Translate

14 Mayıs 2017 Pazar

21 MAYIS KONGRESİ

Son 5-6 yılda belkide 100 yıl içerisine sığdırılabilecek küresel saldırılara muhatap olduk millet olarak...

Son 5 yılda;
Öfkeli operasyonlarla,
Çok uluslu saldırı dalgalarıyla,
Kurulan kirli ve küresel ittifaklarla,
Fetö, PKK ve DAEŞ ile oluşturulan terör koalisyonlarıyla,
İçerden ve dışardan kuşatıldık ve vurulmak istendik!
100 yıl boyunca olduğu gibi Anadoluya hapsedilmek istendik!
Erdoğan özeline yapılan saldırılarla önce durdurulmak,
Sonra kutlu yürüyüşümüzden ve hedeflerimizden vazgeçirilerek diz çöktürülmek istendik!

Bu süreçte Erdoğan'ın yol arkadaşı olduğu iddiasında olan ne kadar Ak Parti'li varsa sessizce o süreci izlediler!
Erdoğan, küresel bir saldırının hedefindeyken, Ak Parti'nin etkili ve yetkili makamlarını işgal eden Erdoğan'ın yol arkadaşları(!) ya tribünden ya da masa altlarına gizlenerek süreci izlemeyi tercih ettiler!
Erdoğan girdiği seçimlerde, milletten aldığı destekle tek başına milletin istiklal ve istikbal mücadelesini başlattı. Mücadele devam ederken Ak Parti'li Milletvekili, Ak Partili Bakan, Ak Parti'li Belediye Başkanı, Ak Parti'li İl Başkanı, İlçe Başkanı Erdoğan'ın adını koyduğu İstiklal ve İstikbal mücadelesinde Erdoğan'ın yanında olamadı.
Erdoğan'ın, 17-25 Aralık 2013'te teşebbüs edilen darbenin ertesinde 'Fetullahçı teröristlerin inlerine gireceğini...' ilan ettiği halde, Ak Parti'nin ikinci adamlarının, Milletvekilleri, Bakanları ve teşkilat mensupları Fetullahçılarla ortaklıklarına devam etmeleri, meseleyi Erdoğan'ın meselesiymiş gibi görmeleri, son 5 yıllık süreçte Erdoğan'ı tek başına yürümeye mecbur etti. "Yol arkadaşlarım beni yalnız bıraktı, 15 Temmuz'dan buyana yalnız yürüdüğümü biliyorum...' diye haykırdıkça,
Neden; Ak Parti'li Bakanlar,
Ak Parti'li 317 milletvekili,
Ak Parti'li 600 küsur Belediye Başkanı,
Ak Parti'li 81 İl Başkanı,
Ak Parti'li 900 küsur İlçe Başkanı,
Ak Parti'li bürokrat seslerini yükseltmez; "Reis yalnız değildir, biz yanındayız..." diyerek Erdoğan’la yol arkadaşlıklarını ispat edemediler!
Onlar yalnız bıraksa da, bu millet Erdoğan'ı hiç yalnız bırakmadı!
Son olarak 15 Temmuz'da üzerimize çullanan haydutları ve tetikçi teröristlerini durdurduk,  millet olarak 249 canımızı verdik, bu toprakları vermedik!
Erdoğan o gece niye teşkilat mensuplarını teşkilatlara değilde milletimizi meydanlara davet etti sizce?
15 Temmuz'da Erdoğan'ı yalnız bırakmayan bu millet, 16 Nisan'da da yalnız bırakmadı.
Bu şerefli millet bu topraklar üzerinde gelecek bir yüz yıllık küresel planı 16 Nisan'da tarihin çöplüğüne gömdü!

Küresel merkezler Erdoğan'ı durdurucaklardı,
16 Nisan'da milletimiz küresel merkezleri durdurdu.

Asıl kutlu mücadele şimdi başlıyor!
21 Mayıs'la başlayan yeni süreç bu şerefli milletin 100 yıllık muasır medeniyetin üzerine çıkma iddiasının ispata döneceği, 600 yıllık şerefli tarihiyle yeniden kendisine istikamet çizeceği, Coğrafyanın evlatlarını  yeniden bi sofraya oturtacağı, bu toprakları yeniden adaletin ve merhametin merkezi yapacak yeni bi sürece giriyoruz. Bu açıdan 21 Mayıs kutlu bir sürecin de başlangıcı olacaktır!
Yani 21 Mayıs kongresi, Erdoğan'ın sadece yeniden Genel Başkanlığa gelmesi için yapılan bir kongre olmayacaktır.
15 yıldır Erdoğan'ın gölgesinde siyasette kendilerine bi alan bulmuş,
Lakin 15 yıl boyunca Erdoğan ve kutlu davasını kendisine gündem yapamamış,
Kendi gelecek hesapları için siyasette var olmuş teşkilat Başkan ve mensuplarının da tasfiyesi kongresi olacaktır!

21 Mayıs kongresinden milletimizin beklentisi;
Erdoğan seferberlik ilan ettiği anda, kendisini davası için seferber edecek,
Erdoğan; "Fetö'cülerin inlerine gireceğiz..." dediği anda, Fetö'cü teröristin kim yada kimin yakını olduğuna bakmadan Fetullahçı teröristin inine girebilecek,
Erdoğan günde 3-4 saat uykuyla kıtalar arası kutlu davası için yedi düvele karşı savaşırken Antalya'nın beş yıldızlı otellerinde tatil yapmayacak İl, İlçe teskilat başkan ve mensuplarıyla yeni bir yola gireceği kongre olacaktır!

Değilse;
15 yıldır olduğu gibi gündeminde Yeni Türkiye olmayan,
Erdoğan; "kim olursa olsun Fetö'cülerin köklerini kazıyacağız. .." dediği halde,
Fetullahçı teröristlerle ortaklıklarına devam eden teşkilat mensupları  mevcut siyasi pozisyonlarına devam edecekse,
Erdoğan'ın İstiklal ve istikbal mücadelesi olarak adını koyduğu kurtuluş mücadelesinde yine tek başına kalacaksa,
Erdoğan tarafından ilan edilen 'seferberlik' İl ve İlçe Başkanlarına gündem olmayacaksa,
16 Nisan'da kendi İl ve İlçelerinde sandıktan 'hayır' çıktığı halde, 16 Nisan ertesinde İl ve İlçe Başkanları teşkilat mensuplarıyla Antalya'nın beş yıldızlı otellerinde günlerce tatil yapmaya devam edeceklerse, 21 Mayıs kongresiyle milletimiz sadece sükûtu hayale uğramakla kalmayacak, belki de gelecek umutlarını karanlığa gömecektir!

Beyler!
Bu kutlu mücadele sadece Erdoğan'ın mücadelesi değildir!
Bu mücadele bu insan Milletvekili olsun, şu insan Belediye Başkanı olsun mücadelesi değildir!
Erdoğan'ın verdiği kavga bu toprakların kavgasıdır!
Erdoğan'ın verdiği mücadele bu toprakların mazlumlarının, mağdurlarının, yetimlerinin mücadelesidir!
Bu kavga siyasi bi kavga değildir!
Bu kavga, bu toprakların evlatlarının özgürlük kavgasıdır!
Bu kavga 100 yıldır diz çöktürülmüş mazlum milletlerin diriliş kavgasıdır!
Yol arkadaşı olduklarını iddia edenler Erdoğan'ı yalnız bıraksalar da bu şerefli millet, milleti için 'ölümüne.... ölümüne...' diriliş mücadelesi veren Erdoğan'ı yalnız bırakmayacak!
Erdoğan'ın yol arkadaşları dönse de, bu millet girdiği bu kutlu yoldan asla dönmeyecektir!

15 yıldır Erdoğan'ı yalnız bırakanlar bilsin!
Bu millet Erdoğan'dan, Erdoğan da bu milletin istiklal ve istikbal mücadelesinden vazgeçmeyecektir!

…Ve 21 Mayıs'tan sonra asla yalnız yürümeyecektir biline!...

14 Mayıs 2017

mus@bhy

Hiç yorum yok: