Bir gecede Tarihi reddedilmiş,
geçmişi yok sayılmış bi milletiz.
İmparatorluk kuran, kurduğu
imparatorlukla 600 yıl yeryüzü insanlığına nizam veren, nizama sokan bi
milletin alfabesini bi gecede değiştirmenin adına devrim denildi.
Yıktıkları İmparatorluğun yerine
kurdukları yeni rejimi,
Latince devrimi üzerine,
Şapka devrimi üzerine,
Kılık kıyafet devrimi üzerine,
Türkçe Ezan üzerine inşa ettiler,
Millete sorulmadan, danışılmadan
millet adına kararlar verdiler,
Milletin hangi alfabeyi konuşacağına,
hangi kıyafeti giyeceğine,
Dinlerini nasıl öğreneceklerine ve
nasıl yaşayacaklarına devrimciler karar verdi.
İtiraz edenler bedelini ödedi, korku
ve endişesi olanlar devrimcilerin istediği karanlık bi hayatı yaşadılar
yıllarca.
Millet olarak Osmanlıca'yı reddedince
Latinceyle uzaya füzeler gönderecektik.
Başımıza geçirdiğimiz Şapkayla muasır
medeniyyetin üzerine çıkacaktık,
Millet olarak özgür bi toplum olacak,
Devrimlerle milli gelirimiz artacak,
Devrimcilerin iddia ettiği gibi 1
Türk dünyaya bedel olacaktı!
Eğer yeryüzünde bi millet, alfabesini
değiştirerek kişi başı milli geliri yükseltecek olsaydı önce Ruslar ve Çinliler
alfabelerini değiştirirlerdi. Ama Ruslar ve Çinliler 2000 yıllık alfabelerini
değiştirmeden de milli geliri artırmışlar, medeniyyet seviyeleri yükseltmişler.
Yeryüzünde kendi alfabesini, kılık ve
kıyafetlerini değiştirerek gelişmiş bi millet yoktur ve olmayacak...
Devrimlerin tek gayesi vardı, İslam’ın
milletin yaşantısı üzerinde ki etkisini yok etmekti. Zira İsmet İnönü
hatıralarında; “Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı, okuma
yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun
yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olması değildi. Uzun yıllar devlet
eğitim sorununa eğilmemiş, kitlesel eğitime önem vermemişti. Devrimin temel
gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslâm
dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı.
Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de
biz denetleyecektik. Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak,
dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.” ifadesiyle Latince devrimiyle birlikte tüm devrimlerin İslam’a ve Müslümana
yapıldığının altını çizmek suretiyle tarihe not düşmüştür. (İsmet İnönü -
Hatıralar C. 2, s. 223)
Devrim, Osmanlıca'yı ortadan
kaldırmak, bu vesileyle nesillere geçmişin kapılarını kapatmak için yapılmıştı.
Osmanlıca'ya Latince’yle darbe
yapılmasaydı,
Tarihimizi daha iyi okuyabilir,
İttihat ve Terakkicilerin bu millete
yaptıkları ihanetleri, yapılan yanlışlıkları daha iyi anlayabilir,
Millet olarak ısırıldığımız aynı
delikten 90 yıl ısırılmazdık.
Osmanlıca'ya darbe yapılmasaydı, bu
toprakların evlatları üzerlerinde oynanan oyunlarla, planlarla, tezgahlarla
ilgili bilgimiz, duygumuz, yargımız daha farklı olurdu.
Vel hasıl millet olarak Osmanlıca
bilmiyor, okuyamıyor oluşumuz bir vehamettir.
Bir eksikliktir,
Büyük bir cehalettir!...
Milletimizin dünya ile iletişimi için
İngilizce ne kadar zorunlu ise,
Tarihi ile iletişimi için de
Osmanlıca o kadar elzemdir…
Milletimizin geçmişiyle bağını koparmak
için Latince devrimiyle İslam'ın dili devrildi,
Kıyafet devrimiyle İslam'ın kıyafeti
devrildi,
Devrimlerle İslam'ın yeryüzü
insanlığının ıstıraplarına sunduğu çareler devrildi.
1923'ten 1950 yılına kadar bu
topraklarda 27 yıl Arapça ve Osmanlıca kitap ve dergi basımı ve yayımı
yasaklandı.
Kur'an-ı Kerimler devlet tarafından
yeniden tamir edilecek yalanıyla çuvallar dolusu Kur'an-ı Kerimler yakıldı.
600 yıl dünyaya hükmetmiş bi milletin
hafızası silindi, bir gecede Latince darbesiyle milletimizin geçmişine format
atıldı.
Tüm devrimler milletimizi
kalkındırmak, medeniyyet seviyelerini yükseltmek adına yapıldığı iddia edilmiş ama
devrimlerin üzerinden 90 yıl geçtikten sonra ancak bu ülkenin insanı olduğumuzu
hatırlayabildik.
Batılı gibi olmayı,
Batılı gibi giyinmeyi,
Batılı gibi yaşamayı medeniyyet
zannedenler,
2000 yıldır alfabesini değiştirmeyen,
Kılık ve kıyafetlerini değiştirmeyen,
Batılı olabilmek için yemek yerken
hala çatal-kaşık kullanmayan Çin dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin sahibi.
Japonya alfabesini değiştirmeden
dünyanın en büyük üçüncü ekonomisine sahip oldu.
90 yıl sonra devrimlerle devrilen
değerlerimizi yeniden ayağa kaldırmak adına Osmanlıca'nın ders olarak bu
ülkenin okullarında okutulacak olması,
90 yıl evvel Latince darbesini
alkışlayanların,
Şapka devrimini, kılık ve kıyafet
devrimlerini,
Türkçe Ezanı alkışlayanların
torunlarından çıldıranlar var memlekette.
Latince'nin kaldırılıp yerine
Osmanlıca'nın yeniden alfabe olacağını zanneden Kemalistler var.
Korkunuz ve endişeleriniz boşuna.
Osmanlıca'nın bu ülkenin okullarında
okutulmasıyla, Latince kaldırılmayacak.
Rahat olun!
Milletimiz 90 yıl evvel ayağına
vurulmuş prangalarından kurtulacak,
Ve milletimiz yeniden dünyanın
efendisi olacak.
Tek soru: Yeryüzünde kendi
alfabesinden vazgeçip, Latince harflerine geçişi devrim sayan başka bi millet
var mıdır acaba?
10 Aralık 2014
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder