Translate

23 Kasım 2016 Çarşamba

Yeni Konsept...



100 yıldır gücü elinde bulunduran haydutlar istedikleri bölgeye girip, istedikleri katliamı yapıp, istedikleri kaynakları sömürebiliyorlardı.
Bu topraklara haritaları onlar çizer,
Haritasını çizdikleri topraklara terör örgütlerini onlar indirir,
Onların desteklediği teröristler bu toprakların evlatlarını öldürürken,
Onlar da bu toprakların kaynaklarını kendi kasalarına doldururlardı.
Sömürü tezgahlarına halel getirecek iktidarlar darbelerle indirilir,
Yerine yenileri getirilirdi.
Onlar oyun kurar, bu toprakların evlatları da oynanan oyunu sadece seyrederdi.

40 yıl boyunca Merhum Erbakan'dan başka sesini çıkaran yoktu. Ömrü boyunca; "Batı'nın terbiye edilmemiş bir aygır olduğunu..." anlattı insanlığa, lakin sesini ve sözünü duyan olmadı...

Yine geçmiş 100 yılda ABD'den, AB'den, Batıdan gelen talimatlar harfiyyen yerine getirildi... Onlar talimat verdi, bu toprakları idare edenler de verilen talimatları yerine getirdi!

Artık Batı'nın, ABD'nin, AB'nin söylediklerinin,
Yaptıkları planların,
Teşebbüs ettikleri darbelerin,
Giriştikleri operasyonların bu topraklar da hiç bir karşılığı yok!
7 Şubat'ta,
Gezi'de,
17-25 Aralık'ta teslim almak istediler,
Düşürdükleri Rus uçağı üzerinden Türkiye-Rusya savaşı beklediler,
8 ay boyunca Türkiye-Rusya krizinden kendi planlarına uygun yeni beklentiler içerisine girdiler.
Türkiye- Rusya savaşı çıkaramadılar, 15 Temmuz'da yeniden saldırdılar!
Bu toprakları yeniden parçalayabilmek için her haltı yediler! Lakin diz çöktüremediler bu toprakların evlatlarına...

Şimdi kendi parlamentolarında toplanıp, yeni kararlar alıyorlar mış!
Türkiye'yi AB'ye almayacaklar mış!
Bu topraklara düşmanlıkları,
Bu toprakların evlatlarına olan düşmanlıkları açığa çıktıktan,
Maskeleri düştükten sonra hangi kararları alırlarsa alsınlar,
Bundan böyle bu topraklarla ilgili aldıkları her karar yok hükmündedir!.
Türkiye'ye gönderdikleri talimatlar geldiği yere geri gönderiliyor artık!

AB'nin Parlamentosunda PKK'nın sergisini açtılar!
PKK'nın siyasi leş başkanı Demirtaş'la aynı karede fotoğraf verdiler, Lakin Demirtaş'ı kurtaramadılar…
PYD'nin başındaki Salih Müslim'i Avrupa Parlamentosunda üst düzey ağırladılar, lakin Salih Müslüm’e çıkarılan yakalama kararını engelleyemediler…

Batı'nın bu topraklarla ilgili 100 yıllık planları çöktü artık!
Milletimiz Batı'nın ne söylediğini tınlamadıkça çıldırıyorlar!
Milletimiz, gözünü ve gönlünü açtı Erdoğan ne diyor ona bakıyor; "Bu ülkenin istiklal, bu coğrafyanın istikbal mücadelesi, Batılıların el kaldırmasıyla, verecekleri oylarla asla kesintiye uğramayacaktır!.." diyorsa bu milletin Cumhurbaşkanı, AB'nin yarın alacağı Türkiye kararının milletimiz nezdinde nokta kadar kıymeti harbiyesi yoktur!

Demem o ki;
Şimdi zaman değişti!
Dengeler değişti!
Oyun kurucular değişti!
Konsept değişti!
Tarih te değişiyor,
         Ve tarih yeniden yazılıyor!..

Yeni dengeler,
Yeni oyun kurucularla, yeni bir oyun kuruluyor!
Bu yeni oyun da ABD, AB ve Batı sadece rol kapma yarışında olacaklar.
Rusya'la girilen yeni süreç,
Akabinde Suriye ve Musul'da ki gelişmeler,
Ve nihayet mazlum ve mağdur milletlere nefes aldıracak yeni bir dünya...

Milletimiz 15 Temmuz'da üzerindeki 100 yıllık ezilmişlik gömleğini yırttı!
Yeniden ayağa kalktı ve tarihindeki tarih yapıcı rolünü yeniden üstlendi.

100 yıldır Batıya akan bu toprakların suyunun yönü değişiyor artık,
60 yıldır Batının kapısında bekletilen bir millet yönünü Doğuya çeviriyor!
Bu yön değişikliği sadece Türkiye'yi değil,
100 yıldır yönünü Batıya dönmüş tüm coğrafyanın da yönünü değiştirecektir!
İnsanlık Batı'yı değil, Türkiye'yi ve Erdoğan'ı izlemeye devam etsin bence!
Erdoğan'ı izlemeye devam etsin ki;
Zamanın,
Dengelerin,
Oyun kurucuların,
İçerde ve dışarda güvenlik konseptinin,
Tarihin değiştiğini,
Ve tarihin yeniden yazıldığını tüm insanlık görsün!

Tüm insanlık şahit olsun ki;
Yeni oyun kurucuların yazdığı yeni tarihte,
Sadece sömürü üzerine kurulmuş bu emperyal ve kapitalist sistem yıkılacak,
Yerine adil ve merhametli bi düzen muhakkak kurulacaktır!
Türkiye'de güvenlik konsepti değiştiyse, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak demektir!
Hem içerde, hem dışarda...

Az sabır!.


23 Kasım 2016

mus@bhy

17 Kasım 2016 Perşembe

MARTİN EFENDİ!..



1958’te kurulan Avrupa Birliğine o günkü adıyla Demir-Çelik Birliğine  girmek için 31 Temmuz 1959 da ilk dilekçeyi verdik.
Türkiye, Avrupa Birliğine ortak olacak,
Bu vesileyle Türkiye siyasi ve ekonomik, demokratik ve özgürlük standartlarını yükseltecek,
Ve Türkiye de Avrupa’nın bir parçası olarak çağdaş ve medeni(!) bir ülke olarak yaşamaya devam edecekti!
1959’dan bugüne söylenen yalanların özeti buydu!

57 yılda AB’ye girmek için değiştirmediğimiz yasa, çıkarmadığımız uyum paketi, yapmadığımız müzakere, açmadığımız fasıl, atmadığımız takla kalmadı…

Onların gül hatırı için uyum yasaları çıkardık!
Anayasamızı, yasamızı, Hukuk düzenimizi, onlara uydurmak için göbeğimiz çatladı!
Gümrük Birliğine girince çok ihracat yapacaktık, çok ithalat yaptık!
Biz satacaktık, onlar alacaktı, tersi oldu onlar sattı, biz aldık!
“İdamı olan bi Türkiye’yi AB’ye alamayız..” dediler, onların gül hatırı için 1999’da Anayasamızdan idamı kaldırdık!
Madem, Anayasasında idam olan bi Türkiye’yi AB’nize almayacaktınız, 1959’da idamı olan bi Türkiye’nin ilk dilekçesini niye kabul ettiniz?

57 yılda yapmadıkları sahtekarlık kalmadı!
Türkiye’yi AB’ye alacağız yalanıyla, 57 yıl Türkiye’yi dolandırdılar!

Türkiye’nin düşmanlarıyla kucak kucağa olanlar kendileri oldukları halde,
Terör ve teröristle aynı yatağa girenler kendileri oldukları halde,
15 Temmuz’da darbecileri destekleyen, darbe başarısız olunca darbecilere kucak açanlar kendileri oldukları halde,
Türkiye de milletimiz darbecilere idam isteyince, müzakereleri durduracaklar mış!
Çokta tın!
15 Temmuz da tankın altına bedenini koymuş bi milleti, müzakereleri durdurmakla tehdit ediyorlar!
57 yıldır kapınız da beklettiniz!
Ne dediyseniz yaptırdınız!
Hem teröre ve teröriste karşı olduğunuz yalanını söylediniz,
Hem de gözümüzün içine baka baka teröristlerle kucak kucağa oturdunuz!
Söyleyin Allah aşkına;
57 yılda bu toprakların evlatlarının hangi derdine çare oldunuz!
57 yıl sonra AB'nin kucağındaki teröristlere hesap sorulmaya başlayınca; "Müzakereleri durdururuz, Türkiye'ye yaptırım uygularız..." tehdidini savurmaya başladınız.
Hala Türkiye'yi eski Türkiye,
Bu milleti de eski millet zannediyorsunuz!
Lakin çok gerilerde kaldı o günler!
15 Temmuz’da yeniden ayağa kalkmış bi millete yeniden diz çöktüreceklerini zannediyorlar!
F-16 savaş uçaklarını kaldırmamak için tarlasını yakan bu milletin evladı Martin Schulz'un yaptırım tehdidine pabuç bırakır mı? Tabi bunun ne demek olduğunu anlayacak izan Martin'de yok!
Türkiye idamı geri getirirse,
Sırtlarını AB’ye dayamış Can Dündar'a, Selahattin Demirtaş'a, Figen Yüksekdağ’a bişey olursa, AB müzakereleri durduracak ve yaptırım uygulayacak mış!

AB’nin Parlamento Başkanı Martin öyle diyo!
Bu ülkenin seçilmişlerine onlarca darbe teşebbüsünde bulunulduğunda seyreden AB!
PKK'lı teröristler, asker, polis ve sivil kürt vatandaşları alçakça katlettiğinde seyreden AB!
15 Temmuz'da milletin meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bombaladığında,
Milletin seçtiği Cumhurbaşkanının canına kastedildiğinde,
241 vatan evladı kahpece şehit edildiğinde sessizce seyreden AB!
Demokrasiye, seçilmişlere, hukuka sahip çıkmayan,
Darbecilere ve teröristlere sahip çıkan,
Fetö'cü ve PKK'lı teröristlerle aynı yatağa giren AB,
Türkiye’yle müzakereleri durdurup, yaptırım uygulayacak mış!
Var mı böyle bi gücünüz Martin efendi?

Aha buradan haykırıyorum!
Bu sözünüzde durmaz,
AB – Türkiye müzakerelerini durdurmazsanız şerefsizsiniz!
Hatta daha ötesini söyleyim;
Bu Türkiye’yi AB’nize alırsanız alçaksınız!
Almayın lan!
Dağılma sürecine girmiş AB de ne işimiz var?

Göreceğiz yakın gelecekte,
Kim kime yaptırım uygulayacak?
Kim kimi dağıtacak?

Az kaldı;
57 yıldır kapınızda beklettiğiniz Türkiye,
Yeni bir Türkiye,
Yeni bir imparatorluk kuruyor bu topraklarda.
Tüm paradigmalarınız çöktü!
Tüm planlarınız tarihin çöplüğüne gitti!
Tüm maskeleriniz indi!
Tüm yalanlarınız çürüdü!
İçerisinde AB’nizin olmadığı yeni bir medeniyyet inşaa ediliyor.

Az sabır!
Yakın gelecekte ne Avrupanız kalacak, ne de Birliğiniz!
Selam duracaksınız bu toprakların evlatlarına.
Bu topraklara vizeyle bile giremeyeceksiniz Martin efendi!...
Yazın bi yerinize. ..

17 Kasım 2016

mus@bhy