Translate

9 Mart 2015 Pazartesi

Erdoğan konuştukça batar mıyız?



Bu topraklarda 100 yıldır keyif süren efendilerin kurdukları vesayet zincirleri 2010 referandumuyla bir bir kırıldıktan sonra, küresellerin bu topraklarda yaptıkları operasyonlar hiç ara vermeden devam etti...
31 Mayıs 2009'da dünyanın efendilerine Davos'ta çekilen 'One minute' restinin bedelini ödetmek için 30 Mayıs 2010'da Mavi Marmara katliamını yapanlar,
Kasım 2011'de o günün Başbakanı Erdoğan'ın ofisine ve konutuna 'böcekler' yerleştirerek, Erdoğan'ı önce kafeslemek, sonra da teslim almanın hesabını yaptılar.
7 Şubat 2012'de Mit üzerinden Erdoğan'a ulaşmak için, Erdoğan'sız Ak Parti söylemlerini manşetlerine taşıdılar.
Attıkları her adıma Erdoğan tarafından karşılık verildi.
100 yıl da ilk defa planları ve oyunları bozuluyordu.
Nisan 2013 Coğrafyada 100 yıldır devam eden Kapitalist ve emperyal düzen, küresellerin aleyhine çatırdıyordu.
İran'a uygulana küresel ambargo Türkiye eliyle deliniyor,
Coğrafyanın kaynakları Türkiye'nin Halkbank'ı üzerinden kontrol ediliyor,
Küresel efendiler çıldırıyordu...
Önlem alınması için 46 Siyonist senatör tarafından ABD Senatosuna verilen mektupla Halkbank'a acil operasyon talimatı veriliyordu.
Mayıs 2013'te 3. Havalimanı, 3. köprü, Enerji Santralleri ihaleleri yapılırken,
eş zamanlı 14 Mayıs 2013'te IMF'ye ödenen borcun son taksidi de kapatılmıştı...
Borcun bitimiyle birlikte bu topraklarda yıllarca paranın patronu IMF iken bi anda borç bitince patronluktan da aşağı inmiş olacaktı.
Dünyada önce ekonomik krizleri çıkaran, sonrada siyasi krizlerle o toprakları teslim alan teşkilatın adı IMF idi.
IMF, girdiği ülkelerde paranın patronuydu.
Faiz oyunuyla, Dolar oyunuyla, o ülkelerin kaynaklarını, efendilerinin kasalarına dolduran teşkilatın kendisiydi.
Bi ülke de, Küresel baronlara "bu ülkenin kaynaklarını bu ülkenin evlatları yiyecektir..." itirazı yükselirse, hemen akabinde faizler yükselir, Dolar'ın yükselişi durdurulamaz, milyonlarca insan işini kaybeder, ocaklar söner, hayatlar kararır, ekonomi küçülür, IMF'den borç almaya mecbur edilirdi.
Mayıs 2013'ten sonra işin rengi değişti.
IMF'den borç alan değil,
Son G-20 zirvesinde IMF'ye borç verecek sözleşmeyi yapan bi ülke olursanız,
O ülkede IMF patronluktan, borç alma noktasına gelmişse,
Doların yükselişini,
Faizin yükselişini, asla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarına bağlayamazsınız.
Gezi'yle başlayan saldırı süreciyle Erdoğan'sız Ak Parti isteyenler,
17-25 Aralık operasyonlarıyla,
Kaset operasyonlarıyla,
Böcek operasyonlarıyla,
Kumpaslarla istediklerine ulaşamadılar.
Akabinde tüm güçlerini birleştirdiler Erdoğan'sız Türkiye için her operasyonu devreye sokuyorlar.
"Erdoğan konuşmasın, konuştukça dolar ve faizler yükselecek" algısıyla, yeniden bu topraklarda paranın patron koltuğunu IMF'ye teslim etmenin hesabını yapıyorlar.
Dünya da son 5 yılda iki defa küresel ekonomik kriz oldu,
28 Avrupa Birliği üyesi ülke bi Yunanistan'ı batıştan kurtaramadı,
28 Ülkenin ekonomileri küçüldükçe küçüldü,
Ama Türkiye'de Erdoğan konuştuğu için küresel ekonomik kriz Türkiye'yi 'teğet' geçti.
Gezi'de Erdoğan konuşmasaydı, ne Hükümet kalırdı, ne bu topraklardaki 100 yıllık küresel tezgahlar dağılırdı.
17-25 Aralık'ta Erdoğan konuşmasaydı, 10 Ağustos'ta millet kendi Cumhurbaşkanını seçemezdi.
Erdoğan bu ülkede konuşmasaydı, Eski Türkiye devam eder, 100 yıllık vesayetler milletin ensesinde keyif sürmeye devam ederdi.
"Erdoğan konuştukça dolar yükseliyor" yalanını üfleyenlere sormak lazım,
Erdoğan konuşuyor dolar yükseliyor da, peki, Euro niye düşüyor...
Dolar yükselmeye, Euro'da düşmeye devam ettikçe, olan Avrupa Birliğine olacak...
Batacak olan bu ülke olmayacak, yıkılıp, darmadağı olacak olan Avrupa Birliği olacaktır.
Erdoğan konuştukça dolar yükselmiyor, Erdoğan'a mesaj veriliyor.
Küresel efendiler diyor ki; "Ortadoğu da, Balkanlarda, Kafkaslarda, Kuzey Afrika'da tezgahlarımızı dağıttın, ama Para bizim emrimizde olacak... Coğrafyaya hükmedebilirsin lakin Paraya asla hükmedemezsin...." mesajıdır verilmek istenen.
Ak Parti içerisinde,
CHP içerisinde,
MHP içerisinde, kimler Erdoğan konuşmasın, konuştukça dolar ve faizler yükseliyor..." diyor sa, bilin ki bu yalanı söyleyenler ve böyle inananlar yenilecek ve Erdoğan galip gelecektir.
Son 5 yıldır hep böyle oldu.
Erdoğan konuştu, Gezi'den saldıranlar yenildi.
Erdoğan konuştu, Paralel çete yenildi,
Erdoğan konuştu, 15 parti yenildi,
Erdoğan konuştu, 10 Ağustos'ta tüm küreseller yenildi,
Erdoğan konuştu, dolar ve faizle saldıranlar da yenilecektir.
Net!..

Dünyanın efendileri konuşurken seslerini çıkarmayanlar,
Erdoğan konuşunca kıyametleri koparanlara bi derkenar; "Osmanlıyı yıkmak çok zor olmadı... Büyük İsrail İmparatorluğu’nun temelini oluşturan İsrail Devleti 1948 yılında Rotschild Ailesi’nin cömert mali desteğiyle kuruldu... Büyük İsrail İmparatorluğunu kurmak için bölge ülkelerinin yönetimlerini kontrolümüz altında tutuyoruz, kontrolümüzden çıkan ülkelerde terör olaylarını devreye sokuyoruz..." David Rockefeller

Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışı,
Coğrafyanın parçalanması,
1. ve 2. Dünya savaşlarında ölen insanlar bu topraklarda Terör ve Siyonist devlet İsrail'in kurulması içindi...
1948'ten bu güne bu topraklarda öldürülen insanlar, dökülen kan ve göz yaşı, sömürülen kaynaklar da Büyük İsrail içindi...
7 Haziran seçimleriyle bu Coğrafyada ya Yeni Türkiye kurulacak bu toprakların evlatları şerefli bi ömür sürecek...
Ya da dünyanın efendileri Rockefeller ve Rotschild'lerin rüyası Büyük İsrail İmparatorluğu kurulacak ve bölgenin evlatlarının kan ve göz yaşı akmaya devam edecek....

"Erdoğan konuşmasın" diyenler,
Dolar ve faizlerin yükselişine bi de bu taraftan bakın isterseniz....

"Erdoğan konuştukça batıyoruz" diyenlere sorulacak tek soru:
Gezi'de, 17-25 Aralık'ta, 30 Mart'ta, 10 Ağustos' ta Erdoğan konuşmasaydı; Millet olarak bugün Yeni Türkiye'den bahsedebilir miydik?

09 Mart 2015

mus@bhy

Hiç yorum yok: