Translate

15 Eylül 2015 Salı

ÇÖZÜM SÜRECİNİ KİM DURDURDU?


100 yıldır devam eden Türk ve Kürt kavgasını bitirmek,
100 yıldır akan Türk ve Kürt kanını durdurmak,
Türk ve Kürt ananın 100 yıldır dökülen göz yaşlarını dindirmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Mart 2013’te çözüm süreci başlatıldı.
Başlatılan sürecin sonunda 100 yıl kavga ettirilen bu toprakların Türk ve Kürt evlatları barışmış, birbirlerine sarılmış ve kucaklaşmış olacaktı.
Çözüm süreciyle birlikte devlet tarafından 100 yıl adam yerine konulmayan Kürt vatandaşı adam yerine konulmaya başladı.
Kürtçe TV, Kürtçe yayın, Kürtçe şarkı, Kürtçe türkü bölgede söylenmeye başladı. Kürt vatandaşı 100 yıldır ilk defa Kürt olmanın gururunu yaşadı.
Geçen 2,5 yıllık süreçte bu toprakların Türk ve Kürt evlatları barışacak, birbirlerine sarılacak diye ödleri kopan, Türkün köyüne de, Kürtün köyüne de tabutlar gelmedikçe kuduz köpekler misali kuduran kan ve göz yaşı baronları hep süreci sabote etmenin çabasında oldular. Sürecin mimarı Erdoğan’ı indirebilmek için her yolu denediler.
Süreç henüz ilan edilmeden, Erdoğan’ı çözüm süreciyle girdiği kardeşlik ve barış yolunda durdurmak için 7 Şubat’ta Mit operasyonunu yaptılar,
Gezi saldırısıyla Erdoğan’ı indirmeyi denediler,
17-25 Aralık’ta teşebbüs edilen darbeyle, hem Erdoğan’ı indirecek, hem süreci durduracak ve hem de sürecin mimarı Erdoğan’ın koluna kelepçe takacaklardı.
30 Mart’ta CHP’li olanlar,
10 Ağustos’ta bi sofraya oturdular Ekmeleddin’ci oldular,
7 Haziran’da HDP’li olup,
1 Kasım öncesi bugünlerde tamamı da PKK’lı oldular…

Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Haziran öncesinde 400 milletvekili istediğinde, küresel ve paralel kirli ittifak aynı mevziden saldırdılar.
Erdoğan 400 milletvekili istedi diye 7 Haziran öncesi ve sonrası tüm kampanyalarını, tüm mesailerini Erdoğan düşmanlığı üzerine inşa eden Küresel, Paralel, beyaz Türk, beyaz Kürtler, PKK'nın arkasına gizlenerek saldırdılar.
Onlar için ölen Türk'ün de, ölen Kürdün de nokta kadar kıymeti yoktur.

Bedenini de altına koyarak Türk-Kürt kucaklaşmasını gerçekleştirmek için başlatılan çözüm sürecini Erdoğan'ın 400 milletvekili alamadığı için durdurduğu yalanını söylediler...

2 ayda verilen 100 şehidin, uykuda şehit edilen Polislerin katilleri PKK'yı masum gösterebilmek ve PKK'nın terörünü gizleyebilmek için koro halinde Erdoğan'a saldırdılar.

400 milletvekili üzerinden saldırdılar,
Kandil'e yapılan operasyonlar üzerinden saldırdılar,
Sözde öz yönetim ilan ettikleri bölgelerde kıstırılan teröristleri kurtarabilmek için saldırdılar,
Lakin HDP'nin sırtını PKK'ya yasladığını,
PKK'nın da sırtını Almanya'nın Merkel'ine, İngiltere'nin Londra'sına dayadığını söyleyemediler.

7 Haziran'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arzusu 400 milletvekili verilmiş olsaydı eğer, ne HDP sırtını PKK'ya yaslayabilecekti, ne de Almanya'nın Merkel'i PKK'sına sahip çıkabilecekti.

Bu gerçeği bildiklerinden hem küresel, paralel, doğan medyadan ateş ettiler,
Hem de CHP'nin Sezgin Tanrıkulu, MHP'nin Oktay Vural'ı, HDP'nin Demirtaş'ı aynı mevziden saldırdı.

Bakın ve görün!
Çözüm sürecini kim durdurmuş, bu toprakları kim, kime satmış!?
Erdoğan'ın arzusu 400 vekil verilseymiş, ne olacakmış!

-Kandil'in Karayılan'ı, Çözüm süreci başladıktan bugüne kadar, Erdoğan'ın kendilerine arzu ettikleri hiç bir şeyi vermediğini ve kendilerini kandırdığını, bundan dolayı 7 Haziran ertesinde çözüm sürecini bitirdiklerini söylemesine rağmen,

-Yine Kandil'in Cemil Bayık'ı, Erdoğan'ın PKK'yı tasfiye etmek ve bitirmek için çözüm sürecini başlattığını, bunu anladıkları anda çözüm sürecini bitirdiklerini söylemesine rağmen,

-Kandil'in Duran Kalkan'ı Erdoğan, çözüm süreciyle PKK'yı dikkate almadığından, gönderdikleri 80 milletvekili yok sayıldığından, HDP ile koalisyon için bile görüşülmediğinden dolayı çözüm sürecini bitirdiklerini söylemesine rağmen,
İçerdeki ve dışardaki bu toprakların düşmanları hep bir ağızdan Erdoğan'a saldırdılar.

Kandil'in Duran Kalkan'ı; "Erdoğan'ın arzusu 400 vekil verilseydi, PKK'yı bitirecekti..." derken,
MHP'nin Oktay Vural'ı, "Erdoğan'ın arzusu 400 vekil verilmediği için Erdoğan'ın savaş başlattığını, 400 vekil verilmediği için PKK'ya özerklik verdiğini..." söyleyebildi.

Kandil'in Mustafa Karasu'su, Kandil'e yapılan operasyonlardan ve iç savaş provası için başlattıkları sözde öz yönetim ayaklanmasına yapılan Cizre operasyonlarından dolayı, Erdoğan'ın yargılanacağını söylerken,
MHP'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yargılanması için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunması, bu toprakları kimin kimlere sattığını da ispat etmeye yeter!

Bu toprakları küresellere satanlar, Paralel P.İ.Ç'lerdir!
Bu toprakları satanlar, Aydın Doğan'dır!
Bu toprakları satanlar, beyaz Türkler'dir!
Bu toprakları satanlar, beyaz Kürtler'dir!
Bu toprakları satanlar, HDP'yi tek çare görenlerdir!
Bu toprakları satanlar, yine, yeniden HDP'ye oy verecek olanlardır!
Ve bu toprakları satanlar "iyi salladık ha!..." diyerek tebrikleşenlerdir!

Bu kadar ihanet ve hain bi arada, koro halinde Erdoğan'a saldırırken,
"Biz Kürt kardeşlerimize gönlümüzü açtık ama teröristlere bomba olup yağıyoruz!.." diye haykıran Erdoğan'a "çözüm sürecini durdurdu, 400 vekil alamadığı için savaş başlattı, Kürtleri bombalıyor" demek, gafletten de öte ihanetten başka bi şey değildir...

1 Kasım'a gidiyoruz!
İçerden ve dışardan küresel ve kirli ittifak her haltı yiyecekler!
Lakin, 7 Haziran sonrası bu topraklarda yaşananlar tüm hainleri ve işbirlikçileri de açığa çıkardı.
Milletimizin son 3 ay da yaşananlardan büyük dersler çıkardığı muhakkaktır.
Siz istemeseniz de, bu şerefli millet Erdoğan'ın arzusu 400 olmasa da, 330 ve üzeri vekili Meclise gönderecek,
Bu vesileyle tüm küresel planlar,
Tüm hain ve ihanet operasyonları da tarihin çöplüğüne atılacaktır!
        
Göreceğiz!
Bu milletin dediği mi olacak?
Yoksa, küresel efendilerin sözcüsü Demirtaş'ların dediği mi olacak!

Türk ve Kürt bu toprakların evlatları 100 yıl sonra yeniden birbirine sarılacak, yeniden aynı sofraya oturacak ve yeniden kardeş olacak Allah’ın izniyle!...

Demem o ki;
Bu şerefli millet Erdoğan'ı Başkan yapacak!
Başkan yapacak!
Başkan yapacak!

Efendileriniz istemese de!...

15 Eylül 2015
mus@bhy

Hiç yorum yok: