Translate

19 Ağustos 2015 Çarşamba

20 yıl öncesinden bi derkenar…


24 Aralık 1995'te yapılan Genel Seçimlerde,
Refah Partisi %21,38 oy, 158 Milletvekili,
ANAP %19,65 oy, 132 Milletvekili,
DYP %19,38 oy, 135 Milletvekili,
DSP %14,61 oy, 76 Milletvekili,
CHP %10,04 oy, 49 Milletvekili,
MHP %8,18 oy, 0 (sıfır) Milletvekili,
HADEP %4,17 oy, 0 (sıfır) Milletvekili çıkarmıştı...

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Hükümeti kurma görevini %21,38 oyla seçimden 1.çıkmış Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan yerine, seçimden 2.çıkmış ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a vermiş, Mesut Yılmaz Başbakanlığında DYP ile Ecevit (çekimser) destekli ANAYOL hükümeti kurulmuştu.
ANAYOL hükümeti 6 ay süreyle görevde kalmış, Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesine yaptığı müracaatla ANAYOL hükümetine Ecevit'in verdiği çekimser destek iptal edilmiş, ANAYOL hükümeti düşürülmüştü.
Akabinde Cumhurbaşkanı Demirel, seçimin 1.partisi Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan'a görevi vermek zorunda kaldı.
30 Haziran 1996'da Erbakan Başbakanlığında, Tansu Çiller yardımcılığında REFAH-YOL hükümeti kuruldu.
REFAH-YOL hükümeti 4 Temmuz 1996'da Memur, İşçi ve çiftçiye %50 zam vererek işe başladı, 6 aylık süreyle alınan ekonomik tedbirler, havuz hesabıyla kesilen hortumlar, yapılan yatırımlar, hedeflenen denk bütçe, başta Süleyman Demirel olmak üzere asker-sivil üniformalı statükocuları, üniformasız beşli çeteleri, asker “tak” diye emir verdiğinde, verilen emri “şak” diye yerine getiren kartel ve hortumcu medyayı çılgına çevirmeye yetmişti.
Vizyona sokulan Fadime Şahin – Müslüm Gündüz filmleriyle,
Askerin emriyle atılan manşetlerle Refah – Yol hükümeti düşürüldü.
Akabinde Refah – Yol hükümetinin yıkılmasının mimarı dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’in üstün gayretleriyle bir gecede DYP içerisinden 45 milletvekilinin istifa ettirilmesiyle Hüsamettin Cindoruk liderliğinde Demokrat Türkiye Partisi DTP kurduruldu.
Refah – Yol hükümetinin Başbakanı Erbakan, 18 Haziran 1997’de dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e, yeni kurulacak hükümete desteğini imza altına almış 282 milletvekilinin deklarasyonuyla birlikte istifasını sundu.
Demirel, Refah – Yol hükümetini yıktıktan sonra, önüne gelmiş 282 milletvekilinin imzasını yok sayarak; “Anayasa gereği, istediğim milletvekiline hükümeti kurma görevi veririm…” diyerek 20 Haziran 1997’de Anap Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ı yeniden hükümeti kurmakla görevlendirdi. Mesut Yılmaz, yanına Cindoruk’un DTP’sini, Ecevit’in DSP’sini alarak, dışardan CHP destekli azınlık hükümeti Anasol – D hükümetini kurdu. İlk icraat olarak 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimi meclisten geçirerek, İmam-Hatip Liselerinin orta kısmını kapattı.
Mafya-çete-siyaset üçgeninde patlayan skandallarla, Mesut Yılmaz - Korkmaz Yiğit – Alaattin Çakıcı arasında geçen TürkBank pazarlıklarının kasetlerle ortaya dökülmesiyle, 1,5 yıl iş başında kalan Anasol – D hükümeti CHP’nin desteğini çekmesi ve ardından verdiği gensoruyla düşürüldü.
Anasol – D hükümeti de yıkıldıktan sonra 28 Şubat darbesinin lideri, “276’yı bulan Hükümet kurma görevini alır…” diyen Demirel, bu defa hükümeti kurma görevini, mecliste gurubu bulunmayan, siyasi bi tabanı, siyasi bi karşılığı, siyasi bi geçmişi olmayan, tek başına Yalım Erez’e hükümeti kurma görevi verdi.
      Demirel’in bu planı, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, son dakikada erken seçim şartıyla Ecevit’in kuracağı azınlık hükümetine destek vereceğini açıklamasıyla bozuldu. Bu vesileyle hem Demirel’in planı başına geçmiş oldu, hem de Çiller’in Ecevit’e destek açıklaması yaptığı vakitte Başbakanlık hevesiyle cebinde bakanlar kurulu listesiyle köşke çıkmış Yalım Erez’in de hevesi kursağında kalmıştı.
O günden bugüne, Yalım Erez’i siyasette gören-duyan olmadı, olmayacak!
Zira Yalım Erez, o gün itibariyle siyasi hevesleriyle, siyasi hayalleriyle tarihin siyaset çöplüğüne gömülmüştü…
Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’i 20 yıl sonra bugün hatırlayanlar, 28 Şubat darbesinin lideri olarak, demokrasiyle yatıp – kalktığı halde, Refah –Yolun yıkılışında, Anasol – D’nin kuruluşunda, DYP’nin bölünmesinde üstlendiği rolleriyle, askeri  vesayetin emir eri, sivil statükonun kölesi olarak hatırlamıştır…
28 Şubat darbesinin mimarı dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’i o gün destekleyenler ve alkışlayanlar,
7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan neticeyle 70 günde yapılan koalisyon görüşmelerinde hükümetin kurulamamış olmasını Erdoğan’ı sebep gösterenler,
Ak Parti üzerinde Erdoğan vesayeti olduğu yalanını üfleyenler,
Milletin %52 oyuyla seçilmiş Recep Tayyip Erdoğan’a saldıranlar,
Dönsünler de 20 yıl evvel alkışladıkları ve destekledikleri dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e baksınlar.
Söveceklerse; 1995 seçimlerinden 1.çıkmış Refah Partisinin Genel Başkanı Necmettin Erbakan yerine, Hükümet kurma çoğunluğu olmayan Mesut Yılmaz’a hükümet kurma görevi veren Demirel’e sövsünler!
Söveceklerse; Refah – Yol’un yıkılışının mimarı dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e sövsünler!
Söveceklerse; Anasol – D’yi kurdurabilmek için DYP’yi parçalayıp, DTP’yi kurduran dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e sövsünler!
Söveceklerse; Mecliste, tek başına siyaset yapan Yalım Erez’e hükümet kurma görevi veren dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e sövsünler!
Söveceklerse; 28 Şubat darbesinde aktif rol alan asker-sivil, üniformalı-üniformasız çetelere sövsünler…
Askeri vesayetin emir eri, sivil çetenin kölesi Demirel’den 20 yıl sonra, seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı vesayetçi gibi gösteremeyeceksiniz.
Eski Türkiye tüm vesayetleriyle, tüm çeteleriyle tarihe terkedildi.
Yeni Türkiye’de, asker - sivil, üniformalı - üniformasız çetelerin gül hatırı için hükümet kurulmuyor, kurulmayacak!
Artık bundan böyle bu topraklarda darbeciler istedi diye seçimler yapılmıyor, yapılmayacak!…
Ve bu milletin başında, kendi iradesiyle seçtiği Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu sürece, bu milletin idaresi Eski Türkiye siyaset ve siyasetçilerine teslim edilmeyecektir.
Ya Yeni Türkiye’nin inşası için elinizi, gövdenizi taşın altına koyacaksınız,
Ya da “her şeye karşı olacaksınız” ve Yalım Erez misali, tarihin siyasi çöplüğüne gömüleceksiniz.

19 Ağustos 2015

mus@bhy

Hiç yorum yok: