31 Mart'tan 17 gün
sonra İstanbul Belediye Başkanı mazbatasını alıp görevine başladı...
YSK'ya yapılan
itirazların sonuçlanması beklenmeden, İl seçim kurulu tarafından verilen
mazbata ile aksi karar çıkana kadar İstanbul'un Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu
oldu...
Seçimi İmamoğlu mu
kazandı,
Yoksa Ak Parti mi
kaybetti?
Ya da; 17-25'ten 31
Mart'a Fetö'yle mücadele yapılsaydı sonuçlar böyle mi olurdu?
Ak Parti Seçim İşleri
Başkanına göre, İstanbul seçimlerinde tüm usulsüzlükler, sandık kurullarında ki
Fetö'cüler tarafından yapılmış!
Oldu madem, seçimden
10 gün evvel, seçim sisteminin ve sandık kurullarının tümüne hakim olduklarını
deklare eden Ali ihsan Yavuz, sandık kurullarında bulunan Fetö'cüler Ak
Parti'ye seçim kaybettirirken kendisi nerelerdeydi acep?
Sizce Ak Parti
İstanbul ve Ankara'yı 31 Mart'ta mı kaybetti,
yoksa daha evvel mi?
Mesela;
Fetö'nün en güçlü
döneminde Belediye Başkanlığı yapmış,
17-25 ertesinde; "Fetö fabrika ayarlarına dönsün, barışalım..." diyebilen Ak Parti Genel
Başkan Yardımcısının, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak ilan
edildiğinde Ankara kaybedilmiş olmadı mı?
Darbeci Mehmet
Dişli'nin kardeşi Şaban Dişli'nin Büyükelçi olarak atandığında,
Fetö'cü Mehmet
Pakdemirli'nin kardeşi Bekir Pakdemirli'nin Tarım Bakanı olarak açıklandığında,
Kendi ifadesiyle
'ahmak' Bülent Arınç'ın mahdumu Ak Parti'den vekil seçildiğinde,
Fatma Betül Sayan
Kaya'ların,
Merve Kavakçı'ların
yedi sülaleleri siyasetin ve bürokrasinin her yerinde olmaya devam ettiğinde,
Dahası; hasbileri
trenden atıp kendilerini trenin sahibi gören hesabi teşkilat mensupları treni
ele geçirdiklerinde,
'Erdoğan kaybedecek,
Fetö kazanacak' hayaliyle bekleşen siyasetçi ve bürokratlar mevcut
pozisyonlarını devam ettirdiğinde kaybedilmedi mi Ak Parti'li belediyeler?...
Devam eden süreçte;
YSK İstanbul
seçimlerinin yenilenmesine karar verse de,
Fetö'nün tabanını
cezaevine doldurup,
Ortası ve tavanı
siyasetin ve bürokrasinin,
Ak Parti'nin,
YSK'nın,
Sandık kurullarının
tepelerinde mevcut pozisyonlarını devam ettirdikleri sürece kaybedilen sadece
seçimler olmayacak!..
Başkan Erdoğan; günde
5 miting, gece de ortak canlı yayınlarla gecesini gündüze çevirdi, lakin
kazanmaya yetmedi...
İstanbul'da seçim
sandıkta değil, masada kaybedildi!
Ankara'da Mehmet
Özhaseki kaybetti!
Özhaseki'yi pazarlayanlar
kaybetti!
Özhaseki'nin
referansları kaybetti!
Hayati Yazıcı kendi
ilçesi Çayeli'ni kaybetti!
Nurettin Canikli kendi
ilçesi Alucra'yı kaybetti!
Bekir Bozdağ kendi
ilçesi Akdağmadeni'ni kaybetti!
Bu tip isimler
kazınmadan siyasetten,
Başkan Erdoğan'ın
yakınından tasfiye edilmeden daha kaybedecek çok şeyimiz olacak!...
18 Nisan 2019
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder