Bu topraklarda 100
yıldır keyif süren efendilerin kurdukları vesayet zincirleri 2010
referandumuyla bir bir kırıldıktan sonra, küresellerin bu topraklarda
yaptıkları operasyonlar hiç ara vermeden devam etti...
31 Mayıs 2009'da
dünyanın efendilerine Davos'ta çekilen 'One minute' restinin bedelini ödetmek
için 30 Mayıs 2010'da Mavi Marmara katliamını yapanlar,
Kasım 2011'de o
günün Başbakanı Erdoğan'ın ofisine ve konutuna 'böcekler' yerleştirerek,
Erdoğan'ı önce kafeslemek, sonra da teslim almanın hesabını yaptılar.
7 Şubat 2012'de Mit
üzerinden Erdoğan'a ulaşmak için, Erdoğan'sız Ak Parti söylemlerini
manşetlerine taşıdılar.
Attıkları her adıma
Erdoğan tarafından karşılık verildi.
100 yıl da ilk defa
planları ve oyunları bozuluyordu.
Nisan 2013
Coğrafyada 100 yıldır devam eden Kapitalist ve emperyal düzen, küresellerin
aleyhine çatırdıyordu.
İran'a uygulana
küresel ambargo Türkiye eliyle deliniyor,
Coğrafyanın
kaynakları Türkiye'nin Halkbank'ı üzerinden kontrol ediliyor,
Küresel efendiler
çıldırıyordu...
Önlem alınması için
46 Siyonist senatör tarafından ABD Senatosuna verilen mektupla Halkbank'a acil
operasyon talimatı veriliyordu.
Mayıs 2013'te 3.
Havalimanı, 3. köprü, Enerji Santralleri ihaleleri yapılırken,
eş zamanlı 14 Mayıs 2013'te IMF'ye ödenen
borcun son taksidi de kapatılmıştı...
Borcun bitimiyle
birlikte bu topraklarda yıllarca paranın patronu IMF iken bi anda borç bitince
patronluktan da aşağı inmiş olacaktı.
Dünyada önce
ekonomik krizleri çıkaran, sonrada siyasi krizlerle o toprakları teslim alan
teşkilatın adı IMF idi.
IMF, girdiği
ülkelerde paranın patronuydu.
Faiz oyunuyla, Dolar
oyunuyla, o ülkelerin kaynaklarını, efendilerinin kasalarına dolduran
teşkilatın kendisiydi.
Bi ülke de, Küresel
baronlara "bu ülkenin kaynaklarını bu ülkenin evlatları
yiyecektir..." itirazı yükselirse, hemen akabinde faizler yükselir,
Dolar'ın yükselişi durdurulamaz, milyonlarca insan işini kaybeder, ocaklar
söner, hayatlar kararır, ekonomi küçülür, IMF'den borç almaya mecbur edilirdi.
Mayıs 2013'ten sonra
işin rengi değişti.
IMF'den borç alan
değil,
Son G-20 zirvesinde
IMF'ye borç verecek sözleşmeyi yapan bi ülke olursanız,
O ülkede IMF
patronluktan, borç alma noktasına gelmişse,
Doların yükselişini,
Faizin yükselişini,
asla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarına bağlayamazsınız.
Gezi'yle başlayan
saldırı süreciyle Erdoğan'sız Ak Parti isteyenler,
17-25 Aralık
operasyonlarıyla,
Kaset
operasyonlarıyla,
Böcek
operasyonlarıyla,
Kumpaslarla
istediklerine ulaşamadılar.
Akabinde tüm
güçlerini birleştirdiler Erdoğan'sız Türkiye için her operasyonu devreye
sokuyorlar.
"Erdoğan
konuşmasın, konuştukça dolar ve faizler yükselecek" algısıyla, yeniden bu
topraklarda paranın patron koltuğunu IMF'ye teslim etmenin hesabını yapıyorlar.
Dünya da son 5 yılda
iki defa küresel ekonomik kriz oldu,
28 Avrupa Birliği
üyesi ülke bi Yunanistan'ı batıştan kurtaramadı,
28 Ülkenin
ekonomileri küçüldükçe küçüldü,
Ama Türkiye'de
Erdoğan konuştuğu için küresel ekonomik kriz Türkiye'yi 'teğet' geçti.
Gezi'de Erdoğan
konuşmasaydı, ne Hükümet kalırdı, ne bu topraklardaki 100 yıllık küresel
tezgahlar dağılırdı.
17-25 Aralık'ta
Erdoğan konuşmasaydı, 10 Ağustos'ta millet kendi Cumhurbaşkanını seçemezdi.
Erdoğan bu ülkede
konuşmasaydı, Eski Türkiye devam eder, 100 yıllık vesayetler milletin ensesinde
keyif sürmeye devam ederdi.
"Erdoğan
konuştukça dolar yükseliyor" yalanını üfleyenlere sormak lazım,
Erdoğan konuşuyor
dolar yükseliyor da, peki, Euro niye düşüyor...
Dolar yükselmeye,
Euro'da düşmeye devam ettikçe, olan Avrupa Birliğine olacak...
Batacak olan bu ülke
olmayacak, yıkılıp, darmadağı olacak olan Avrupa Birliği olacaktır.
Erdoğan konuştukça
dolar yükselmiyor, Erdoğan'a mesaj veriliyor.
Küresel efendiler
diyor ki; "Ortadoğu da, Balkanlarda, Kafkaslarda, Kuzey Afrika'da
tezgahlarımızı dağıttın, ama Para bizim emrimizde olacak... Coğrafyaya
hükmedebilirsin lakin Paraya asla hükmedemezsin...." mesajıdır verilmek
istenen.
Ak Parti içerisinde,
CHP içerisinde,
MHP içerisinde,
kimler Erdoğan konuşmasın, konuştukça dolar ve faizler yükseliyor..."
diyor sa, bilin ki bu yalanı söyleyenler ve böyle inananlar yenilecek ve
Erdoğan galip gelecektir.
Son 5 yıldır hep
böyle oldu.
Erdoğan konuştu,
Gezi'den saldıranlar yenildi.
Erdoğan konuştu,
Paralel çete yenildi,
Erdoğan konuştu, 15
parti yenildi,
Erdoğan konuştu, 10
Ağustos'ta tüm küreseller yenildi,
Erdoğan konuştu,
dolar ve faizle saldıranlar da yenilecektir.
Net!..
Dünyanın efendileri
konuşurken seslerini çıkarmayanlar,
Erdoğan konuşunca
kıyametleri koparanlara bi derkenar; "Osmanlıyı yıkmak çok zor olmadı...
Büyük İsrail İmparatorluğu’nun temelini oluşturan İsrail Devleti 1948 yılında
Rotschild Ailesi’nin cömert mali desteğiyle kuruldu... Büyük İsrail
İmparatorluğunu kurmak için bölge ülkelerinin yönetimlerini kontrolümüz altında
tutuyoruz, kontrolümüzden çıkan ülkelerde terör olaylarını devreye
sokuyoruz..." David Rockefeller
Osmanlı
İmparatorluğunun yıkılışı,
Coğrafyanın
parçalanması,
1. ve 2. Dünya
savaşlarında ölen insanlar bu topraklarda Terör ve Siyonist devlet İsrail'in
kurulması içindi...
1948'ten bu güne bu
topraklarda öldürülen insanlar, dökülen kan ve göz yaşı, sömürülen kaynaklar da
Büyük İsrail içindi...
7 Haziran
seçimleriyle bu Coğrafyada ya Yeni Türkiye kurulacak bu toprakların evlatları
şerefli bi ömür sürecek...
Ya da dünyanın
efendileri Rockefeller ve Rotschild'lerin rüyası Büyük İsrail İmparatorluğu
kurulacak ve bölgenin evlatlarının kan ve göz yaşı akmaya devam edecek....
"Erdoğan
konuşmasın" diyenler,
Dolar ve faizlerin
yükselişine bi de bu taraftan bakın isterseniz....
"Erdoğan
konuştukça batıyoruz" diyenlere sorulacak tek soru:
Gezi'de, 17-25
Aralık'ta, 30 Mart'ta, 10 Ağustos' ta Erdoğan konuşmasaydı; Millet olarak bugün
Yeni Türkiye'den bahsedebilir miydik?
09 Mart 2015
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder