Translate

12 Ekim 2015 Pazartesi

KATİLLER ANKARA GAR’INDA!...


29 Ocak 2009 tarihinde İsviçre'nin Davos'unda dünyanın baş belası Siyonist İsrail'in Siyonist Cumhurbaşkanı Şimon Perez'in şahsında, dünyanın tüm Küresel ve Siyonist haydutlarının suratına çekilen 'One Minute' restiyle başladı her şey.

2010 referandumuyla kırılan küresel şifreler, bozulan küresel planlar, dağıtılan küresel tezgahlar.
Erdoğan'ın kefenini giyerek başlattığı çözüm süreciyle 100 yıllık Türk - Kürt kavgasının bitirilecek olması,
100 yıllık aradan sonra bu topraklarda yeniden Büyük Türkiye'nin temelleri atılarak 2023'e yürümesi,
Dünyaya ve insanlığına ilan edilecek Yeni Türkiye'nin durdurulma projeleri küresel sofraların tek gündem maddesiydi.

29 Ocak 2009'dan itibaren tüm güçlerini, tüm paralarını, tüm medyalarını birleştirip saldırıya geçtiler.
2011 Kasım'ın da Erdoğan'ın ofisine konulan böcekler,
2012 Şubat'ın da Mit'e yapılan küresel operasyonlar,
2013 Haziran'ın da Küresel Gezi saldırısı,
17-25 Aralık darbe teşebbüsleri,
2014 Ocak'ın da Mit'in yardım tırlarında silah aranması,
2014 Mart'ı öncesinde montaj kasetlerle diz çöktürme operasyonları,
2014 Ağustos'unda ekmek için Ekmeleddin projesi,
2014 Eylül'ün de Demirtaş'ın, Kanada'da Siyonist Graham Fuller'in sofrasında 4 gün ağırlanması,
2015 Haziran'ın da kurulan 'Barış için HDP' tezgahı,
5 Haziran 2015'te HDP'yi barajın üzerine çıkarmak için patlatılan bombalar,
2015 Temmuz'un da Suruç'ta patlatılan bomba,
Akabinde kurulan kirli ittifaklar, kalleşçe sıkılan kurşunlar, döşenen mayınlar, kurulan tuzaklar, haince atılan manşetler…
Son olarak Ankara'nın Gar'ın da patlatılan bombalarla dökülen kanlar, verilen canlar...

7 Haziran öncesinde ‘tek çare HDP’ manşetleri atanlar, seçimden iki gün öncesi baraj sıkıntısı yaşayan HDP’nin Diyarbakır mitinginde patlattıkları bombayla HDP’ye barajı geçirenler, seçim ertesi ‘iyi salladık…’ diyerek tebrikleşenler,
Ankara Gar’ında ‘bu meydan kanlı meydan’ sloganlarıyla patlattıkları bombayla 1 Kasım’a giden Türkiye’yi yolundan döndürmek, 2023’e yürüyen Yeni Türkiye’nin  önünü kesmek, bu vesileyle Erdoğan’ı hedefin ortasına oturtmak için yeniden saldırıya geçtiler.
Patlamanın hemen ardından attıkları ‘katil Erdoğan, Erdoğan hesap verecek…’ sloganlarıyla, bu toprakların evlatlarını kuşatma altına aldılar.

Erdoğan katil miş!
Erdoğan mı, sırtını YPG’ye, HPG’ye, PYD’ye, PKK’ya yasladı ki, katil oldu?
Erdoğan mı, aracında PKK teröristlerine silah ve mühimmat götürürken yakalandı?
Erdoğan mı, ‘PKK sizi tükrüğüyle boğar…’ dedi?
Erdoğan mı, PKK’nın tuzaklarında, döşediği mayınlarda, patlattığı bombalarda PKK’yı haklı gördü?

Erdoğan diktatör müş!
Erdoğan mı, milletin oylarıyla seçilmiş milletvekillerine yemin ettirmedi, yemin etmek isteyen Milletin vekilini meclisten kovdu, yetmedi O Vekili vatandaşlıktan çıkardı?
Erdoğan mı, 7/24 televizyonlarından ve gazetelerinden manşetlerle sülalesine sövenlere hayat hakkı tanımadı?
Erdoğan mı, bu toprakların evlatlarını 100 yıl küresellerin önünde diz çöktürdü?
Erdoğan mı, bu milletin evlatlarını sağcı-solcu yaptı?
Erdoğan mı, 100 yıl Türk ve Kürdü birbirine düşman etti?

Erdoğan hırsız mış!
Erdoğan mı, 1933-2003 yılları arasında bu milletin alınterini borç faizi oyunuyla 70 yılda 2.2 trilyon dolar küresellerin kasalarına doldurdu?
Erdoğan mı,  22 bankayı batırdı?
Erdoğan mı, bu milleti IMF kapılarında dilencilik yaptırdı?
Erdoğan mı, enflasyonu fırlattı?
Erdoğan mı, bu milleti 70 sente muhtaç etti?

Lozan’da vatanı satanları, Musul’u, Kerkük’ü küresellere bırakanları ‘Ebedi Şef,Milli Şef’ diye okutanlara,
Ümmetin başı Hilafeti kaldıranlara,
Bir gecede milletimizin dilini değiştirenlere, hafızasını silenlere,
Ezanın dilini değiştirip, Kur’an eğitimini yasaklayanlara,
1950 yılına kadar bu milletin evlatlarına karanlık bir hayat yaşatanlara,
100 yıl boyunca Türkü-Kürde düşman edenlere,
Bu milletin evlatlarını sağcı-solcu yapanlara,
Bu milletin alın terini küresel kasalara dolduranlara,
Bu toprakların evlatlarını 100 yıl diz çöktürenlere katil diyemeyenler!
Diktatör, hırsız diyemeyenler!
Erdoğan özelinden milletimizin üzerine çullandılar.

Ankara Gar’ında patlatılan bombaya fail mi arıyorsunuz?
Bakın adres veriyorum;
Bu ülkenin evlatlarının kanları ve canları üzerinde 100 yıldır tezgah kuranların,
HDP’yi tek çare görenlerin,
7 Haziran’da Ak Parti’yi iktidardan indirmek için HDP’ye barajı geçirenlerin,
HDP’nin barajı geçmesini Boğazdaki yalılarında şampanyalarla kutlayanların,
PKK’yı cici çocuklar olarak manşetlerinden pompalayanların,
PKK’nın siyasi eş başkanı Demirtaş’ın eline saz verenlerin,
Kandil’e bombalar yağdıkça uykuları kaçanların ta kendileridir.

Ankara Gar’ında ölenlerin katilleri, bomba patlamadan 9 saat evvel, ‘Bomba Ankara’da patlayacak’ tweti atan eş başkan danışmanlarıdır!
Ankara Gar’ında ölenlerin katilleri, patlama anından 5 dakika sonra ‘katil Erdoğan hesap verecek…’ diyen PKK’nın siyasi eş başkanıdır.
Ankara Gar’ında ölenlerin katilleri, patlamada ölenler için yapılan anma programında 1 Kasım için HDP’ye oy devşirenlerdir.
Ankara Gar’ında ölenlerin katilleri, 3 aydır bu toprakları kan gölüne çeviren, asker, polis, masum insanları haince ve kalleşçe öldüren PKK’yı haklı gören alçaklardır.
Ankara Gar’ında ölenlerin katilleri, 7 Şubat’ta, Gezi’de, 17-25 Aralık’ta saldıranlardır!
Ankara Gar’ında ölenlerin katilleri, PKK’dır, PKK’nın siyasi eş başkanı Demirtaş’tır!
Sırtını YPG’ye, HPG’ye, PYD’ye, PKK’ya yaslayanlardır!
PKK teröristlerine aracında silah ve mühimmat taşıyanlardır!
‘PKK sizi tükrüğüyle boğar…’ diyenlerdir!
Graham Fuller’in sofrasında 4 gün ağırlananlardır!
Demirtaş’ın saz ve silah arkadaşlarıdır!
Ankara Gar’ında ölenlerin katilleri, Aydın Doğan’dır, Fetullah Gülen’dir!
Doğan ve Paralel medyanın yazarıdır, çizeridir!
PKK’nın döşediği mayınları, patlattığı bombaları görmeyip, Mit tırlarında silah arayanlardır!
Ankara Gar’ında ölenlerin katilleri, bu milleti yeniden küresellere diz çöktürmek isteyenlerdir!

Vel hasıl,
Ankara Gar’ında ölenlerin katilleri, ‘Katil Erdoğan, Hırsız Erdoğan, Diktatör Erdoğan…’ diyenlerin tamamıdır!...

29 Ocak 2009’dan 1 Kasım’a giden süreçte verilen kavga sadece bir parti kavgası değildir.
1 Kasım’da dünyanın efendilerine, Küresel ve Siyonist haydutlara ya ‘one minute’lerimizi sandıklara doldurup, tüm Küresel ve Siyonist haydutları, içerdeki işbirlikçileri ile birlikte bu topraklardan kovacağız,
Ya da, onların algılarına teslim olup, biz de onlar gibi ‘katil Erdoğan…’ diye bağırarak, 29 Ocak 2009’da çekilen ‘one minute’nin bedelini ödeyeceğiz…

1 Kasım’da istikbal ve istiklal mücadelesini ya kazanacağız, bu toprakları kaynaklarıyla birlikte yeniden geçilmez yapacağız,
Ya da, verilen mücadeleyi kaybedip, bu toprakları yeniden Küresel haydutlara teslim edeceğiz…

1 Kasım’da ya İstiklal!
Ya İzmihlal!


12 Ekim 2015

mus@bhy

Hiç yorum yok: