Translate

8 Ağustos 2018 Çarşamba

YA OLACAĞIZ! YA ÖLECEĞİZ!...

200 yıl büyük Cihan İmparatorluğunu yıkmak için uğraştılar 100 yıl evvel yıktılar! Coğrafyayı parçaladılar, Coğrafyanın ortasında bizi tek başımıza bıraktılar!
100 yıl boyunca tek başına bi Türkiye,
Lakin Coğrafyanın ortasında onurlu ve gururlu, dirençli ve iddialı, vakur ve heybetli duruşuyla bu toprakların evlatlarının elinden tutacak, Coğrafyayı yeniden ayağa kaldıracak ve hatta mazlum ve mağdur milletlere yeniden umut olacak iddia ve tezleriyle Coğrafyanın ortasında tek başına bi Türkiye!..
Biz, büyük kavgaların,
Büyük mücadelelerin,
Büyük hesaplaşmaların,
Büyük darbelerin ardından,
Büyük bedeller ödeyerek teslim olmadan, diz çökmeden bu toprakları vatan yaptık, 100 yıl boyunca bu coğrafyaya bekçilik yaptık!
Bu toprakların düşmanları durmadılar, bu coğrafyadan hiç gitmediler 100 yıl boyunca..
İmparatorluk bakiyesi topraklarda onlarca devlet kurdular.
Kurdukları devletlerin insanları 100 yıl boyunca birbirini öldürdü, onlar kasalarını doldurdu.
Onlar keyif sürdü, Coğrafyanın evlatları göz yaşı döktü...
100 yıl boyunca ne istedilerse aldılar bu topraklardan.

Bu milletin evlatlarını sağcı yaptılar, solcu yaptılar, kardeş kardeşi vurdu bizim yüreklerimiz yandı, onlar keyfini sürdü.

Türk Kürde, Kürt Türke düşman oldu, birbirini öldürdü bizim yüreklerimiz yandı, onlar keyfini sürdü.

Alevi Sünniye, Sünni Aleviye düşman edildi, bizim yüreklerimiz yandı, onlar keyfini sürdü.

40 yıl PKK ile saldırdılar, bizim ocaklarımız söndü, onlar keyfini sürdü.

Darbelerle bu millet diz çöktürülmek istendi, büyük bedeller ödedik, onlar keyfini sürdü.

Son 5 yıldır yeniden bu ülkeyi teslim almak, bu toprakları parçalamak için içerden FETÖ ve PKK'lı teröristlerle, dışardan DEAŞ ve PYD'li teröristlerle bu millete diz çöktürmek için saldırdılar.
Belki de ilk defa yenildiler!
100 yıl evvel;
Büyük Cihan İmparatorluğunu yıktılar, topraklarımızı parçaladılar!
Sustuk!
Biz kaybettik, onlar kazandı!

18 Mart 1915'te bu toprakları işgal etmek için Çanakkale'den saldırdılar,
Direndik, canımızı verdik bu toprakları vermedik!
Biz kazandık, onlar kaybetti!

Bu topraklar da devrimlerle bu millete karanlık bi ömür yaşattılar,
Hilafeti kaldırdılar!
Kılık ve kıyafetimizi değiştirdiler!
Kültürümüzü ve alfabemizi değiştirdiler!
Sustuk!
Sesini çıkaranlar asıldı!
Kazanan onlar, kaybeden bu toprakların evlatları oldu.

1960'da darbeyle geldiler milletin seçtiği Başbakanı astılar.
Sustuk!
Biz kaybettik, onlar kazandı!

1971'de, 1980'de yine askerin silahıyla geldiler!
Bi sağdan, bi soldan bu toprakların evlatlarını astılar!
Sustuk!
Biz kaybettik, onlar kazandı!

28 Şubat 1997'de askerin postalıyla geldiler!
Merhum Erbakan'ı indirdiler bu milletin kasalarını boşalttılar.
Sustuk!
Biz kaybettik, onlar kazandı!

100 yıl boyunca sustuk, her şeyimizi aldılar.
15 Temmuz'da yeniden geldiler, susmadık!
Ayağa kalktık, direndik!
251 canımızı verdik, bu toprakları vermedik!

100 yıl evvel Abdülhamid Han'ı indirdiler, imameyi kopardılar.
İmame kopmasaydı, coğrafya başsız kalırmıydı?
Bu topraklar paramparça edilir miydi?

Bugün yeniden niye sadece Erdoğan'a saldırıyorlar zannediyorsunuz?
100 yıl sonra bu toprakları yeniden paramparça etmek, bu Coğrafyayı yeniden başsız bırakmak için Erdoğan’a saldırıyorlar!

Başkan Erdoğan, 100 yıl evvel başsız bırakılan coğrafyanın evlatlarını yeniden bi imamenin altında toplayabilmek,
100 yıl evvel ki parçalanmışlıkları yeniden bütünleştirmek için 16 yıldır bıkmadan usanmadan yürüdüğü için,
‘Dünya beşten, bu coğrafya ABD’den büyüktür!’ dediği için Erdoğan'ı yalnız bırakmayacağız!

100 yıl evvel Abdulhamit Han’ı verdik, 100 yıl kaybettik!
100 yıl sonra; Öleceğiz, Erdoğan'ı vermeyeceğiz!

Erdoğan'ı verirsek Türkiye düşer!
Türkiye düşerse coğrafya düşer!
Erdoğan'ı verirsek bu coğrafya yeniden parçalanır.
Ne Erdoğan'ı vereceğiz, ne de bu toprakları...

100 yıl evvel 18 Mart 1915'te Çanakkale'de kazandıklarımızı,
24 Temmuz 1923'te Lozan'da kaybettik!

100 yıl sonra 15 Temmuz 2016'da,
16 Nisan 2017'de,
24 Haziran 2018'de kazandıklarımızı,
Dolar tehdidiyle kaybetmeyeceğiz!

Susmuyoruz!
Susmayacağız!
Tüm küfür cephesine,
Bu milletin, bu ümmetin, bu toprakların ezeli ve ebedi, iç ve dış düşmanlarına Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın lisanıyla haykırıyoruz;
"Başaramayacaksınız!
Milletimizi bölemeyeceksiniz!
Bayrağımızı indiremeyeceksiniz!
Vatanımızı parçalayamayacaksınız!
Devletimizi yıkamayacaksınız,
Ezanlarımızı susturamayacaksınız!
Bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz!
Bu halka boyunduruk vuramayacaksınız!
Bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz!
Ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz!.."

Darbelerle yapamadıklarınızı,
Operasyonlarla yapamadıklarınızı,
Tehditlerle alamayacaksınız!
Dolarınızla diz çöktüremeyeceksiniz!
Bu toprakları teslim alamayacaksınız!

Çanakkale'de galip gelen bu milletin evlatları 100 yıl sonra halâ bu topraklarda ve kıyamete kadar da bu topraklarda kalacaktır!
Bu topraklar bizimdir, ebediyyen bizim kalacak!..

Recep Tayyip Erdoğan'ı olmayan Irak'ı parçalayan küresel teröristler duysun!
Recep Tayyip Erdoğan'ı olmayan Mısır'da, Libya'da, Suriye'de dökmedik kan, dökmedik gözyaşı bırakmayan kudurmuş küresel puştlar duysun!
Recep Tayyip Erdoğan'ı olmayan kara kıta Afika'nın evlatlarını açlıktan öldüren küresel hırsızlar duysun!
Artık bu toprakların,
Bu coğrafyanın Recep Tayyip Erdoğan'ı var!..
Hem millete Başkan,
Hem ümmete lider!

Direneceğiz!
Canımızı vereceğiz!
Erdoğan'ı da, bu toprakları da vermeyeceğiz!...

Ya olacağız!
Ya öleceğiz!



8 Ağustos 2018
mus@bhy

Hiç yorum yok: