Bütün amaçları Ak Pati’yi değil, Erdoğan’ı indirmekti.
Bunun için güçlerini birleştirdiler, akıllarını
birleştirdiler, aralarındaki düşmanlıkları bitirdiler, en üst perdeden tüm
senaryolarını vizyona soktular, eteklerinde neleri varsa döktüler ama ne Ak
Parti’yi ne de Başbakan Erdoğan’ı indiremediler.
2010 referandumundan sonra denedikleri her plan
aleyhlerine döndü, girdikleri her yol çıkmaza girdi. Stratejilerini ve yol
haritalarını Başbakan Erdoğan’ı indirmek üzerine bina ettiler. Kendi kurdukları para imparatorluğunun
gücünün, millet iradesine galip geleceği gafletine düştüler.
100 yıl da bu topraklar da oluşturamadıkları kirli
ittifakları son 1 yılda gerçekleştirdiler.
Küresel çetenin aklıyla Baronlar bir araya gelip,
90 yıllık solcu CHP’yi sağa yasladılar,
45 yıllık milliyetçi MHP’yi sola yasladılar,
40 yıllık Cemaatı oy dilencisi yaptılar, yalvardılar,
yakardılar, ağladılar, sızladılar, ellerini açtılar beddua ettiler, yan yana gelip her türlü kepazeliği, üst üste
gelip her türlü rezilliği yaptılar. Yamuldular, savruldular ama 30 Mart 2014
yerel seçimleriyle tarihlerinde almadıkları mağlubiyeti de almış oldular.
Belki son 100 yılda ilk defa galip gelemediler.
30 Mart 2014 yerel seçimleri neticeleriyle gördük ki,
100 yıldır bu toprakların insanlarının akıllarıyla dalga geçenler,
istediklerini iktidara getiren, istediğini de iktidardan uzaklaştıran akıl
mağlup oldu. Küresel efendiler, bu ülkenin evlatlarının akıllarına mağlup
oldular, bu toprakları, ‘bu toprakların evlatları idare etsin’ diyenler galip
geldi.
1 yıllık ihanet sürecinde; Gezi saldırısında
vandallık, montaj kasetlerle operasyonlar geri tepti, hainler deşifre oldu,
ihanet planları, oyunları ve tezgahları başlarına geçti. Son 20 yıldır bu
toprakları Fetullah Gülen ve Cemaatıyla düzene sokmak isteyenler, bu seçimlerle
Cemaatın medyasıyla, ablasıyla ve ağabeyleriyle Gezi’den başlayıp 30 Mart
seçimlerine dek, ellerinden gelenlerle, gönüllerinden
geçenlerle saldırdılar. Beddua ettiler, montaj kasetlerle ‘hırsızlık ve yolsuzluk’
algısı oluşturdular ama bedduaları, montaj kasetleri ve operasyonları
aleyhlerine dönünce Paralelleriyle, Abileriyle ve Ablalarıyla sahaya indiler.
En son 2011 seçimlerinde ‘mezardakiler de kalksın Ak
Parti’ye oy versin’ diyenler, kendi müntesiplerini 30 Mart 2014 seçimlerinde ‘niçin
CHP veya MHP’ye oy vermeleri’ konusunda ikna edememenin çaresizliğini yaşadılar.
Beklenen gün yaklaştıkça çıldırdılar, Başbakan Erdoğan’ın
ülkeden kaçacağı iddiasında bulundular. Bu iddialarını ispat edebilmek için 100
yılın ihanetini yaşadılar. Türkiye’nin Dış politikasını şekillendiren üst düzey
bürokratlarının, bölge politikasıyla ilgili istişari görüş alış-verişlerini
montajlamak suretiyle hem deşifre ettiler, hem de yabancı istihbaratlara servis
ettiler. Böylelikle ihanetleri belgelendikten sonra, bu topraklar böylesi
ihanetleri, böylesi hainlikleri de ilk defa tanımış oldu. Milletimiz, Küresel
efendilerin içerdeki işbirlikçi hainleri eliyle kurduğu tuzak ve ihanetlerin
gölgesinde 30 Mart yerel seçimleri için sandık başına gitti.
Esas yönüyle bu seçimler;
Anadoluyu arkana alıp, Küresel güçlere, Baronlara, iç
ve dış işbirlikçi hainlerin kurdukları kirli ittifaklara karşı, bu toprakların
evlatlarının galip geldiği seçimlerdi...
100 yıllık süreçte küresel ittifak Büyük Osmanlı
İmparatorluğunu parçalayarak;
1909 da Abdulhamit Hanı indirdiler; galip geldiler.
1960’ta Adnan Menderes'i indirdiler; galip geldiler,
1971’de darbe yaptılar; galip geldiler,
1980’de darbe yaptılar; galip geldiler,
28 Şubat’ta Merhum Erbakan'ı indirdiler; galip
geldiler,
2010’dan sonra 7 Şubat’ta, Gezi’de, 17-25 Aralık’ta,
27 Mart’ta montaj kasetlerle darbeye teşebbüs ettiler ama 30 Mart’ta onlar için
mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Kirli ittifakın kurduğu tuzaklar, yaptıkları
operasyonlar bu ülkenin evlatlarını Yeniden Büyük Türkiye'nin inşası yolundan
döndürmeye yetmedi.
30 Mart’ta Abileriyle, Ablalarıyla seçim yapılacak
okul kapılarına kadar indiler, milletin iradesine ambargo koymak için sandık
başlarında yalvardılar, ağladılar, sızladılar ama bu millete yaptıkları
ihanetlerin, bu milletin seçtiklerine yaptıkları operasyonların misliyle
cevabını aldılar.
Yeniden Büyük Türkiye’nin inşasını durdurmak için
Onlar beddua etti, Milletimiz dua etti.
Allah'ım!
Onları hezimete uğrat! UĞRATMADI,
Onları sars! SARSMADI,
Birliklerini boz! BOZMADI,
Onları paramparça et! ETMEDİ,
Onları birbirlerine musallat et! ETMEDİ,
Onlara karşı bize yardım et! ETMEDİ,
Onları birbirlerine kırdır! KIRDIRMADI,
Güçlerini birbirlerine karşı kullandır! KULLANDIRMADI…
Milletimizin duası, Onların bedduasına galip geldi.
Küresel efendilerin tetikçisi Fetullah Gülen'in değil,
Milletimizin dediği oldu Elhamdülillah!...
30 Mart seçim sandıkları neticeleri, Milletimizin ve Ümmetin
farkla kazandığını, Küresel çetenin ve tetikçilerinin de ezilerek kaybettiğini
ispat etti.
Eğer küresel çete galip gelseydi ya da bu seçimlerde Ak
Parti kaybetseydi, İsrail'de, Buckingham'da, Washington'da zafer kutlamaları
yapılacaktı.
Ak Parti kazandı, Filistin'de, Gazze'de, Kosova'da,
Üsküp'te zafer kutlamaları yapıldı.
Ve bu ülke insanının 100 yıldır kaybettiklerini, 1
asır sonra da olsa yeniden kazanabileceğinin ilk işaret fişeği de atılmış oldu
Elhamdülillah.
"İmparatorluğun çöküşünü" bekleyenler, milletimizi izlemeye devam etsin!
Devamı 27 Ağustos 2014’te.
Devamı 27 Ağustos 2014’te.
Ümmeti ve milletimizi aynı dua da buluşturan Rabb’e
hamdolsun…
5 Nisan 2014
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder