Son 5 yılda belkide
100 yıl içerisine sığdırılabilecek operasyonlara muhatap olduk millet olarak...
Son 5 yılda;
Öfkeli
operasyonlarla,
Çok uluslu saldırı
dalgalarıyla,
Fetö, PKK ve DAEŞ
ile oluşturulan terör koalisyonlarıyla,
İçerden ve dışardan
vurulmak istendik!
100 yıl olduğu gibi
Anadoluya hapsedilmek istendik!
Erdoğan özelinden
yapılan saldırılarla önce durdurulmak,
Sonra kutlu
yürüyüşten ve hedeflerimizden vazgeçirilerek diz çöktürülmek istendik!
7 Şubat Mit
operasyonu,
Gezi saldırısı,
Gezi saldırısı,
17-25 Aralık darbe
teşebbüsü,
Mit tırları
operasyonları, Erdoğan üzerinden Türkiye'yi ve büyük yürüyüşü durdurma ve büyük
hedeflerden vazgeçirme operasyonlarıydı.
Attıkları adımların,
yaptıkları saldırıların hedefinde sadece Erdoğan vardı.
10 Ağustos 2014'e
kadar geçen süreçte Ak Parti'yi Erdoğan'dan koparabilmenin çabasında oldular.
Yani 7 Şubat Mit
operasyonu, Gezi saldırısı,17-25 Aralık darbe teşebbüsü, Mit tırlarının
durdurulması, Erdoğan'sız Ak Parti projesinin hayata geçirilmesi için yapılmış
saldırılardı.
Hatırlayın o
günleri;
7 Şubat'ın, Gezi'nin
ve 17-25 Aralık'ın hedeflerinin tam ortasında Erdoğan vardı. Saldıran
çevrelerin ortak hedefinde Ak Parti değil, Erdoğan vardı. Mesela içerden ve
dışardan attıkları manşetlerde "Hırsız Ak Parti..." manşeti
göremediniz, lakin o günler de hemen hergün; "Hırsız Erdoğan..."
manşetleriyle uyanıyordu milletimiz. Algı tam gaz devam ediyordu...
Bu süreçte,
Erdoğan'ın yol arkadaşı olduğu iddiasında bulunan ne kadar Ak Parti'li varsa
sessizce süreci izlediler!
Erdoğan, küresel bir
saldırının hedefindeyken,
Ak Parti'nin etkili
ve yetkili makamlarını işgal eden Erdoğan'ın yol arkadaşları(!) ya tribünden ya
da masa altlarına gizlenerek süreci izlemeyi tercih ettiler! Erdoğan girdiği
seçimlerde, milletten aldığı destekle tek başına milletin istiklal ve istikbal
mücadelesini başlattı.
Mücadele devam
ederken, belki de 100 yılda yapılan operasyonların tamamı son 5 yılda bu
topraklarda yapılırken Ak Parti'li Milletvekili, Ak Partili Bakan, Ak Parti'li
Belediye Başkanı, Ak Parti'li İl Başkanı, İlçe Başkanı Erdoğan'ın adını koyduğu
İstiklal ve İstikbal mücadelesinde Erdoğan'ın yanında olmadı.
Erdoğan'ın, 17-25
Aralık 2013'te teşebbüs edilen darbenin ertesinde 'Fetullahçı teröristlerin
inlerine gireceğini...' ilan ettiği halde, Ak Parti'nin ikinci adamlarının,
Milletvekillerinin, Bakanların ve teşkilat mensupları Fetullahçılarla
ortaklıklarına devam etmeleri, meseleyi Erdoğan'ın meselesiymiş gibi görmeleri,
son 5 yıllık süreçte Erdoğan'ı tek başına yürümeye mecbur etti.
Bu topraklarda
hesabı olan Küresel haydutlar, böylece 7 Şubat'la başlattıkları Erdoğan'sız Ak
Parti projesinde başarılı oldular.
Erdoğan, 10 Ağustos
2014 itibariyle siyasi yol arkadaş(!)larıyla değil milletiyle kutlu yürüyüşe
devam etti. Kendilerince Erdoğan'sız Ak Parti'yi başarmış olan küresel
haydutlar, 10 Ağustos itibariyle Erdoğan'sız Türkiye projesi için düğmeye
bastılar.
Çok uluslu saldırıların nihayi hedefinde
Erdoğan'sız Türkiye hayali vardır!
2015 Kasım'ın da düşürülen Rus uçağı
Erdoğan'sız Türkiye projesinin bi parçasıydı.
Fetullahçıların
barış yalanıyla HDP'li olması,
PKK'lı teröristlerin
hendeklerden saldırması,
DAEŞ'in terör
koridoruyla, Türkiye'nin Anadoluya hapsedilmek istenmesi, Erdoğan'sız Türkiye
projesinin öteki parçasıydı...
Haziran 2016'ya
kadar devam eden Türkiye-Rusya kriziyle Türkiye-Rusya arasında 3.dünya savaşı
çıkacak, Rusya Erdoğan'a vuracak, bu vesileyle Kissinger'ler hem Erdoğan'dan,
hem de Putin'den kurtulacaklardı. Kissinger'in aklıyla 8 ay boyunca bu hayalle
yatıp kalkanlar Haziran 2016'nın son haftasında Türkiye-Rusya barışmasıyla,
Erdoğan-Putin görüşecek olmasıyla çıldırdılar!
Onların hesabı şuydu;
24 Kasım 2015'te TSK
içerisinde Fetullahçı teröristler'in düşürdüğü Rus uçağıyla, tek taşla kuş
katliamı yapacaklardı.
Türkiye-Rusya
birbirini haritadan silecek, bu coğrafya yeniden Kissinger'lerin olacaktı! İki
lider arasında yürütülen sivil ve sessiz diplomasiyle Kissinger'lerin
tezgahları dağıldı, planları tarihin çöplüğüne gitti!
Bu süreçte
Demirtaş'ın barış(!) yalanı hendeklere gömülürken,
Türkiye-Rusya
arasında 8 ay boyunca karşılıklı tehditlerden, uygulanan ambargolardan 8 ay
sonra sivil ve sessiz diplomasiyle Türkiye-Rusya krizinin aşılması
Kissinger'leri çıldırttı!
15 Temmuz'da tüm
güçlerini birleştirdiler Erdoğan'sız Türkiye için saldırdılar!
15 Temmuz'da Türkiye
elinden alınmak istenen Erdoğan, 15 Temmuz'un ertesinde TSK'nın yarısı
darbecilikten içeri alınmış bir orduyla, Kissinger'lerin DAEŞ'e kurduracakları
terör koridorunun tam ortasından girdi, terör koridorlarını tarihin çöplüğüne
gömdü. Türk akım projesini hayata geçirerek bellerini kırdı.
Küresel haydutlar kaybetse de durmadılar.
Musul üzerinden
Erdoğan'ı durdurmak istediler, lakin Erdoğan'a teslim oldular!
Avrupa parlamentosu
üzerinden geldiler, OHAL'in kaldırılmasını, Fetö'cü ve PKK'lı teröristlerin
bırakılmasını, Başkanlık ve yeni Anayasadan vazgeçilmesini istediler, AB
müzakerelerini dondurma kararı aldılar,
Tehdit ettiler,
Erdoğan pabuç bırakmadı, yapılan tehditleri geldiği yere gönderdi, hadlerini
bildirdi!
Şimdi dolarla
saldırıyorlar Erdoğan'sız Türkiye için!
15 Temmuz’da
Erdoğan’sız Türkiye hesabıyla bomba olup milletin üzerine yağanlar!
15 Temmuz gecesinde
evinden, küçük yavrusunu 16 yaşındaki kızına emanet edip, helalleşip çıkan,
tankın önünde 'ölümüne, ölümüne...' dimdik duran bu şerefli milletin şerefli
analarına diz çöktüreceklerini zannedenler, bu milletin yüreğindeki imanına,
Erdoğan’a olan sevdalarına yenildiler!
7 Şubat'ta, Gezi'de,
17-25 Aralık'ta Erdoğan'ın yol arkadaş(!)larını korkuttular belki, lakin 15 Temmuz'da bu
milleti korkutamadılar!
O süreçte, Erdoğan'ı
yalnızlaştırmayı başardılar belki,
Hatta, kendilerince
Erdoğan'sız bir Ak Parti becerdiler belki, lakin bu milletin yüreğindeki
Erdoğan’ı söküp atamadılar...
Erdoğan; '17-25
Aralık'tan sonra yol arkadaşlarım beni yalnız bıraktı, 15 Temmuz'dan buyana
yalnız yürüdüğümü biliyorum...' diye haykırdıkça,
Neden;
Ak Parti'li
Bakanlar,
Ak Parti'li 317
milletvekili,
Ak Parti'li 600
küsur Belediye Başkanı,
Ak Parti'li 81 İl
Başkanı,
Ak Parti'li 900
küsur İlçe Başkanı,
Ak Parti'li bürokrat
seslerini yükseltmez; "Reis yalnız değildir, biz yanındayız..."
diyerek Erdoğan’a ola yol arkadaşlıklarını ispat edemediler!
Küresel haydutlar 15
Temmuz darbesini beceremeyince, ertesinde buldukları her cepheden Erdoğan'a,
verdiği mücadeleye saldırırken,
Bu topraklar belki
de ilk defa bu kadar kuşatılmışken,
Ak Parti'nin Sayın
Milletvekilleri,
Sayın Belediye
Başkanları,
Sayın teşkilat
mensupları neden sosyal medya hesaplarından hala çiçek - böcek paylaşır?
Neden sadece
yaptıkları ziyaretleri paylaşırlar da, o ziyaretlerde verdikleri mesajları
paylaşmazlar?
Erdoğan tek başına
'ölümüne' bir İstiklal ve istikbal mücadelesi verirken, Erdoğan'ın yol arkadaşı
olduklarını iddia edenler neden buldukları her platformdan Erdoğan'ın
mücadelesine destek vermezler?
Beyler!
Bu kutlu mücadele
sadece Erdoğan'ın mücadelesi değildir!
Bu mücadele şu kadar
insan Milletvekili olsun, bu kadar insan Belediye Başkanı olsun mücadelesi
değildir!
Erdoğan'ın verdiği
kavga bu toprakların kavgasıdır!
Erdoğan'ın verdiği
mücadele bu toprakların mazlumlarının, mağdurlarının, yetimlerinin
mücadelesidir!
Bu kavga siyasi bi
kavga değildir!
Bu kavga, bu
toprakların evlatlarının özgürlük kavgasıdır!
Bu kavga 100 yıldır
diz çöktürülmüş mazlum milletlerin diriliş kavgasıdır!
Yol arkadaşı
olduklarını iddia edenler Erdoğan'ı yalnız bıraksalar da, bu şerefli millet,
milleti için 'ölümüne.... ölümüne...' diriliş mücadelesi veren Erdoğan'ı yalnız
bırakmayacak!
Erdoğan'ın yol
arkadaşları dönse de, asla bu millet girdiği bu kutlu yoldan dönmeyecektir!
Nereden
saldırırlarsa saldırsınlar!
Terörle saldırsalar
da,
Kararla saldırsalar
da,
Dolarla saldırsalar
da,
Erdoğan'sız
Türkiye'yi başaramayacaklar!
Ve bu şerefli millet
Erdoğan'ı yürüdüğü kutlu yolda asla yalnız bırakmadı, bırakmayacaktır!..
Erdoğan'sız Türkiye
hesabı yapanlar duysun!
Erdoğan'ı yalnız
bırakanlar bilsin!
Bu millet
Erdoğan'dan, Erdoğan da bu milletin istiklal ve istikbal mücadelesinden
vazgeçmeyecektir!
…Ve asla yalnız
yürümeyecektir!..
05 Aralık 2016
mus@bhy