Fetullah Gülen ve
örgütü 40 yıl boyunca yapılandı, örgütlendi devletin anahtarını teslim almak
için 40 yıl boyunca sabırla bekledi! Darbeler oldu bu örgüt yoluna devam etti! Her
darbede bi el Fetö'nün önünü açtı! 28 Şubat'ta hem maddi ve hem de manevi,
milletimizin ocakları söndü, Fetö'nün sızma harekatı hiç kesintiye uğramadı!
O günler de
darbeciler tarafından İmam-Hatip Liseleri kapatıldı, Fetö'nün kolejleri açıldı!
Deniz Feneri Derneği
kapatıldı, Kimse Yok mu açıldı!
TSK'da gümüş yüzük
takanlar ihraç edildi, yerlerine Fetö'cüler yerleştirildi!
Bürokrasi de Fetö'cü
olmayanların ocakları söndürüldü!
Fetö, devlete en
büyük sızma harekatını 28 Şubat döneminde yaptı!
Ecevit'in ve
Demirel'in yüksek destekleriyle 160 ülkede okullar açtılar,
Okullarında
ingilizce eğitim verdiler, Türkiye'de türkçe olimpiyatları yaptılar!
Hakikatte Fetö, 40
yıl boyunca en büyük sızma harekatını bu milletin en sağlam dinamiği olan
ailelerin içerisine sızarak yaptı! Akabinde devlet, sermaye ve siyasete sızdı!
2003'e gelindiğinde
TSK'nın, bürokrasinin, sermayenin ve siyasetin tüm kılcallarına sızmışlardı!
2003-2013, 10 yıllık
süreçte Ak Parti iktidarında TSK'nın, bürokrasinin, sermayenin ve siyasetin
tepelerini ele geçirdiler!
17-25 Aralık'ta
devletin tepesini de ele geçirmek için ayakkabı kutusuyla darbeye teşebbüs
ettiler!
Dönemin Başbakanı
Recep Tayyip Erdoğan'ı kelepçeleyip, siyaseten tasfiye etmenin yollarını
aradılar!
Erdoğan'ın 17 Aralık
sabahı tek başına başlattığı Paralel Yapıya karşı istiklal ve istikbal
mücadelesi de o gün başlamış oldu!
Erdoğan tek başına
kefeni cebinde bir mücadeleye başlamış, Erdoğan'ın yol arkadaşları(!) da süreci
sessizce izliyordu!
Kimi yol
arkadaşları(!) da; 'devlette paralel yapının olmadığını',
Hatta; 'devlette
paralel yapının olduğuna kargaların bile gülebileceğini...' ilan ediyorlardı!
17 Aralık itibariyle
Erdoğan'ın tek başına verdiği kavga devam ederken, yol arkadaşları(!) Fetö ile
ortaklıklarına devam ediyordu.
Erdoğan süreç
içerisinde Fetö tarafından onlarca operasyona muhatap olurken, Erdoğan'ın yol
arkadaşları(!) hep ellerini ovuşturarak izlediler!
Mit üzerinden
yapılan operasyonlarda,
Gezi saldırısında,
17-25 Aralık
teşebbüsünde, Erdoğan'ı yalnız bırakanlar yine Erdoğan'ın yol arkadaşlarıydı!
10 Ağustos 2014
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde taraf olamayanlar,
7 Haziran seçim
neticeleriyle sevinen, 1 Kasım seçim neticeleriyle üzülenlerin çoğunluğu da
yine Erdoğan'ın yol arkadaşlarıy(!)dı!
15 Temmuz'da
Milletin ve Cumhurbaşkanının canına kastedildiğinde, darbe saldırısı devam
ederken kendilerine güvenli yer arayan, buldukları güvenli yerlerde
saklananlar, neticeye göre pozisyon alanlar ve hatta darbe başarılı olamayınca
16 Temmuz sabahı Fetullah Gülen'e sövenler,
Fetö'nün şerefsiz ve
alçak olduğundan dem vuranlar Erdoğan'ın yol arkadaşlarıy(!)dı!
Ve nihayet 16 Nisan
yeni anayasa referandumunda 'evet' diyemeyecek kadar tarafsız kalan ve
Erdoğan'ı tek başına bırakanlar yine Erdoğan'ın 15 yıllık yol arkadaşları(!)
değil miydi!
15 Temmuz'a kadar
her türlü ortaklığa devam eden,
Olimpiyatlarında
kendisine hürmet ve dualarını gönderen,
Sol gözünden
ameliyat olduğunda geçmiş olsun mesajı gönderebilmek için sıraya giren,
Fetullah Gülen'in
'hoca' olmadığını, şerefsiz ve alçak olduğunu söyleyip yazdığımızda, bizlere
ağızlar dolusu hakaretler eden Erdoğan'ın yol arkadaşlarına(!) sormak lazım; Fetullah
Gülen 15 Temmuz gecesi mi şerefsiz ve alçak oldu?
40 yıl boyunca
yapmadığı şerefsizlik ve alçaklık kaldı mı ki?
Fetullah Gülen, siz
'Muhterem hocam!' dediğiniz günlerde de şerefsiz ve alçaktı!
Geçmiş olsun mesajı
iletebilmek için sıraya girdiğiniz günlerde de şerefsiz ve alçaktı!
Fetullah Gülen,
merhum Erbakan'a; "Beceremedin bırak!..", dediğinde,
Ecevit için
Allah'tan şefaat yetkisi istediğinde de şerefsiz ve alçaktı!
28 Şubat'ta da,
7 Şubat'ta da,
Gezi'de de,
17-25 Aralık'ta da
şerefsiz ve alçaktı!
Fetullah Gülen,
30 Mart'ta,
10 Ağustos'ta,
7 Haziran'da,
1 Kasım'da,
15 Temmuz'da,
Ve 16 Nisan'da da
şerefsizdi, alçaktı!
Benim için Fetullah
Gülen dün de 'Muhterem' değildi, bugün de 'hoca' değil, yarın da 'efendi'
olmayacak!
Ve hatta dünde
şerefsiz di, bugün de şerefsizdir, yarında şerefsiz olacaktır!
Siz Erdoğan'ı yalnız
bırakmaya,
Eski metal
yorgunları tasfiye ederken, yerlerini kripto metal yorgunlarla doldurmaya devam
edin...
Dün de, bugün de
adam yerine koymadığınız ben ve benim gibi düşünen bu milletin evlatları
Erdoğan'ı yalnız bırakmayacak!
Bu topraklarda tarih
yeniden yazılıyor!
Tarihi yeniden
yazıyor olanlar, asrımızın ibn-ü Selül'ü Fetullah Gülen'i, 15 Temmuz'a kadar 'muhterem
Hoca efendi' sayanlar, 15 Temmuz sonrasında 'şerefsiz' ilan edenler değil, Erdoğan
ve bu şerefli milletin şerefli evlatları olacaktır!
31 Ağustos 2017
mus@bhy