Translate

10 Aralık 2014 Çarşamba

LATİNCE DARBESİ



Bir gecede Tarihi reddedilmiş, geçmişi yok sayılmış bi milletiz.
İmparatorluk kuran, kurduğu imparatorlukla 600 yıl yeryüzü insanlığına nizam veren, nizama sokan bi milletin alfabesini bi gecede değiştirmenin adına devrim denildi.

Yıktıkları İmparatorluğun yerine kurdukları yeni rejimi,
Latince devrimi üzerine,
Şapka devrimi üzerine,
Kılık kıyafet devrimi üzerine,
Türkçe Ezan üzerine inşa ettiler,
Millete sorulmadan, danışılmadan millet adına kararlar verdiler,
Milletin hangi alfabeyi konuşacağına, hangi kıyafeti giyeceğine,
Dinlerini nasıl öğreneceklerine ve nasıl yaşayacaklarına devrimciler karar verdi.
İtiraz edenler bedelini ödedi, korku ve endişesi olanlar devrimcilerin istediği karanlık bi hayatı yaşadılar yıllarca.

Millet olarak Osmanlıca'yı reddedince Latinceyle uzaya füzeler gönderecektik.
Başımıza geçirdiğimiz Şapkayla muasır medeniyyetin üzerine çıkacaktık,
Millet olarak özgür bi toplum olacak,
Devrimlerle milli gelirimiz artacak,
Devrimcilerin iddia ettiği gibi 1 Türk dünyaya bedel olacaktı!

Eğer yeryüzünde bi millet, alfabesini değiştirerek kişi başı milli geliri yükseltecek olsaydı önce Ruslar ve Çinliler alfabelerini değiştirirlerdi. Ama Ruslar ve Çinliler 2000 yıllık alfabelerini değiştirmeden de milli geliri artırmışlar, medeniyyet seviyeleri yükseltmişler.

Yeryüzünde kendi alfabesini, kılık ve kıyafetlerini değiştirerek gelişmiş bi millet yoktur ve olmayacak...

Devrimlerin tek gayesi vardı, İslam’ın milletin yaşantısı üzerinde ki etkisini yok etmekti. Zira İsmet İnönü hatıralarında; “Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı, okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olması değildi. Uzun yıllar devlet eğitim sorununa eğilmemiş, kitlesel eğitime önem vermemişti. Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslâm dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.” ifadesiyle Latince devrimiyle  birlikte tüm devrimlerin İslam’a ve Müslümana yapıldığının altını çizmek suretiyle tarihe not düşmüştür. (İsmet İnönü - Hatıralar C. 2, s. 223)
Devrim, Osmanlıca'yı ortadan kaldırmak, bu vesileyle nesillere geçmişin kapılarını kapatmak için yapılmıştı.
Osmanlıca'ya Latince’yle darbe yapılmasaydı,
Tarihimizi daha iyi okuyabilir,
İttihat ve Terakkicilerin bu millete yaptıkları ihanetleri, yapılan yanlışlıkları daha iyi anlayabilir,
Millet olarak ısırıldığımız aynı delikten 90 yıl ısırılmazdık.
Osmanlıca'ya darbe yapılmasaydı, bu toprakların evlatları üzerlerinde oynanan oyunlarla, planlarla, tezgahlarla ilgili bilgimiz, duygumuz, yargımız daha farklı olurdu.

Vel hasıl millet olarak Osmanlıca bilmiyor, okuyamıyor oluşumuz bir vehamettir.
Bir eksikliktir,
Büyük bir cehalettir!...

Milletimizin dünya ile iletişimi için İngilizce ne kadar zorunlu ise,
Tarihi ile iletişimi için de Osmanlıca o kadar elzemdir…

Milletimizin geçmişiyle bağını koparmak için Latince devrimiyle İslam'ın dili devrildi,
Kıyafet devrimiyle İslam'ın kıyafeti devrildi,
Devrimlerle İslam'ın yeryüzü insanlığının ıstıraplarına sunduğu çareler devrildi.
1923'ten 1950 yılına kadar bu topraklarda 27 yıl Arapça ve Osmanlıca kitap ve dergi basımı ve yayımı yasaklandı.
Kur'an-ı Kerimler devlet tarafından yeniden tamir edilecek yalanıyla çuvallar dolusu Kur'an-ı Kerimler yakıldı.
600 yıl dünyaya hükmetmiş bi milletin hafızası silindi, bir gecede Latince darbesiyle milletimizin geçmişine format atıldı.

Tüm devrimler milletimizi kalkındırmak, medeniyyet seviyelerini yükseltmek adına yapıldığı iddia edilmiş ama devrimlerin üzerinden 90 yıl geçtikten sonra ancak bu ülkenin insanı olduğumuzu hatırlayabildik.

Batılı gibi olmayı,
Batılı gibi giyinmeyi,
Batılı gibi yaşamayı medeniyyet zannedenler,
2000 yıldır alfabesini değiştirmeyen,
Kılık ve kıyafetlerini değiştirmeyen,
Batılı olabilmek için yemek yerken hala çatal-kaşık kullanmayan Çin dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin sahibi.
Japonya alfabesini değiştirmeden dünyanın en büyük üçüncü ekonomisine sahip oldu.

90 yıl sonra devrimlerle devrilen değerlerimizi yeniden ayağa kaldırmak adına Osmanlıca'nın ders olarak bu ülkenin okullarında okutulacak olması,
90 yıl evvel Latince darbesini alkışlayanların,
Şapka devrimini, kılık ve kıyafet devrimlerini,
Türkçe Ezanı alkışlayanların torunlarından çıldıranlar var memlekette.
Latince'nin kaldırılıp yerine Osmanlıca'nın yeniden alfabe olacağını zanneden Kemalistler var.
Korkunuz ve endişeleriniz boşuna.
Osmanlıca'nın bu ülkenin okullarında okutulmasıyla, Latince kaldırılmayacak.
Rahat olun!
Milletimiz 90 yıl evvel ayağına vurulmuş prangalarından kurtulacak,
Ve milletimiz yeniden dünyanın efendisi olacak.

Tek soru: Yeryüzünde kendi alfabesinden vazgeçip, Latince harflerine geçişi devrim sayan başka bi millet var mıdır acaba?


10 Aralık 2014

mus@bhy

Hiç yorum yok: