Translate

5 Ekim 2015 Pazartesi

SON VİRAJ



Dünyayı sömüren Küresel haydutlar için para her şeydir.
Yeryüzü insanlığı, özellikle Coğrafyamızın evlatları onlar için köledir.
Bu toprakların evlatlarının kanları üzerine, göz yaşları üzerine küresel sömürü tezgahları kurmak adına büyük Cihan imparatorluğunu yıktılar, tezgahlarının devamı için Coğrafyamızı parçaladılar.
Bu toprakları aralarında bölüşmek, bu topraklara cetvellerle haritalar çizmek, Coğrafyamızı dizayn etmek için dünya savaşları yaptılar.
Küresel haydutlar, kan ve silah baronları saltanatlarını sürdürebilmek adına 1908'de Abdulahmit Hamit Han'ın hâl edilmesinden bu güne 100 yıl bu topraklardan hiç gitmediler.

Bu milletin sağında duranları sağcı, solunda duranları solcu yaptılar,
Bu milletin sünnisine, aleviyi düşman bellettiler.
100 yıl boyunca Türkü, Kürde düşman ettiler, birbirine vurdurdular.

Şunun altı net bir şekilde çizilmeli; Bu toprakların kaynaklarına, bu miletin kasasına göz dikmiş Siyonist ve de Küresel haydutlar bu toprakların da bu toprakların evlatlarının da düşmanıdır.
Bu milletin dininin, bu milletin imanının, bu milletin ezanının, bu milletin bayrağının, bu milletin kardeşliğinin en büyük düşmanı Küresel haydutlardır.
PKK'nın 1983'ten itibaren bu toprakların Güneydoğusuna bekçi olarak dikilmesinin sebebi, Kürtlere istenen özgürlük hiç olmadı.
Ne PKK'nın, ne de arkasında olan Küresel haydutların Kürtlerin özgürlüğünü savunmak gibi bi dertleri, kürtlere toprak vermek gibi bi arzuları hiç olmadı.
Küresel haydutlar için PKK'nın tek görevi, bu toprakların evlatlarını birbirine vuruşturmak akabinde Ortadoğuya indirmemek için içimizden devşirdikleri işbirlikçileri ile kurdukları kirli ittifaklarla Coğrafyamızın evlatlarına diz çöktürmekti.
100 yıl boyunca istediklerini aldılar.
Millet olarak biz bir birimizi öldürürken, Küresel haydutlar hem kasalarımızı boşalttılar, hem de Coğrafyamızın kaynaklarını kasalarına doldurdular.
Milletimiz sağcı-solcu olarak,
Alevi-Sünni kavgalarıyla,
Türk-Kürt bir birini kurşunlarken Küreseller de Coğrafyanın birbirini öldüren evlatları şerefine kadehlerini kaldırdılar.
100 yıldır Coğrafyamızda kurulu sömürü tezgahı sağcı-solcu, alevi-sünni, Türk-Kürt maskeleriyle maskelendi.
Son 30 yılda PKK maskesinin ardında yine Küresel ve Siyonist haydutlar vardı.
Son olarak Fetullahçı Terör örgütü maskesinin arkasına saklanarak bu toprakların evlatlarına diz çöktürebilmenin çabasında oldular.
Hem sağcı-solcu tezgahının,
Hem alevi-sünni kavgalarının,
Hem 100 yıllık Türk-Kürt kavgasının,
Hem PKK’nın ve hem de FETÖ’nün arkalarında ve içlerinde hep Siyonist ve de Küresel haydutlar vardı.
Son 40-50 yıldır bu tezgahın akıl hocası Siyonist Graham Fuller'di…

30 yıl Apo'lu PKK maskesinin arkasına saklanan Graham Fuller, 16 Şubat 1999'da Apo’yu teslim edip, 19 Mart 1999’da yeni misyon yükledikleri, diz çöktürme görevi verdikleri Fetullah Gülen'i teslim alan Siyonist - Küresel hayduttur.

İlk defa deşifre oldular, yenilmeye başladılar.
100 yıl da türlü masklerle kendilerini maskeleyen Küreseller, Erdoğan eliyle indirilen maskelerin arkasını millet olarak ilk defa gördükten sonra ilk defa 30 Mart ve 10 Ağustos’ta yenilmeye başladılar. Kaybetmenin telaşıyla geçmişte birbirine düşman edilmiş tüm işbirlikçileri aynı sofraya oturttular.
Paralarını, güçlerini, medyalarını birleştirip 10 Ağustos’ta sahaya indiler.
10 Ağustos’ta sokakta bir birbirine selam vermeyen ideolojileri Küresel proje Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vermeye mecbur ettiler.
10 Ağustos’ta umdukları neticeye ulaşamayan Küresel haydutlar, HDP’nin Demirtaş’ını Washington üzerinden Kanada’ya davet ettiler. Demirtaş’ı, Kanada’da Graham Fuller’e 4 gün - 4 gece misafir ettiler. Dönüşünden itibaren Kürtlerin yeni lideri olarak ilan ettikleri Demirtaş’ı Kobani ayaklanması bahanesiyle sahaya indirdiler. 6-7-8 Ekim olaylarıyla 54 Kürt evladını öldürdüler, Fuller’ler de kadehini ölen Kürtlerin şerefine kaldırdılar.
7 Haziran öncesinde tüm stratejilerini Demirtaş’a barajı geçirmek, bu vesileyle Erdoğan’ı durdurmak üzerine inşa ettiler. Aydın Doğan, Fetullah Gülen, PKK’yı aynı yatağa soktular.
Fetullah’çı P.İ.Ç’ler “HDP’yi tek çare” olarak görürken,
Aydın Doğan’da “HDP’ye ver kurtul…” manşetleri atıyordu.
Sazlı-sözlü canlı yayınlarla Demirtaş’a barajı geçirmeyi becerip, zafer selfieleriyle, yalılarında patlatılan şampanyalarla kutlamalar yaptılar.
7 Haziran’da istedikleri neticeyi kısmen alsalar da çok istedikleri AK Parti – CHP koalisyonunu kurduramadılar.
Planları Erdoğan tarafından başlarına geçince PKK maskesiyle yeniden saldırıya geçtiler..
PKK maskesinin arkasına saklanarak Alman’ın BND’siyle, ABD’nin CIA’sıyla, Londra’nın MI5’yle saldırdılar. Asker – Polis, masum vatandaş 120 vatan evladını kalleşçe öldürdüler. Cizre’de iç savaş provası yaptılar. Tüm attıkları taşlar kendilerine döndükçe, Devletin gücü Kandil’e bomba olup yağdıkça çıldırdılar. Ekonomik, mühimmat ve lojistik kaynakları imha edildikçe kudurdular. Aydın Doğan ve Paralel medya kudurdukça deşifre oldular.
Terör ve teröriste destek veren işbirlikçileri, Doğan ve Paralel medya yerli ve milli olduklarını ispat edebilme kuyruğuna girdiler. İçerden oyunu bozulan, planı başlarına geçen, tezgahları dağıtılan Küresel haydutlar, PKK’nın attığı her kurşundan Erdoğan’ı sorumlu tuttular.
Alman BND’si Suruç’ta bomba patlattı, hep bir ağızdan; “Erdoğan patlattı…” dediler,
PKK, uykusunda iki polisi kalleşçe şehit etti, koro halinde; “Polislerin katili Erdoğan’dır…” dediler,
PKK, kahpece Asker-Polis şehit etti; “Katil Erdoğan…” diyerek bağırdılar,
PKK, Kürt evlatlarını haince öldürdü, “Sorumlusu Erdoğan… “dediler,
Alman BND ajanı Kandil’de TSK’nın operasyonlarında öldürüldü, Alman Baba; “Çocuğumu Erdoğan öldürdü…” iftirasını attı…

Hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum?
Erdoğan 2003 yılının Mart ayında Başbakan oldu, Erdoğan’dan önce de bu topraklarda PKK vardı, yıllarca PKK terörüyle ocaklar söndü, yürekler yandı. Lakin Erdoğan’dan önceki 30 yıl da PKK terörüyle mücadele ettiğini Devletin başındaki siyasiler için 30 yıllık zaman diliminin hiçbir anında ‘katil’ manşetleri atılmadı, Kandil bombalandığı için Devletin başına sövülmedi.
Niye Kandil bombalandıkça Erdoğan’a sövüyorlar?..

Erdoğan’a sövdükçe mutlu olanlar biliniz ki!
Biz biliyoruz, siz de bilin!
Geçmişte eski Türkiye’ciler PKK’ya operasyonlar yapıldığını söylüyorlardı, lakin sadece söylenirdi.
Diyarbakır’dan kalkan uçaklar henüz kalkmadan hem Graham Fuller’e hem de Kandil’e operasyon bilgisi gittikten sonra kalkan uçaklar da bölgeyi turlayıp dönerlerdi. Böylece hem PKK ekonomik, lojistik, mühimmat ve terörist zayiatı vermemiş olur, hem de milletimiz PKK’ya operasyon yapıldığını zannederdi.
Şimdi Yeni Türkiye’de Kandil vurulduktan sonra hem Graham Fuller’in hem de Kandil’in haberi oluyor… Erdoğan’a sövülmesine sebep budur.
Onun için pijamalı Aydın Doğan Erdoğan’a kafa tutuyor.
Onun için Kürtlerden nefret eden Paralel P.İ.Ç’ler, Cizre’den iç savaş provasını destekliyor.
Onun için Demirtaş’ın saz ve silah arkadaşları “ateşkese hazırız!...” diye bağırıyor.

Buradan bu toprakların Türk ve Kürt evlatlarına çağrımdır;
Biliniz ki;
Siyonist ve de Küresel haydutlar Türk’ten de Kürt’ten de nefret eder!
Graham Fuller, Türk’ten de, Kürt’ten de nefret eder!
Fetullah Gülen, Kürtlerden nefret eder!
Fetullah’çı Terör Örgütü üyesi Paralel P.İ.Ç’ler, Kürtlerden nefret eder!
Aydın Doğan, Kürtlerden nefret eder!
PKK, Türklerin de Kürtlerin de katilidir!
Selahattin Demirtaş ve partisi HDP, Siyonist ve Küresel bir projedir!
Bu topraklarda Siyonistlerin ve Küresellerin, Graham Füller’lerin, Fetullah Gülen’lerin, Aydın Doğan’ların, Demirtaş’ların ve saz-silah arkadaşlarının 100 yıldır oynadıkları büyük Siyonist ve Küresel oyunu bu toprakların evlatları bozacaktır.
1 Kasım’da sandık başına 100 yıllık oyunu bozmak için koşmalıyız.
Millet olarak 100 yıldır çektiğimiz çileleri, döktüğümüz göz yaşlarımızı 1 Kasım’da sandıklara doldurmalıyız!
Yoksa, Küresel haydutların, Graham Fuller’in, Fetullah Gülen’in, Aydın Doğan’ın, Demritaş’ın saz ve silah arkadaşlarının gül hatırı için sadece Erdoğan düşmanlığıyla sandık başına gidersek kaybeden biz olacağız.
Siyonist ve de Küresel haydutlar yine kazanır, bu toprakların Türk ve Kürt evlatları olarak yine kaybedersek gelecek bi 100 yıl daha diz çökmeye, çile çekmeye, göz yaşı dökmeye devam ederiz.

Son viraj 1 Kasım.
Bu toprakların evlatları  1 Kasım’da ya yeniden ağa kalkıp, 2023’e selametle yürüyecek,
Ya da millet olarak biz diz çökmeye, Graham Fuller de saltanatına devam edecek!...

5 Ekim 2015

mus@bhy

Hiç yorum yok: