Translate

24 Mart 2016 Perşembe

REZA ZARRAB NEDEN TUTUKLANDI?



17-25 Aralık'ta asrın yolsuzluğu yalanıyla darbe teşebbüsünde bulunan Paralel F.İ.Ç'ler, televizyon ve gazetelerinde algı operasyonlarıyla düğmeye basmışlardı.
Darbeyi beceremeyince, oluşturacakları algıyla neticeye ulaşacaklar, bu vesileyle hem millete, hem de seçtiklerine diz çöktürüp teslim alacaklardı...
17 Aralık gününden itibaren attıkları manşetlerle; "Bu soruşturma da ‘algı’, adli sonuçtan daha önemlidir, Kimse mahkemenin sonucunu hatırlamaz.." demek suretiyle operasyonların asıl maksadının hırsızlık olmadığını, hırsızlık algısının oluşturulmak istendiği de açıkça ifade etmişlerdi...
17 Aralık'ta HalkBank Genel Müdürü, 4 Bakanın çocukları ve Reza Zarrab'ın aynı torbaya doldurulmasının asıl maksadı bu kişilerin mahkum edilmesi değil,
Bunlar üzerinden Recep Tayyip Erdoğan'ın hırsızlık yaptığı algısını oluşturmaktı.
Kaldı ki, Recep Tayyip Erdoğan'ın duruşuyla darbe püskürtüldükten, yargılamalar yapılıp, yapılan işin darbe teşebbüsü olduğu, HalkBank Genel Müdürü ve Reza Zarrab'ın beraatleri yargı kararıyla tescillendikten sonra hiç kimse yargının sonucunu hatırlamadı, hep asrın hırsızlığı olduğu algısına teslim oldu...
Reza Zarrab neden 17 Aralık operasyonunun baş aktörü oldu?
Ya da bugün ABD'de neden tutuklandı?
2010'da Türkiye ve Brezilya, İran'ın uranyum zenginleştirme programına destek veriyor,
ABD, 2010 Mayıs'ın da İran'a ambargo kararı alıyor,
8 Haziran 2010'da Birleşmiş Milletler de İran'a uygulanacak ambargo kararı oylanıyor. Yapılan oylamada Türkiye ve Brezilya 'hayır' oyu kullanıyor.
Reza Zarrab üzerinden İran ambargosu deliniyor. İran malları Türkiye üzerinden dünyaya satılıyor. 3 yılda yapılan satıştan elde edilen 26 milyar dolar Reza Zarrab üzerinden HalkBank havuzunda toplanıyor.
Eş zamanlı olarak Kuzey Irak Petrollerinin Türkiye üzerinden sevkiyat antlaşması yapılıyor. Ucu açık 50 yıllık antlaşmadan sonra, Petrol sevkiyatından elde edilen gelir yine Halbank havuzunda toplanıyor...
Bu süreçten oldukça rahatsız olan küresel ve de paralel haydutlar kaygılarını bildirip, Nisan 2013'te ABD senatosuna 'HalkBanka operasyon' yapılsın mektubu veriyor.
Operasyonun ilk işaret fişeği 1 Haziran 2013 sabahında Gezi Park'ta atılıyor...
Gezi'de "Mesele ağaç değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?" diyerek başlatılan saldırıların hedefinde Erdoğan vardı.
Gezi'de galip gelemeyenler,
17-25 Aralık'ta Reza Zarrab, 4 Bakan ve HalkBank Genel Müdürü ne operasyon yapılmış, söz konusu isimler gözaltından Cezaevine doldurulmuşlardı.
HalkBank Genel Müdürü Süleyman Arslan gözaltına alındığı 17 Aralık gecesi IMF ikinci Başkanı David Cohen Türkiye'ye geldi, 24 saat HalkBank Genel Müdürlüğünde kaldı.
Halkbank'ın hem İran mallarından, hem de Kuzey Irak Petrollerinden elde edilen gelirin havuzu olmasıyla son yıllarda sergilediği müthiş performans sayesinde küresel finans aktörlerine karşı verdiği mücadeleyle elde ettiği başarının sırlarını, Halkbank'ın tüm veri tabanını, tüm dataları alan David Cohen, 20 Aralık 2013'te İsrail'e geçti. Elindeki bilgi, belge ve verileri Siyonistlere teslim etti. Aynı gün Washington'a döndü. Küresel Finans operasyonunun o günkü baş aktörü David Cohen şuan da CIA Başkan Yardımcısı koltuğunda...
Gezi'den başlayıp,
17-25 Aralık'ta Reza Zarrab ve HalkBank operasyonlarının devamında,
MİT tırları, İHH baskınları,
Esed muhaliflerini terörist gösterme çabalarının hedefinde Recep Tayip Erdoğan'ı Lahey'e göndermek vardı...
Şuana kadar netice alamadılar.
Yine alamayacaklar.
Reza Zarrab ve HalkBank Genel Müdürü Süleyman Arslan, 17 Aralık'ta Türkiye'de hırsızlık yaptıkları için değil,
Küresel haydutların kasasına girmesi gereken para Türkiye'nin kasasında kaldığı için tutuklanmıştı.
Reza Zarrab'ın bugün ABD'de yeniden tutuklanmasına vesile olan suçlar;
ABD'yi dolandırdığı,
İran ambargosunu deldiği,
ABD'yi zarara uğrattığı için tutuklandı...
Hani 17-25 Aralık'ta asrın hırsızını yakalamıştı Paralel F.İ.Ç'ler...
ABD kendi kasasına girmesi gerekirken,
Reza Zarrab üzerinden Türkiye'de kalan paranın hesabını soruyor,
Bizim aklı evveller de Recep Tayyip Erdoğan'a kadar uzanacak diye sevinç çığlıkları atıyorlar..
ABD, Reza Zarrab'ı tutuklayınca, 3 gün içerisinde iddianamenin hazırlanması, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle içimizden sevinç çığlıkları atılması da ayrıca düşünülmesi gereken husustur.
Reza Zarrab'ı tutuklayan savcının iddianamesine bakmadan, okumadan, 'Reza Zarrab'ı, Türkiye'de yaptığı yolsuzluktan dolayı ABD de tutuklanmış' gibi gösterme çabaları "algı, adli sonuçtan daha önemlidir.." algısı, 17-25 Aralık darbe teşebbüsünün, hırsızlıktan dolayı yapılmadığı, Küresel haydutların gül hatırı için yapıldığı gerçeğini örtmeyecektir.
Reza Zarrab üzerinden İran ambargosunun delinmesiyle,
Türkiye'nin değil, ABD'nin zararı olmuştur!
Bugün Reza Zarrab, bu zararın hesabının sorulması için tutuklanmıştır.
Şimdi inandınız mı?
17 Aralık operasyonunun hırsızlık operasyonu olmadığına...

Reza'yı itirafçı yapma çabaları da meselenin Reza olmadığını, asıl meselenin Reza'nın ağzından alacakları; 'Erdoğan'ın talimatıyla ambargoyu deldiği..' ifadesini alarak, Erdoğan'ı Lahey'e gönderme çabasından başka bişey değildir.
Ogün demiştik,
Bugün yeniden bi daha haykırıyoruz!
Başaramayacaksınız!

24 Mart 2016

mus@bhy