Translate

26 Eylül 2016 Pazartesi

Erdoğan'ı teslim alacaklar dı, Erdoğan'a teslim olacaklar!...



Büyük hedeflere, büyük mücadelelerle ulaşılır.
100 yıl onların dediği oldu bu topraklarda, hedeflerine ulaşan da onlar oldu.
Dünyayı yönetenler 100 yıl evvel bu toprakları parçaladılar ve bu toprakların egemenlik haklarını ellerine geçirdiler.
100 yıl boyunca hep onların dediği oldu.
Kendilerine itiraz edildiği zamanlarda acımasızca saldırdılar.
Osmanlı'dan sonra bu topraklarda kurdukları vesayet saltanatlarına, emperyal tezgahlarına itiraz edenleri darbelerle, siyasi suikastlarla, ellerindeki medyalarından attıkları yalan manşetlerle yok ettiler...
Ekonomik ve siyasi krizlerle,
Terör ve kaos planlarıyla bu milletin ocaklarını söndürdüler, bu millete diz çöktürdüler...
100 yıl boyunca kazanan onlar, kaybeden bu toprakların evlatları oldu...
100 yıl sonra bu toprakların egemenlik hakları yeniden bu toprakların evlatlarının eline geçmesi için Erdoğan'la birlikte milletimiz ayağa kalktı ve kurdukları küresel saltanatları başlarına geçirdi.
7 Şubat'ta istediklerini alamadılar,
100 yıl da belki de ilk defa yenildiler bu topraklarda,
Durmadılar, Gezi'den geldiler üzerimize,
Beceremeyince, 17-25 Aralık'ta emniyet ve yargı unsurlarıyla harekete geçtiler, Erdoğan'ın duruşuyla bu topraklarda ki 2. ve 3. yenilgilerini de almış oldular.
İçerden ve dışardan tüm güçleriyle saldırdılar,
Dışardan ve içerden ortak 'diktatör' manşetlerle,
Algılarla, operasyonlarla 100 yıllık küresel saltanatlarını koruma çabasında oldular.
Beceremedikçe çıldırdılar...
Ne yapsalar olmadı.
Son çare 15 Temmuz'da milletin üzerine kurşun olup, Meclisin üzerine bomba olup yağdılar...
Hesabını yapamadıkları milletimizin yüreklerinde ki iman dı. Bu imandı bu milleti şerefli millet yapan.
Bu şerefli millet 15 Temmuz'da tarihi tekerrür ettirdi, 100 yıl evvel Çanakkale'de verdiği büyük mücadeleyle 'geçilmez' yaptığı bu toprakları, 100 yıl sonra 15 Temmuz'da yeniden 'geçilmez' yaptı.
18 Mart 1915'te Çanakkale'de yenilen küresel haydutlar, 24 Temmuz 1923 Lozan'da bu toprakların evlatlarına diz çöktürdüler, 100 yıllık geleceğini ele geçirdiler. Şimdiler de Erdoğan tarafından ellerinden alınacak toprakların kavgasını veriyorlar. 15 Temmuz'da beceremedikleri darbenin devamını gerçekleştirmek için her cepheden saldırıyorlar. .. 100 yıldır hükmettikleri bu toprakların ellerinden gitmesini kabullenemiyorlar.
100 yıl evvel bu topraklara cetvellerle harita çizenler,
100 yıl sonra Irak'ı üç parçaya bölenler,
Suriye'yi paramparça edenler,
Türkiye'de dedikleri olmadıkça kuduz köpekler gibi kuduruyorlar.
7 Şubat'ta,
Gezi'de,
17-25 Aralık'ta,
15 Temmuz'da Fetö'yle üzerimize saldırıp Erdoğan üzerinden bu toprakları teslim almak isteyenler, alamayınca geçen hafta Newyork'ta Erdoğan'la masaya oturdular. Erdoğan'dan bu toprakları istediler, alamadılar. Ertesinde onlarca küresel operasyona muhatap olmuş, son olarak 15 Temmuz küresel saldırıyı püskürtmüş, hemen akabinde küresel haydutların tetikçisi DAEŞ ve PYD terör örgütlerini Cerablus'tan kovmuş, bu kadar iç ve dış saldırıya rağmen 2016'nın ikinci çeyreğinde %3.8 büyümüş Türkiye'ye Moodys üzerinden puan düşürme oyunuyla ekonomik çökertme operasyonunu deniyorlar. Onlar ekonomik çökertme operasyonuyla meşgulken Ortadoğu - Körfez ülkeleri Türkiye'ye yatırım yapma yarışındaydı.
Ekonominin başında onlar için çalışan birileri olsaydı belki o cepheden gedik açabileceklerdi, lakin Türkiye'de paranın kontrolü yerli insanların elinde, Moodys'le de ekonomik çökertmeyi beceremeyecekler.
Yeniden dışardan, DAEŞ'e karşı mücadele ediyor yalanıyla PYD'ye verilen silahlarla Erdoğan'ı durdurmayı deniyolar. DAEŞ'e karşı kullanılacak dedikleri PYD'nin elindeki silahları henüz Türkiye'ye doğrultmadan, planları Washington-Ankara yolunda bozuldu. Küresel haydutların suç üstü olması telaşıyla bölgedeki stratejik denge de Erdoğan'ın lehine döndü...

Türkiye yeniden kuruluyor,
Ortadoğu da haritalar yeniden çiziliyor. ..
100 yıl evvel coğrafyaya harita çizenler,
100 yıl sonra Erdoğan'ın çizdiği haritaya razı olacaklar...
Ne Erdoğan teslim olacak,
Ne de bu şerefli milleti teslim alabilecekler...

Biz millet olarak 100 yıldır bu hesaplaşmayı bekliyorduk.
100 yıldır bu topraklarda akıttığınız kan ve gözyaşının hesabını soracağız!
PKK'nızla,
DAEŞ'inizle,
Fetö'nüzle bu topraklarda estirdiğiniz terörün hesabını soracağız!
Bu toprakların kaynaklarını sömürmenin,
Kendi küresel saltanatınız için parçaladığınız toprakların,
Aç bıraktığınız insanların,
Yetim bıraktığınız çocukların,
Dul kalan kadınların hesabını vereceksiniz!
100 yıl boyunca diz çöktürdüğünüz bu millet, size ve tetikçilerinize teslim olmayacak, diz çökmeyecektir!..

Dünyanın efendilerine,
Küresel haydutlara,
Tetikçileri PKK'ya, DAEŞ'e, Fetö'ye,
2.dalga için pusuda bekleyenlere buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın lisanıyla haykırıyoruz;
"Başaramayacaksınız!
Milletimizi bölemeyeceksiniz!
Bayrağımızı indiremeyeceksiniz!
Vatanımızı parçalayamayacaksınız!
Devletimizi yıkamayacaksınız!
Ezanlarımızı susturamayacaksınız!
Bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz!
Bu halka boyunduruk vuramayacaksınız!
Bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz!
Ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz!.."

Erdoğan'ı teslim alamayacaksınız,
Erdoğan'a teslim olacaksınız!..

26 Eylül 2016

mus@bhy

25 Eylül 2016 Pazar

Efendiler! ‘Dünya beşten büyüktür!’…


Dünyanın efendileri hep ‘en büyük kendileri’ olduklarından dem vurdular, yeryüzünün mazlumlarının, masumlarının ve mağdurlarının kanları ve canları üzerinde kurdukları sömürü düzenleriyle dünyayı idare ettiklerini iddia ettiler.
Küresel teröristler sömürmek istedikleri bi bölgeye demokrasi(!) götürmekle meşhurdurlar.
Son asırda demokrasi dedikleri şeyle kan ve göz yaşından başka bi şey getirmediler bölge topraklarına.
Bi bölgenin kaynaklarını sömürmek istediklerinde, o bölgeden yükselen kıyamı hep demokrasi(!) yalanıyla bastırdılar.
Sömürmek istedikleri kaynaklara ulaşabilmek için kan döktüler, göz yaşı döktüler.
Son asırda istedikleri her bölgeye girdiler,
Tezgahlarını kurmak için girdikleri her bölgeyi parçaladılar,
İnsanlarına diz çöktürdüler, çökmeyenleri öldürdüler...
Son 60 yılda para için dökmedikleri kan ve göz yaşı, acıtmadıkları can kalmadı…
Demokrasiyi ve insan haklarını dillerinden düşürmezler ama en büyük anti demokratik uygulamaları, en acımacız insan hakları ihlallerini yine kendileri yaparlar.
1. ve 2. dünya savaşlarını yine paranın gücünü ellerine geçirmek için yaptıkları da muhakkaktır.
Onlar için, dökülen kanların, yok edilen hayatların hiçbir önemi yoktur.
Para için devletleri yıkarlar, parçalarlar, gerekirse yok ederler, yerine kendi demokratik(!) anlayışlarına uygun devletler, iktidarlar kurarlar...
Ortadoğu’da var oluş gayeleri sadece bölge kaynaklarının kendi kasalarına doldurulması içindir.
Filistin’de 60 yıldır kolu kanadı kırılan, ocakları söndürülen, kan ve göz yaşıyla karnını doyuran Gazze’linin ödediği bedel asla demokrasi için ödenen bi bedel değildir.
Irak’ı demokratik(!) bi Irak yalanıyla parçalayanlar,
Suriye’de insanlarını yurtlarından kovanlar,
Mısır’da halkın oylarıyla iktidara gelmiş Cumhurbaşkanını, kendi küresel tezgahlarına uymadığı için darbeyle indirenler,
15 Temmuz'da tüm güçleriyle bu topraklara saldıranlar,
Kendi para imparatorluklarını ayakta tutabilmek için insanları öldüren katiller utanmadan, arlanmadan çıkıp insanlığa hala demokrasi nutukları atabiliyorlar.
Demokrasi(!) yalanıyla Coğrafyamızda döktükleri kan ve gözyaşını,
Bölgenin kaynaklarıyla elde ettikleri paranın gücüyle, bölge insanına yaptıkları zulümleri,
Kendi kurdukları Bir-leş-miş Milletler Genel Kurulunda yüzlerine karşı söylendiğinde ise,
Bu günahlarını yüzlerine karşı haykıranları ellerindeki para ve medya gücünü devreye sokarak iktidardan indirmenin hesabını yaparlar.
Son 60 yılda bu topraklarda işledikleri günahları yüzlerine karşı haykıran bu toprakların evlatlarına, dışardan manşetleriyle, içerden işbirlikçileri üzerinden yaptıkları operasyonlarla oluşturdukları ‘algıyla’ bedel ödettirirlerdi.
Erdoğan'a da bu dik duruşun bedelini ödetmek için son 10 yılda ne yaptılarsa olmadı.
Çözüm sürecini sabote etmek adına Oslo’yu sızdırdılar, olmadı…
Çözüm sürecini durdurmak için 7 Şubat’ta Mit’e operasyon yaptılar, olmadı…
Manşetlerinden ‘diktatör’ çığlıkları attılar,
Gezi’den saldırdılar, olmadı…
Gözlerini kararttılar 17-25 Aralık’ta tozu dumana kattılar, olmadı..
15 Temmuz'da Erdoğan'dan kurtulmak,
Millete yeniden diz çöktürmek,
Bu toprakları işgal etmek için Fetö'süyle, PKK'sıyla, DAEŞ'iyle tüm güçlerini birleştirip saldırdılar.
Lakin yine yenildiler,
Attıkları manşetlerle,
Oluşturdukları algılarla milletimizi Erdoğan'ın safından bi milim ayıramadılar...
Son asırda Coğrafyamızda kurulan sömürüye dayalı tezgah dağılmasın,
Paranın efendilerinin bu topraklarda kurdukları saltanat başlarına yıkılmasın,
Ümmetin akan kanı ve gözyaşı dinmesin diyerek oluşturdukları tüm algılar 15 Temmuz'da yerle bir oldu…
Onlar tüm güçleriyle saldırdılar,
Biz Cerablus'a girdik!
Halep'e doğru ilerliyoruz!..
Niye?

Çünkü 'dünya beşten büyüktür!’…


25 Eylül 2016
mus@bhy