Translate

18 Nisan 2019 Perşembe

31 MART'TA KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ?




31 Mart'tan 17 gün sonra İstanbul Belediye Başkanı mazbatasını alıp görevine başladı...

YSK'ya yapılan itirazların sonuçlanması beklenmeden, İl seçim kurulu tarafından verilen mazbata ile aksi karar çıkana kadar İstanbul'un Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu...

Seçimi İmamoğlu mu kazandı,
Yoksa Ak Parti mi kaybetti?

Ya da; 17-25'ten 31 Mart'a Fetö'yle mücadele yapılsaydı sonuçlar böyle mi olurdu?

Ak Parti Seçim İşleri Başkanına göre, İstanbul seçimlerinde tüm usulsüzlükler, sandık kurullarında ki Fetö'cüler tarafından yapılmış!
Oldu madem, seçimden 10 gün evvel, seçim sisteminin ve sandık kurullarının tümüne hakim olduklarını deklare eden Ali ihsan Yavuz, sandık kurullarında bulunan Fetö'cüler Ak Parti'ye seçim kaybettirirken kendisi nerelerdeydi acep?

Sizce Ak Parti İstanbul ve Ankara'yı 31 Mart'ta mı kaybetti,  yoksa daha evvel mi?

Mesela;
Fetö'nün en güçlü döneminde Belediye Başkanlığı yapmış,
17-25 ertesinde;  "Fetö fabrika ayarlarına dönsün,  barışalım..." diyebilen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısının, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak ilan edildiğinde Ankara kaybedilmiş olmadı mı?

Darbeci Mehmet Dişli'nin kardeşi Şaban Dişli'nin Büyükelçi olarak atandığında,

Fetö'cü Mehmet Pakdemirli'nin kardeşi Bekir Pakdemirli'nin Tarım Bakanı olarak açıklandığında,

Kendi ifadesiyle 'ahmak' Bülent Arınç'ın mahdumu Ak Parti'den vekil seçildiğinde,

Fatma Betül Sayan Kaya'ların,
Merve Kavakçı'ların yedi sülaleleri siyasetin ve bürokrasinin her yerinde olmaya devam ettiğinde,

Dahası; hasbileri trenden atıp kendilerini trenin sahibi gören hesabi teşkilat mensupları treni ele geçirdiklerinde,

'Erdoğan kaybedecek, Fetö kazanacak' hayaliyle bekleşen siyasetçi ve bürokratlar mevcut pozisyonlarını devam ettirdiğinde kaybedilmedi mi Ak Parti'li belediyeler?...

Devam eden süreçte;
YSK İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar verse de,
Fetö'nün tabanını cezaevine doldurup,
Ortası ve tavanı siyasetin ve bürokrasinin,
Ak Parti'nin,
YSK'nın,
Sandık kurullarının tepelerinde mevcut pozisyonlarını devam ettirdikleri sürece kaybedilen sadece seçimler olmayacak!..

Başkan Erdoğan; günde 5 miting, gece de ortak canlı yayınlarla gecesini gündüze çevirdi, lakin kazanmaya yetmedi...

İstanbul'da seçim sandıkta değil, masada kaybedildi!

Ankara'da Mehmet Özhaseki kaybetti!
Özhaseki'yi pazarlayanlar kaybetti!
Özhaseki'nin referansları kaybetti!

Hayati Yazıcı kendi ilçesi Çayeli'ni kaybetti!

Nurettin Canikli kendi ilçesi Alucra'yı kaybetti!

Bekir Bozdağ kendi ilçesi Akdağmadeni'ni kaybetti!

Bu tip isimler kazınmadan siyasetten,
Başkan Erdoğan'ın yakınından tasfiye edilmeden daha kaybedecek çok şeyimiz olacak!...



18 Nisan 2019
mus@bhy

Hiç yorum yok: