Translate

22 Haziran 2016 Çarşamba

ASIL DİKTATÖRLÜK!


100 yıl evvel büyük Cihan İmparatorluğunu yıktılar,
Osmanlı'dan bakiye toprakları parçaladılar,
Bu topraklarda demokratik ve laik bi sistem kurmak adına Hilafeti lağvettiler,
Yerine, adına Cumhuriyet dedikleri bi sistem inşa ettiler.
Millet kendisini idare edecekleri kendisi seçecekti,
Parlamenter demokrasi yalanıyla millet fakru zaruretten kurtulacak,
Laik demokrasi işsize iş, aşsıza aş olacak,
Ve böylece bu toprakların evlatları huzur ve sükûnet içerisinde müreffeh bi hayat yaşayacaktı...
Lakin 90 yıl boyunca millete vaat ettikleri müreffeh bi hayat yaşanmadı.

Adını 'parlamenter sistem' koydukları demokratik ve laik sistemde milletin seçeceği vekilleri kendileri belirleyip, millete 'açık oy' verdirdiler, oyların sayımını 'gizli' yaptılar.
Saltanatı kaldırdılar, Saltanatın nirvanasını demokrasi diye yutturdular.
Laik parlamenter demokrasilerde, kendi belirledikleri vekilleri millete,
Cumhurbaşkanını vekillere,
Başbakanı Cumhurbaşkanına seçtirdiler.
Millet, sadece mahallesine yada köyüne muhtar seçebildi kendi iradesiyle.
90 yıl boyunca milletimiz ne vekillerini, ne Başbakanını ve ne de Cumhurbaşkanını seçemedi.
90 yıl boyunca kendi diktatörlüklerini parlamenter demokrasi maskesiyle sakladılar,  diktatörlüklerini, demokrasi diye yutturdular...

Bu millet 10 Ağustos 2014'e kadar sadece muhtarları kendi iradeleriyle seçiyordu,
10 Ağustos 2014'ten sonra Cumhurbaşkanını da milletin kendisi seçmeye başlayınca çıldırdılar.
Niye çıldırıyorsunuz?
90 yıl bu milletin ensesinde demokrasi yalanıyla keyif sürdünüz!
Bu milletin ocaklarını söndürdünüz!
Kaynaklarını sömürdünüz!
Adına parlamenter demokrasi dediğiniz sistemle bu milleti mutlu edemediniz!
Bu milletin evlatlarını sağcı - solcu yaparak,
Alevi - sünni kavgalarıyla,
Kürtü - Türke düşman ederek birbirine öldürttünüz!
Laik ve de parlamenter sisteminiz bu milletin sağcısını ve solcusunu,
Alevisi ve sünnisini,
Türk ve Kürdünü mutlu edemedi.
Bu millete giydirmek istediginiz Laik ve de parlamenter gömleğiniz bu millete uymadı, dar geldi.
Milletimiz de 90 yıl evvel üzerine zorla giydirilmiş ğömleği 10 Ağustos 2014'te yırttı ve attı.

Başkanlık sistemine geçişle milletimiz bu fiili durumun resmen adını koyacak.
Bu milletin başına kim Başkan olacak?
Bu milleti kim idare edecek? 
Buna millet karar verecek!

90 yıl boyunca bu topraklarda kimin Millet Vekili, kimin Başbakan, kimin Cumhurbaşkanı olacağına millet mi karar verdi sanıyosunuz?

"Kan dökeriz de parlamenter sistemimizi yıktırmayız..." diyenler,
Hakikatte, milletin başında kim Cumhurbaşkanı olacak, millet degil biz karar vereceğiz demektedirler.

Laik ve demokratlara göre 90 yıl boyunca bu milletin iki görevi vardı,
1-Kendi belirledikleri Millet Vekillerine oy vermek,
2-Çağırdıkları zaman askerlik yapmaktı.

Başkanlık sistemine geçişle milletimizin görevi sadece muhtar seçmek olmayacak...
Milletimiz; 'bu toprakları kim idare edecek...' buna karar verecek.
Başkanlık sistemiyle, milletin iradesi, milletin kanı ve canı, milletin kaynakları üzerine inşa ettiğiniz laik ve de parlamenter diktatörlük yıkılacak!
Ve böylece 90 yıl boyunca bu topraklarda milleti adam yerine koymayan bu düzen yıkılacak,
Yerine adil ve merhametli bir düzen kurulacak!


22 Haziran 2016
mus@bhy

10 Haziran 2016 Cuma

SENARYO KÖTÜ, OYUNCULAR BERBAT...



John Dündar'ın oskarlık kısa filminden sonra oskara aday yeni bir film daha...
Kemal Kılıçdaroğlu canlı yayında; "Biz ayrım yapmadan PKK'lı teröristleri de, DHKPC'li teröristleri de ziyaret ettik..." dediği günün ertesinde katıldığı şehit cenazesinde protesto edildi,
Yetmedi çelengi parçalandı,
Cenaze merasimi çıkışında önüne mermi çekirdeği atıldı...
Akabinde yaptığı basın toplantısında, bundan böyle kendi güvenliklerini, kendi partililerin sağlayacağını açıkladı.
Ve Ankara'ya dönüşünde CHP'lilerin; "Hepimiz Kılıçdaroğluyuz..." sloganlarıyla karşılanması,
Aynı gün CHP'lilerin Ak Parti teşkilatları önüne bıraktıkları kapkara çelenkler...
Senaryo şöyle yazıldı...
Erdoğan liderliğinde Başkanlığa doğru koşan Türkiye'nin durdurulması gerekiyordu.
Gezi saldırısı,
17-25 Aralık darbe teşebbüsü,
Mit tırlarının durdurulması,
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun 15 partiye aday oluşu,
Baraj için CHP'lilerin,
Barış için FETÖ'cülerin PKK'lı olması sadece Başkanlığa doğru yürüyen Erdoğan özelinden milletimizi durdurmak içindi.
Girilen seçimlerde sandıklardan çıkamayanlar son çare; "Kan dökülmeden  Başkanlığa geçilemeyeceği.." tehtidini savurdular,
Ve akabinde kanlı senaryolarını vizyona soktular...
John Dündar'ın vurulma sahnesi işe yaramayınca Kılıçdaroğlu'nun çelengini parçalayıp, önüne mermi atarak çok istedikleri filmi gösterime soktular...
Lakin artistlerini de CHP'lilerden seçince çuvalladılar...

Senaryo gereği;
Kılıçdaroğlu, PKK'lı teröristleri ziyaret ettiklerini ilan edecek,
Ertesi gün şehit cenazesine katılacak,
CHP'li Tunç Ezer, şehit cenazesine katılan Kılıçdaroğlu'na önce sözlü taciz, akabinde Kılıçdaroğlu'nun çelengini parçalayacak,
Kılıçdaroğlu'nun önüne mermi atılacak,
Bu vesileyle Cami avlusu karışacak,
CHP'liler Kılıçdaroğlu'na sıkılmayan lakin önüne atılan merminin hesabını sormak için buldukları her platformda kaos planlarını devreye sokacaklardı...

PKK'lı teröristleri ziyaret edenler kendileri oldukları halde,
Şehit cenazesine katılan Kılıçdaroğlu'nun çelengini parçalayanlar kendileri oldukları halde,
Kanla tehdit edenler kendileri oldukları halde,
Bu topraklarda sandıklardan çıkamayanlar kendileri oldukları halde,
Erdoğan düşmanlığıyla FETÖ'cü, HDP'li, PKK'lı, DAEŞ'çi, İran'cı, Esed'çi, Putin'ci oldukları halde...
Bu topraklardan terörün ve işbirlikçierin kökünü kazıyan Erdoğan'ı durdurmak için her türlü hain planı uygulamaya koyuyorlar...

Sayın Kılıçdaroğlu bu türlü hain senaryolarla bu milletin yürüyüşünü durdurmayacaksınız.
Türkiye'nin Başkanlık yürüyüşünü durdurmanın tek yolu var; o da sandıktan CHP'nin çıkmasıdır..
Bu imkansızı başaramıyorsanız, CHP'lilerin parçaladığı çelenginizle bu milletin yürüyüşünü durduramayacaksınız.  

Demem o ki;
Sayın Kılıçdaroğlu,
Senaryonuz da çok kötü,

CHP'li oyuncularınız da...

10 Haziran 2016
mus@bhy