Milletimiz 1
Kasım’da sandık başına koştu!
Sandıklara sadece
oylarını değil, dualarını da doldurdu!
Milletimiz, ‘Haydi
Bismillah’ la sandıklara doldurdukları %49,5 oylar la, 100 yıllık aradan sonra bu
topraklarda Yeniden Büyük Türkiye’nin kuruluyor olduğunu yeryüzünün
efendilerine ilan etti!
Milletimiz, 1
Kasım’da tarih yazdı!
Milletimiz, 100
yıllık ezilmişlik gömleğini yırtarak, 100 yıldır akıtılan kan ve gözyaşından
sonra, 100 yıl çekilen çilelerden sonra giydiği Yeni Türkiye gömleğiyle 1
Kasım’da çektiği restle 100 yıllık kurtuluş mücadelesine son noktayı
koyarak yeni bir dirilişin ilk işaret
fişeğini yaktı!
Milletimiz, İstikbal
ve İstiklal mücadelesinin nasıl verildiğini,
İçerden ve dışardan
saldıran düşmanlara karşı bu toprakların nasıl savunulduğunu,
Tarihin nasıl
yazıldığını küresel haydutlara, Paralel P.İ.Ç’lere gösterdi.
Aynı milletimiz, bu
toprakların evlatları ve kaynakları üzerinde yapılan küresel hesapları,
100 yıldır bu
toprakların kaynaklarını sömürmek için bu toprakların evlatlarını birbirine
düşman edenlerin küresel oyunlarını,
Türk-Kürt,
Sağcı-solcu, Alevi-Sünni kavgalarıyla, PKK terör örgütünün kalleş
kurşunlarıyla, Fetullahçı Terör Örgütünün hain tezgahlarıyla bu milletin
evlatlarına diz çöktürmek isteyenlerin küresel oyunlarını başlarına geçirdi.
Milletimiz 1
Kasım’da;
Ülkenin seçilmiş
Cumhurbaşkanının koluna kelepçe takma hayaliyle bekleyenleri,
Mit ve tırlarına
operasyon çekenleri,
Gezi’den
saldıranları,
17-25 Aralık’ta
darbeye teşebbüs edenleri,
Dışardan ‘diktatör’
manşetleri atanları,
İçerden ‘hırsız’
manşetleriyle saldıranları,
‘Zulüm 1453’te
başladı…’ diye zırlayanları,
‘Seni Başkan
yaptırmayacağız!..’ diye höykürenleri,
HDP’yi tek çare
görenleri,
‘Yine, yeniden HDP…’
diyenleri,
‘HDP’ye ver,
Diktatörden kurtul’ manşetiyle,
Sazlı-sözlü canlı yayınlarla
milletimize operasyon çekenleri,
Sırtlarını terör
örgütlerine yaslayanları,
‘PKK sizi
tükürüğüyle boğar…’ diye efelenenleri,
‘Birlikte iyi
sallayanları…’
‘Erdoğan kaçacak’
hayaliyle bekleyenleri,
‘1 Kasım’da
Erdoğan’ın saltanatı yıkılacak…’ diye bekleşenleri,
Fetullah Gülen’i,
Aydın Doğan’ı,
Nazlı Ilıcak, Ekrem
Dumanlı’yı,
Hasan Cemal, Altan
kardeşleri,
Ertuğrul Özkök,
Ahmet Hakan’ı,
Can Dündar, Cüneyt
Özdemir’i,
Şirin Payzın, Mirgün
Cabas’ı,
Fatih Portakal,
İsmail Küçükkaya’yı…
Dışardan CNN int,
BBC,
The Guardıan,
Financial Times, Washington Post’u…
İçerden CNNTürk,
SHaber, Fox, Halk TV,
Hürriyet, Posta,
Cumhuriyet, Zaman, Today’s Zaman, Sözcü’yü…
Londra, Washington,
Telaviv, Pensilvanya, Kandil’i…
PKK’nın siyasi eş başkanının
saz ve silah arkadaşlarını,
Hasılı kelam, Erdoğan
düşmanlığıyla darbeci olan,
Darbeden netice
alamayınca PKK’lı olan Küresel, Paralel, Çapulcu, Ulusalcı tüm işbirlikçileri
tarihin karanlıklarına terketti, alayını da rezil etti, insan içine çıkamaz
hale getirdi.
1 Kasım 1922
Osmanlının en büyük damarlarından birisi olan Saltanatın kaldırılmasından 93
yıl sonra,
24
Temmuz 1923 Lozan ihanetinden 92 yıl sonra,
3
Mart 1924 Hilafetin kaldırılmasından 91 yıl sonra,
25
Kasım 1925 Şapka kanunundan 90 yıl sonra,
1
Kasım 1928 Harf devriminden 87 yıl sonra,
Yapılan
devrim(!)lerle Cihan İmparatorluğunun tüm damarlarını kestikten 100 yıl sonra,
100 yıllık uykudan
uyanan milletimizin 1 Kasım’da yeniden bu büyük Yeni Türkiye davasına sahip
çıkması,
Bu toprakların asla
Suriye olmayacağını,
Asla Mısır
olmayacağını,
Bu toprakların
yeniden barış ve kardeşlik yurdu, adalet ve selamet yurdu olacağının en büyük
müjdesidir.
Son 4 yıldır
gösterdiğimiz çabalar, yaptığımız çağrılar boşuna değildi.
Bu topraklar sadece
milletimiz için değil, ümmet için ‘son kale’ derken,
Milletimizi, ümmetin
bu son kalesini düşürmemek için bu topraklara sahip çıkmaya çağırırken,
1 Kasım sıradan bir
seçim değil, ‘vatan savunmasıdır…’ derken,
1 Kasım’da verilecek
oyların sadece Ak Parti’ye verilmeyeceğinin altını çizerken,
100 yıldır
Coğrafyaya ve evlatlarına istikamet çizenlerin 100 yıllık oyunlarını bozmak,
100 yıl diz
çöktürülmüş bir milleti ve ümmeti yeniden ayağa kaldırmak,
Dışardan ‘Erdoğan’ı
indirin’ emrini verenlerin içerdeki işbirlikçilerine diz çökmeyeceğimizi ispat
etmek içindi.
Milletimiz 1
Kasım’da, Ülkemizin İstikbali, milletimizin ve ümmetin İstiklali için verilen
kurtuluş mücadelesinde üzerine yüklenen misyonunun gereğini yerine getirdi.
Bu vesileyle 1
Kasım’da Olimpos’un çocukları kaybetti, Hira’nın evlatları kazandı…
Bu kutlu zafer
milletimizindir!
Bu kutlu zafer
ümmetindir!
Milletimizi ve
ümmeti aynı duada buluşturan Rabbe hamdolsun!
Elhamdülillah!...
02 Kasım 2015
mus@bhy