24 Aralık 1995'te yapılan Genel Seçimlerde,
Refah Partisi %21,38 oy, 158 Milletvekili,
ANAP %19,65 oy, 132 Milletvekili,
DYP %19,38 oy, 135 Milletvekili,
DSP %14,61 oy, 76 Milletvekili,
CHP %10,04 oy, 49 Milletvekili,
MHP %8,18 oy, 0 (sıfır) Milletvekili,
HADEP %4,17 oy, 0 (sıfır) Milletvekili
çıkarmıştı...
Dönemin Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel Hükümeti kurma görevini %21,38 oyla seçimden 1.çıkmış Refah
Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan yerine, seçimden 2.çıkmış ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'a vermiş, Mesut Yılmaz Başbakanlığında DYP ile Ecevit
(çekimser) destekli ANAYOL hükümeti kurulmuştu.
ANAYOL hükümeti 6 ay
süreyle görevde kalmış, Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesine yaptığı müracaatla
ANAYOL hükümetine Ecevit'in verdiği çekimser destek iptal edilmiş, ANAYOL
hükümeti düşürülmüştü.
Akabinde
Cumhurbaşkanı Demirel, seçimin 1.partisi Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan'a
görevi vermek zorunda kaldı.
30 Haziran 1996'da
Erbakan Başbakanlığında, Tansu Çiller yardımcılığında REFAH-YOL hükümeti
kuruldu.
REFAH-YOL hükümeti 4
Temmuz 1996'da Memur, İşçi ve çiftçiye %50 zam vererek işe başladı, 6 aylık
süreyle alınan ekonomik tedbirler, havuz hesabıyla kesilen hortumlar, yapılan
yatırımlar, hedeflenen denk bütçe, başta Süleyman Demirel olmak üzere
asker-sivil üniformalı statükocuları, üniformasız beşli çeteleri, asker “tak”
diye emir verdiğinde, verilen emri “şak” diye yerine getiren kartel ve hortumcu
medyayı çılgına çevirmeye yetmişti.
Vizyona sokulan
Fadime Şahin – Müslüm Gündüz filmleriyle,
Askerin emriyle
atılan manşetlerle Refah – Yol hükümeti düşürüldü.
Akabinde Refah – Yol
hükümetinin yıkılmasının mimarı dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’in üstün
gayretleriyle bir gecede DYP içerisinden 45 milletvekilinin istifa
ettirilmesiyle Hüsamettin Cindoruk liderliğinde Demokrat Türkiye Partisi DTP
kurduruldu.
Refah – Yol hükümetinin
Başbakanı Erbakan, 18 Haziran 1997’de dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e, yeni
kurulacak hükümete desteğini imza altına almış 282 milletvekilinin deklarasyonuyla
birlikte istifasını sundu.
Demirel, Refah – Yol
hükümetini yıktıktan sonra, önüne gelmiş 282 milletvekilinin imzasını yok
sayarak; “Anayasa gereği, istediğim milletvekiline hükümeti kurma görevi
veririm…” diyerek 20 Haziran 1997’de Anap Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ı yeniden
hükümeti kurmakla görevlendirdi. Mesut Yılmaz, yanına Cindoruk’un DTP’sini,
Ecevit’in DSP’sini alarak, dışardan CHP destekli azınlık hükümeti Anasol – D hükümetini
kurdu. İlk icraat olarak 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimi meclisten
geçirerek, İmam-Hatip Liselerinin orta kısmını kapattı.
Mafya-çete-siyaset
üçgeninde patlayan skandallarla, Mesut Yılmaz - Korkmaz Yiğit – Alaattin Çakıcı
arasında geçen TürkBank pazarlıklarının kasetlerle ortaya dökülmesiyle, 1,5 yıl
iş başında kalan Anasol – D hükümeti CHP’nin desteğini çekmesi ve ardından
verdiği gensoruyla düşürüldü.
Anasol – D hükümeti
de yıkıldıktan sonra 28 Şubat darbesinin lideri, “276’yı bulan Hükümet kurma
görevini alır…” diyen Demirel, bu defa hükümeti kurma görevini, mecliste gurubu
bulunmayan, siyasi bi tabanı, siyasi bi karşılığı, siyasi bi geçmişi olmayan,
tek başına Yalım Erez’e hükümeti kurma görevi verdi.
Demirel’in bu planı, DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller, son dakikada erken seçim şartıyla Ecevit’in kuracağı azınlık hükümetine
destek vereceğini açıklamasıyla bozuldu. Bu vesileyle hem Demirel’in planı
başına geçmiş oldu, hem de Çiller’in Ecevit’e destek açıklaması yaptığı vakitte Başbakanlık
hevesiyle cebinde bakanlar kurulu listesiyle köşke çıkmış Yalım Erez’in de
hevesi kursağında kalmıştı.
O günden bugüne,
Yalım Erez’i siyasette gören-duyan olmadı, olmayacak!
Zira Yalım Erez, o
gün itibariyle siyasi hevesleriyle, siyasi hayalleriyle tarihin siyaset
çöplüğüne gömülmüştü…
Dönemin Cumhurbaşkanı
Demirel’i 20 yıl sonra bugün hatırlayanlar, 28 Şubat darbesinin lideri olarak, demokrasiyle
yatıp – kalktığı halde, Refah –Yolun yıkılışında, Anasol – D’nin kuruluşunda,
DYP’nin bölünmesinde üstlendiği rolleriyle, askeri vesayetin emir eri, sivil statükonun kölesi
olarak hatırlamıştır…
28 Şubat darbesinin
mimarı dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’i o gün destekleyenler ve alkışlayanlar,
7 Haziran seçimlerinden
sonra ortaya çıkan neticeyle 70 günde yapılan koalisyon görüşmelerinde
hükümetin kurulamamış olmasını Erdoğan’ı sebep gösterenler,
Ak Parti üzerinde
Erdoğan vesayeti olduğu yalanını üfleyenler,
Milletin %52 oyuyla
seçilmiş Recep Tayyip Erdoğan’a saldıranlar,
Dönsünler de 20 yıl
evvel alkışladıkları ve destekledikleri dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e
baksınlar.
Söveceklerse; 1995
seçimlerinden 1.çıkmış Refah Partisinin Genel Başkanı Necmettin Erbakan yerine,
Hükümet kurma çoğunluğu olmayan Mesut Yılmaz’a hükümet kurma görevi veren
Demirel’e sövsünler!
Söveceklerse; Refah –
Yol’un yıkılışının mimarı dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e sövsünler!
Söveceklerse; Anasol
– D’yi kurdurabilmek için DYP’yi parçalayıp, DTP’yi kurduran dönemin
Cumhurbaşkanı Demirel’e sövsünler!
Söveceklerse;
Mecliste, tek başına siyaset yapan Yalım Erez’e hükümet kurma görevi veren
dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e sövsünler!
Söveceklerse; 28
Şubat darbesinde aktif rol alan asker-sivil, üniformalı-üniformasız çetelere
sövsünler…
Askeri vesayetin
emir eri, sivil çetenin kölesi Demirel’den 20 yıl sonra, seçilmiş Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ı vesayetçi gibi gösteremeyeceksiniz.
Eski Türkiye tüm
vesayetleriyle, tüm çeteleriyle tarihe terkedildi.
Yeni Türkiye’de, asker
- sivil, üniformalı - üniformasız çetelerin gül hatırı için hükümet kurulmuyor,
kurulmayacak!
Artık bundan böyle
bu topraklarda darbeciler istedi diye seçimler yapılmıyor, yapılmayacak!…
Ve bu milletin
başında, kendi iradesiyle seçtiği Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu sürece, bu
milletin idaresi Eski Türkiye siyaset ve siyasetçilerine teslim edilmeyecektir.
Ya Yeni Türkiye’nin
inşası için elinizi, gövdenizi taşın altına koyacaksınız,
Ya da “her şeye
karşı olacaksınız” ve Yalım Erez misali, tarihin siyasi çöplüğüne gömüleceksiniz.
19 Ağustos 2015
mus@bhy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder