Son 5 yıldır çok
ortaklı bir kuşatma altındayız!
7 Şubat'ta başlayan
saldırı süreci hız kesmeden devam ediyor.
Belkide 90 yılda ilk
defa bu kadar alçak, bu kadar kahpe, bi o kadar kancık bir küresel saldırının
hedefindeyiz!
İçerden kiralık
teröristlerle, dışardan küresel teröristlerle bu toprakların evlatları diz
çöktürülmek, bu vesileyle bu topraklar teslim alınmak isteniyor...
Türkiye'nin NATO da
ortakları,
AB de ortakları,
Stratejik
müttefikleri Erdoğan'ı durdurmak, bu toprakları yeniden parçalamak
istiyorlar...
İçimizden saldıran
kiralık Fetullahçı teröristlerle, kiralık PKK'lı teröristlerle,
Dışardan kiralık
DAEŞ'li teröristlerle bu topraklar işgal edilmek isteniyor. ..
Hakikatte Fetö'cü
teröristlerle, PKK'lı teröristlerle, DAEŞ'li teröristlerle değil,
Tüm kiralık terör
örgütlerinin patronları Londra ile, ABD ile, NATO ile, AB ile savaş
halindeyiz...
Düşmanlarımızı
bilerek pozisyon almak, Millet olarak birliğimizi ve kardeşliğimizi muhafaza
ederek, bizi içerden ve dışardan kuşatma altına almış bu toprakların düşmanlarına
karşı direnmek borcundayız. Fert fert, ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle, köy
köy, ilçe ilçe, il il, bölge bölge direneceğiz!
Alevi - sünni,
Türk - Kürt,
Laik - dindar,
Seküler - şeriatçı
ayrımı yapmadan,
Siyasi
ideolojilerimizi,
Politik
hesaplarımızı terkederek bu toprakları savunma kaleleri inşa etmek zorundayız.
Son 20 günde bu
topraklara Beşiktaş'tan saldıran,
Kayseri'den
saldıran,
Karlov'a saldıran,
Meyhaneye saldıran
asıl düşmanları görmeden sadece kiralık teröriste odaklanırsak, bu topraklar
üzerine oynanan büyük oyunu da ıskalamış oluruz.
Beşiktaş ve Kayseri
saldırısını PKK'ya,
Karlov suikastını
FETÖ'ye,
Meyhane baskınını
DAEŞ'e kiralayan esas patronu göremezsek, körleşiriz, sadece Erdoğan'a sövmekle
meşgul oluruz.
Tüm güçlerini
birleştirip, kiralık terör örgütleriyle üzerimize çullansalar da biz millet
olarak asla iddiamızdan vazgeçmeyeceğiz.
Küresel
teröristlerin bu topraklardaki hesaplarını bozacağız!
Suriye’de bozacağız!
Irak'ta bozacağız!
Mısır'da bozacağız!
Afrika'da, Balkanlar'da,
Kafkaslar'da tüm küresel oyunları bozacağız!
Suriye savaşı
bittiğinde göreceğiz o zaman hangi küresel tezgahı dağıttığımızı!
100 yıldır bu
toprakların evlatlarının kanları ve gözyaşları üzerinden saltanat kuranların,
saltanatlarını başlarına geçireceğiz!
1000 yıl adaletin ve
merhametin merkezi olan bu topraklar, eryüzünün mağdur, masum ve mazlum
milletleri için yeniden umut kapısı, selamet yurdu olacaktır Allah'ın izniyle!
***
2016'nın son
Cumasında Diyanet İşleri Başkanlığının hutbesinde; "Allah'ın lutfettiği
ömrü, Allah'ın rızasına uygun yaşayın... Yılbaşı eğlencelerinde israf olmasın,
adam gibi girin yeni yıla..." demiş, ertesinde elinde silah bir terörist
bir meyhaneye dalmış, 39 kişiyi katledip, çıkıp gitmiş...
Günlerdir terörden
bahseden yok, teröristten bahseden yok, bu toprakların düşmanlarından bahseden
yok!
Neymiş?
Diyanet İşleri
Başkanlığı o son hutbede Yılbaşını eleştirmeseymiş bu katliam da olmayacakmış!
Kılıfa bakar
mısınız?
Teröriste ve
arkasındaki efendilerine tek kelam edemeyenler, Diyanet İşleri Başkanlığı
üzerinden Erdoğan'a sövmekle meşguller!
Ne deseydi Diyanet?
"Allah'ın
verdiği ömrü kafanıza göre tüketin, yeni yıla da girecekseniz kafanıza göre
girin, sair vakitlerdeki haramların tamamı, Yılbaşında helaldir..." mi
deseydi?
Oldu madem;
Reina'yı tarayan
terörist, 30 Aralık Cuma hutbesine kızdı da,
Kasım 2015'te
Paris'in Bataclan tiyatrosuna dalan, 100 Fransızı öldüren terörist hangi
hutbeye kızmıştı?
Daha yakın geçmişte;
20 gün evvel
Beşiktaş'tan saldıran,
10 gün evvel Rus
Elçiyi sırtından vuran,
Ertesinde Kayseri'de
bomba olup patlayan terörist hangi hutbeden etkilenmişti de, alçakça vatan
evlatlarını katlettiler?
Beyler!
Bu topraklar işgal
edilmek isteniyor!
Hala bunu anlamayan
akıl,
Görmeyen göz,
Duymayan kulaklar
var bu memlekette!
Caminin, Cemevinin,
meyhanenin içerisindeki masum insanları katleden,
Alçakça asker-polis
öldüren teröristin hedefinde bu topraklar vardır! Bu toprakların evlatları
vardır!
Siz Cuma hutbesinden
dolayı masumları katleden teröristi haklı göstermek için, hutbeyle terörü
maskelemeye kalkar da, bu milleti birleştirmek için tüm küresel teröristlerin
tek hedefi haline gelen Erdoğan'a saldırmaya devam ederseniz, kaybeden bu
toprakların evlatları olacaktır!
Terörist, Camideki
insana da düşmandır, Cemevindeki insana düşmandır!
Meyhanedeki insana
da düşmandır, Stadda maç izleyen insanımıza da düşmandır!
Küresel teröristler,
bu toprakların alevisine de düşmandır, sünnisine de düşmandır!
Kürdüne de
düşmandır, Türküne de düşmandır!
Laikine de
düşmandır, anti-Laikine de düşmandır!
Küresel teröristler
top yekun bu millete düşmandır!
Biz Çanakkale'de,
Seddül Bahir'de, Gelibolu'da bu toprakları küresel teröristlere vermemek için
aynı toprağın altında nasıl koyun koyun yattıysak,
Bugün de omuz omuza
direneceğiz, bu toprakları, bu toprakların düşmanlarına teslim etmeyeceğiz!
Milletimizin her bir
ferdinin bu küresel saldırıyı boşa çıkarmak için her şeyini ortaya koymaya
mecbur olduğu günleri yaşıyoruz.
Seferberlik sadece
eline silah alıp cepheye koşmak değildir!
Asıl seferberlik;
Düşman hangi
cepheden saldırıyorsa karşısında dimdik durmaktır!
Beşiktaş'a
saldırıyorsa, Beşiktaş'ta,
Camiye saldırıyorsa,
Camide,
Cemevine
saldırıyorsa, Cemevinde,
Meyhaneye
saldırıyorsa, meyhanede...
Ayrışmadan,
birbirimize sövmeden bir olmaktır!
Irkımızı,
Mezhebimizi,
Meşrebimizi,
İdeolojilerimizi
terkederek bu topraklara yapılan küresel saldırıyı püskürteceğiz Allah'ın
izniyle!
Siz hala bu
topraklara düşmanlığınızı ‘yaşam tarzınızla’ kamufle etme çabasında olun.
Siz hala terörü ve
teröristi meşrulaştırma gayretinde olun!
Kiralık terörist
meyhaneye dalmış 39 insanı öldürmüş,
Terörün ve
teröristin asıl hedefi bu topraklar ve bu toprakların evlatları olduğu
gerçeğini maskelemek için; "yapılan eylem yaşam tarzına
saldırıdır!.." yalanını çemkirmeye devam edin!
Meyhaneye saldırı
terör saldırısı değil,
Meyhanedekilerin
yaşam tarzlarına saldırıymış, gibi göstermeye çalışarak neyi maskelemeye
çalışıyorsunuz? Ve böylece kimlere alan açacaksınız?
Bunlara göre;
Kırgız terörist
Kırgızistan'dan İstanbul'a gelip meyhane ye dalıp eğlenen insanların yaşam
tarzına saldırıp gitmiş!...
"Öyleyse bu
milletin evlatları olarak sokaklara çıkalım, Kırgız teröristin, yaşam tarzımıza
saldırmasının hesabını Erdoğan'dan soralım..." diyerek sokakları,
mahalleleri provoke etme çabasında olan bi güruh çemkirmeye devam edenler
bilsinler ki; Kırgız teröristin eline silahı veren, meyhaneye saldırtan büyük
patron, bi de çok istediği bu milletin evlatlarını sokaklara indirirse, ne
yaşam kalacak ne de tarz!...
***
Yaşam tarzınıza
müdahele ediliyor öyle mi?
Başı açık millet
vekillerine hadleri bildirilip milletin meclisinden mi kovuldu?
Başı açık okumak
isteyenlere; "gitsinler Avrupa'da okusunlar..." mı dendi?
Başlarını örtmeleri
için okul kapılarında ikna odaları mı kuruldu?
Okul kapılarında
gözleri yaşlı başı açık kızlarımızı okula sokmamak için nöbetler mi tutuldu?
Okul birincisi başı
açık bir kızımızın birincilik ödülü elinden mi alındı?
Dahası;
Başı açık bi ana,
oğlunun ordu evindeki düğününü nizamiyenin kapısından mı izledi?
Başı açık bi hasta,
hastaneden mi kovuldu?
Sayın
Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi hanım başı açık olduğu için GATA'ya mı alınmadı?
Siz!
Bugün "yaşam
tarzımıza müdahele ediliyor" diye bağıranlar!
İstediğiniz gibi
yaşadınız bu topraklarda!
Hala da istediğiniz
gibi yaşıyorsunuz!
Siz!
Sizden olmayanı,
Sizin gibi
düşünmeyeni adam yerine koymadınız ne sokakta, ne de kamusal alanda...
Siz!
Şapka giymediği için
Atıf'ları,
Başörtüsü sattığı
için Şalcı Bacıları astınız!
İçki içmeyene yobaz,
Sakal bırakana
gerici dediniz!
"Laik olmayan
insan değildir..." diye höykürdünüz yıllarca!
Hangi 'yaşam
tarzından' bahsediyorsunuz?
1937'de Anayasaya
yazdığınız Laiklikle bu milletin tüm dertlerine çare olacaktınız!
Lakin bu millete
zifiri karanlık bi hayat yaşattınız 80 yıl boyunca!
Bakın da geçmişinize
bu milletin yaşam tarzına nasıl müdahele ettiğinizi görün!
Bir gece de milletin
ne giyeceğine, ne yiyeceğine, hangi alfabeyi kullanacağına, nasıl yaşayacağına
karar verenlerin, bugün çıkıpta, "yaşam tarzımıza" müdahele ediliyor
diye zırlaması, milletimizin geleceğine kasteden düşmanların saldırılarını
maskelemeye yetmeyecektir!
80 yıl boyunca bu
milletin yaşam tarzına müdahele edenler kendileri oldukları halde, bugün
"yaşam tarzımıza müdahele ediliyor..." yalanıyla ağlaşanlar!
Hakikatte; 80 yıl
boyunca yaptıkları gibi bu milletin yaşam tarzına müdahele edemedikleri için
zırlıyorlar!
Çok gerilerde kaldı
o günler!
Artık bu şerefli
milletin yaşamına da, tarzına da müdahele edemeyeceksiniz!
Boşuna
zırlamayın!...
5 Ocak 2017
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder