“Teşkilatlarımızda
yorgunluk belirtisi var, yorulanları daha taze güçlerle değiştireceğiz! Adeta
bir metal eskimesi görüyorum. Şimdi hedefimiz bu yıl sonuna kadar
teşkilatlarımızda ciddi bir yenilenmeyi sağlayacağız!...” Başkan Erdoğan - 21
Mayıs 2017 Genel Kongre
"Milletimizin
sandıkta partimize verdiği mesajı aldık. Önümüzdeki dönem milletimizin
karşısına tüm bu eksikliklerimizi tamamlayarak çıkacağımızdan emin olun!
Biz Ak Parti'yi milletimizle kurduk,
milletimizle bugünlere geldik.
Bugünden sonra da gözümüz ve kulağımız
milletimizde olacak!.." Başkan Erdoğan - 24 Haziran 2018 Balkon konuşması.
"Kendimizde
eksiklik varsa bunu düzeltmek boynumuzun borcudur, Bu eksikliği milletimizde
arayamayız. Yarından itibaren eksikliklerimiz tespit ve telafi etmenin çalışmalarına
başlıyoruz!..." Başkan Erdoğan - 31 Mart 2019 Balkon konuşması
"Bizim siyaset
anlayışımızda millete küsmek, milleti suçlamak asla ve asla yoktur. Tam tersine
gerek 31 Mart'ta gerek 23 Haziran'da kendimizi niçin anlatamadığımızın
muhasebesini yapacağız. Bu değerlendirmenin sonucuna göre de atmamız gereken
adımları hayata geçireceğiz.
Milletimizin verdiği mesajları görmezden
gelerek kulağımızın üstüne yatma durumda değiliz..." Başkan Erdoğan - 25
Haziran TBMM Ak Parti Grup Konuşması
Soru şu;
16 Nisan
referandumuyla başlayan yeni süreçte siyasetin ve bürokrasinin Fetö'ye bulaşmış
kriptoları tasfiye edilmiş olsaydı,
21 Mayıs 2017
kongresiyle vaat edilen teşkilatlar ve bürokraside yenilenme, teşkilatlardaki
metal yorgunların tasfiyesi gerçekleşmiş olsaydı,
24 Haziran'da sandıkta verilen mesajla
eksikliklerin tespiti ve mesajın gereği yapılmış olsaydı,
16 Nisan'dan bugüne
tespit edilen arızalar giderilmiş olsaydı,
31 Mart'ta Ankara ve
İstanbul kaybedilir miydi?
Reis o gece balkona
yalnız çıkar mıydı?
CHP'nin adayı
İstanbul'a Başkan olur muydu?
***
Her türlü
stratejisini,
Her türlü planını,
Her türlü projesini
Erdoğan'ı indirmek üzerine inşa etmiş küresel ve ulusal ittifak 24 Haziran
genel,
31 Mart yerel,
23 Haziran İstanbul
seçimleriyle kendilerince netice aldılar!...
Son genel ve yerel
seçimlerde muhalefet adaylarına verilen oylar, adayların millete vaat ettikleri
projelere değil,
Sadece Erdoğan'a olan
öfkeden dolayı verilmiş oylardır!
Öfkenin oluşmasına
vesile ne Erdoğan'ın şahsıdır, ne de 17 yıllık iktidarıdır!
Milletimizin Erdoğan'a
olan öfkesine sebep;
Ak Parti'nin üzerine
çökmüş siyaset ve bürokrasideki haramzadelerdir!
Vatandaşı adam yerine
koymayan liyakatsız, ehliyetsiz, beceriksiz siyasetçiler ve bürokratlardır!
Erdoğan'cı gözüküp,
Erdoğan sonrası için mevcut pozisyonunda saklanmış kriptolardır!
Mehmet
Özhasekiler'dir!
Hayati Yazıcılar'dır!
Bülent Arınç'lar'dır!
Abdulkadir
Aksu'lar'dır!
Ali İhsan
Yavuz'lar!dır!...
Genel Merkez ve
Külliye’yi babalarının çiftliği sayan danışmanlardır!
Vatandaşın Erdoğan'a
öfkesine sebep;
Vatandaşta nokta kadar
karşılığı olmayan,
Siyasetin ve
bürokrasinin her yerinde olan AKP'lilerdir!
Bunlar tasfiye
edilmeden,
Erdoğan'ın Genel
Merkez ve Külliyeden itibaren yakın çevresi tepeden tırnağına kadar yeniden
formatlanmazsa,
Büyük hedeflerden
bahsetmek,
2023'e selametle
ulaşmak hayal olacaktır!
Unutmayın!
İstanbul'un Belediye
Başkanı Erdoğan'ın çevresine olan öfkenin neticesinde %54 oy aldı,
Verilen oylar
ödünçtür!
Verilen oylar ne
Binali beyin başarısızlığından,
Ne de İmamoğlu'nun
başarısından dolayı verilen oylar değildir!
Sadece Erdoğan'ın
çevresindeki asalak ve haramzadelerden kurtulmak için verilmiş oylardır!
Yani demem o ki;
Bu asalak,
Bu haramzade,
Bu hesabilerden sadece
Erdoğan değil,
Sadece Ak Parti değil,
Ülkenin de bu
kibirden,
Bu züppelerden
kurtulması elzemdir!
***
"Ben Osman
Öcalan'ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum..." Başkan Erdoğan
Muhterem Başkanım;
23 Haziran arefesinde
terörist başı Apo'nun mektubuyla,
74 vatan evladının
katili olarak devletin arayıp bulamadığı Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılmasıyla
sabote edilen İstanbul seçimlerinin ertesinde,
Osman Öcalan'ın
arandığını bilmediğinizi ifade etmeniz,
Biz de sözü de bitirdi
kelamı da...
İç kabineniz sayılan
danışman kadronuzda o kadar çok lüzumsuz, gereksiz, boş adam varken Osman
Öcalan'ın arandığının zat-ı alinizden saklanması normaldir!
Bu olay danışman
kadronuzun ilk operasyonu değil zat-ı alinize...
Muhterem Başkanım!
Daha evvelce
milletimizin 16 Nisan'da, 24 Haziran'da, 31 Mart'ta defalarca verdiği mesajları
hep yanlış okuyan, hep yanlış dersler çıkaran danışman kadronuzdan!
31 Mart'ta Fetö
bulaşıkları adayları,
Mehmet Özhaseki'leri,
Necdet Takva'ları,
Mehmet Çakın'ları
Yusuf Ziya
Öztabak'ları pazarlayan danışman kadronuzdan!
Yetmedi;
23 Haziran arefesinde,
Dağdaki teröriste de,
İstanbul'daki teröristte de nokta kadar etkisi ve gücü olmayan terörist başı
Apo'nun mektubundan algı oluşturan danışman kadronuzdan!
16 Nisan'dan bugüne
kadar milletin defalarca verdiği tüm mesajları yanlış okuyan,
O mesajlardan defalarca
yanlış dersler çıkaran danışman kadronuzdan milletimiz bıktı artık!
Diplomaları büyük
olabilir belki,
Lakin milletin verdiği
mesajları doğru okuyacak kapasiteleri hiç olmadı bugüne dek!..
Muhterem Başkanım,
Osman Öcalan'ın
arandığı bilgisini kimler sakladı sizden?
Ve kimler TRT'ye
pazarladı?
Ve hatta kimler;
Apo'nun mektubuyla,
Osman Öcalan'ın
röportajıyla MHP'nin İstanbul seçmenini CHP'nin adayına kanalize etmek
suretiyle, kimler İstanbul seçimlerini sabote etti?
Bu soruların cevabı verilmeden,
Teşiklatların, Külliye'nin ve bürokrasinin kılcallardaki Fetö bulaşıkları bertaraf edilmeden,
Seçim geceleri balkondan vaat edilen değişimler gerçekleşmeden Erdoğan'a olan öfke bitmeyecek, yeni Türkiye'nin ilanı hayalden öteye geçmeyecektir!
Mesaj net!
Erdoğan'ın gölgesinde İkbal hesabında olanlar gidecek,
Erdoğan'ın İstiklal ve istikbal mücadelesine omuz verecek hasbiler gelecek!
Hemen!
27 Haziran 2019
mus@bhy