Translate

18 Ağustos 2016 Perşembe

15 Temmuz 2016, Saat; 18:20



24 Kasım 2015 öncesinde devam eden Türkiye - Rusya işbirliği, Erdoğan - Putin arasında varılan mutabakat, yapılan ekonomik antlaşmalar, iki lider tarafından konulan hedefler, ABD özelinden tüm küresel haydutları rahatsız etmiş, bu rahatsızlıklarını da her platformda ifade etmişlerdi.
Yeni dünya dengesi açısından Rusya'nın Türkiye'ye değil ABD'ye yakınlaşması gerektiği hususuyla her türlü diplomatik operasyon sahadaydı.
Türkiye - Rusya arasında ki köprüyü yıkmak, bu vesileyle dünyada kurulacak yeni dengenin Rusya - ABD yakınlaşmasıyla mümkün olabileceği hususunda Putin'e ikna operasyonları yapıldı.
David Rockefeller'in başkan yardımcılığını da yapmış Nancy Kissinger'in eşi Siyonist Henry Kissinger Putin'i ikna için Ekim 2015'te 10 gün Moskova'da misafir edildi.
Kissinger, Putin'e; "Birbirlerinin ayağına basmadan bölgenin enerji kaynak ve yollarındaki hakimiyeti ABD ile birlikte kurabileceklerini, yeni Ortadoğu'yu Washington - Moskova hattında oluşturacakları dengeyle yeniden şekillendirebilecekleri..." teklifini yaptı. Yapılan teklife 10 gün boyunca ikna edilemeyen Putin'e, 20 Kasım 2015'te Antalya'da G-20 zirvesinde Erdoğan; "Türk Savaş uçakları Suriye hava sahasına girerek DAEŞ ve PYD mevzilerini dağıtacağını, Rusya'nın, bizim savaş uçaklarımıza kör olmasını' teklif etti. 4 gün sonra 24 Kasım 2015 tarihinde Türk Hava sahasını terkettiği gerekçesiyle Türk savaş uçakları Rus savaş uçağını vurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Üzgün olduğunu..." ifade edip
Dönemin Başbakanı Davutoğlu; "Emri ben verdim..." dese de,
Rus uçağını vurma emrini veren ne Başbakan dı, ne Genel Kurmay Başkanıydı ve ne de Başkomutan Erdoğan'ın haberi vardı.

Bugün anlaşılıyor ki, Rus uçağını vuranlara 'vur' emri başka merkezlerden verilmiş. Kissinger'in ikna edemediği Putin'i Erdoğan’dan uzaklaştırmak adına 24 Kasım'da TSK içerindeki unsurları Fetullahçı teröristlere verilen emirle Rus uçağı düşürüldü. Ve Kissinger'in çok istediği Erdoğan - Putin arasında ki köprü de yıkılmış oldu.
İki ülke arasında başlayan kriz, karşılıklı ambargolarla, yapılan tehditlerle 8 ay devam etti. Bu süreçte Kissinger'in temsilciliğini yaptığı küresel merkezler avuçlarını açtılar Türkiye-Rusya arasında başlayacak 3. dünya savaşını beklemeye başladı.
24 Kasım'ın üzerinden 8 ay sonra, Haziran 2016'da, Rusya Milli Güvenlik Akademisi Dış Ekonomik İlişkiler Başkan Yardımcısı Türk asıllı Korgeneral Talat Enver Çetin, Türkiye ile Rusya arasında yeniden işbirliğinin başlaması hususunda yeni bir sayfanın açılması gerektiğini, Batı için Rusya ve Türkiye'nin aynı olduğunu ifade etmesi, Türkiye bir adım atarsa, Rusya'nın, Esed'den de, PYD'den de vazgeçeceğini deklare etmesi, Kissinger'in organize ettiği uçak vurma kriziyle başlayan süreci de bitirmiş oldu.
Haziran 2016 sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gönderilen 'üzgünüz' mektubu, akabinde varılan mutabakatla belirlenmiş iki liderin görüşme takvimi Küresel merkezleri çılgına çevirmeye yetti...

15 Temmuz 2016 günü ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Moskova ziyareti, yeniden inşa edilecek Ankara – Moskova köprüsünü yıkmak için yapıldı.
15 Temmuz 2016 günü saat 18.20’de Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Lawrow ile ABD’li mevkidaşı Kerry görüşmesinde off the record Kerry’nin Lawrov’a “Mekanizma harekete geçti, Erdoğan gidiyor…” dediği aynı saatte, Putin’in karakutusu Aleksandr Dugin, Kissinger’lerin Erdoğan’a darbe yapacağı istihbaratıyla Ankara’da idi…
15 Temmuz 2016 saat 18.20’de Rus Dışişleri Bakanı Lawrov’a, Mekanizmanın harekete geçtiğini, Erdoğan’ın gidiyor… haberini ilk ağızdan veren Kerry, saat 20.00 sularında ABD Moskova Büyükelçiliğine geçerek, Ankara ve İstanbul bombalanırken 4 saat boyunca Erdoğan’ın gidişini(!) takip etti. Aynı John Kerry, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın face time üzerinden darbeyi püskürttüğü 24.00 sularında, Türkiye’de belirsiz bir durum olduğunu, kendilerinin istikrar(!)dan yana olduklarını açıklamak zorunda kaldı. 16 Temmuz’un ilk saatlerinde Kissinger’lerin Stratfor üzerinden attıkları; “Türk Ordusu, Türkiye’de yönetime el koydu…” twitleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağının twitter’de yayınlanan anlık rotalarıyla sevinç çığlıkları atan Kissinger’lerin Stratfor’ları 03.00 civarında Türkiye’de yapılan askeri darbenin püskürtüldüğünü, siyasi iktidarın iş başında olduğunu, kendilerinin seçilmiş hükümet ve demokrasiden yana olduklarını açıklamak zorunda kaldı…

15 Temmuz 2016, saat 18.20’den itibaren Türkiye’de yapılan saldırıdan haberdar olan ABD yönetimi, 16 Temmuz 2016 sabah 06.00 sularında; “Türkiye’de demokrasiye yapılan saldırıyı kınıyoruz, seçilmiş hükümetin yanındayız…” açıklamasını yapmaya mecbur oldu.

İçerden ve dışardan bu toprakları kuşatanlar asker elbisesi giydirdikleri Fetullahçı teröristler eliyle 15 Temmuz gecesi Erdoğan’ı alacaklar, bu topraklara yeniden çökeceklerdi. Milletimizin direnmesini hesap edemediler. O gece milletimiz canlarını verdi, Erdoğan’ı vermedi. Ve böylece tarihi bir yenilgiyi de tatmış oldular…

Buradan ABD Dışişleri Bakanı Siyonist John Kerry’e sormak istiyorum: Mekanizmanız harekete geçti mi? Erdoğan’ı alabildiniz mi?

Rusya ile yeni bi dünya dengesi kuracaktınız!
Türkiye-Rusya imparatorluğunu durduramadınız!

Fetullahçı teröristler eliyle Erdoğan’sız Türkiye’yi yeniden teslim alacaktınız!
Alamadınız!

İmparatorluğun çöküşünü izleyecektiniz!
İmparatorluğunuzun çöküşünü izliyorsunuz!

ABD’niz de, AB’niz de,
BM’niz ve NATO’nuz da yok olacaksınız!

PKK’nız, PYD’niz,
DAEŞ’iniz, FETÖ’nüz de kurtaramayacak!


2010 referandumdan bu yana bu toprakları yeniden teslim almak için verdiğiniz savaşı 15 Temmuz’da kaybettiniz!

Defolup gidin bu topraklardan!
İki yüzlü sahtekarlar!...


18 Ağustos 2016

mus@bhy

Hiç yorum yok: