramıyla birlikte, yeniden Ramazan öncesine dönmemeliyiz. Bayram, oruçtan kurtulduğumuz için değil, mağfirete erdiğimizedir.
Az yiyip, az uyuyup, çok amel edelim,
Hayatımızı Ramazanlaştıranlardan olalım.
Ölçü bu,
Hayat bu,
Ölçüsüzlükle Kendinden geçip, Kur’anî ölçüyle kendine gelme bu,
Namazlarımız daim olsun,
Oruçlarımız daim olsun,
Kulluğumuz daim olsun,
Sabrımız, Şükrümüz, Amellerimiz daim olsun,
Duamız, Zikrimiz, Niyazımız daim olsun,
Allah bizimle olsun… 


02 Ramazan 1434
mus@bhy

Hiç yorum yok: